May 15, 2017
3060 Görüntüleme

Tapuda Alım Sırasında Düşük Gösterilen Gayrimenkul Değerinin Düzeltilmesi

Yazan
banner

Binde 20 olan tapu harcını daha az ödemek amacıyla, gayrimenkul alırken tapu değeri düşük gösterilebiliyor. Böyle olunca da ileride ciddi tutarlarda vergi, ceza ya da harç ile karşılaşılabiliyor.

Değeri Düşük Göstermenin Sakıncaları:
1- Alıcı Açısından
* Düşük değer üzerinden ödenen tapu harcı, sonradan tespit edilen gerçek değer üzerinden, cezalı olarak istenebilir.
* Gayrimenkul, edinme tarihinden itibaren, beş yıl içinde elden çıkarılırsa, kazanç “değer artış kazancı” olarak vergiye tabi. Alış bedeli düşük gösterilince, satış kazancı da gerçeğin üzerinde çıkar ve daha çok vergi ödenebilir.
* Hisseli gayrimenkullerde, diğer hissedar, tapuda yazılı bedel üzerinden şuf’a hakkını kullanıp, gayrimenkulü düşük bedelle alabilir.

2- Satıcı Açısından
* Düşük değer üzerinden ödenen tapu harcı, sonradan tespit edilen gerçek değer üzerinden, cezalı olarak istenebilir.
* Satışı yapanın inşaat firması olması halinde ise, gerçek satış bedeli üzerinden KDV hesaplanıp, aradaki farkın KDV’si cezalı olarak istenebilir.
* Satıştan doğan kazancın eksik beyan edildiği tespit edilirse; vergisi, vergi ziyaı cezası ve verginin gecikme faiziyle birlikte alınabilir.

Gayrimenkulün alım-satım bedelinin düşük gösterildiği durumlarda, gerçek değerin, Vergi Usul Kanunu’nun 371. maddesine göre pişmanlıkla beyan edilmesi mümkündür. Bu durumda, zamanında ödenmeyen tapu harcı ile tahakkuk eden pişmanlık zammını, dilekçe ile haber verme tarihinden başlayarak 15 gün içinde ödeyenler, gayrimenkulün tapu harcına esas olan değerini yükseltmiş olurlar.
Gelir ya da kurumlar vergisi yönünden de yine pişmanlık dilekçesi ile beyanda bulunulup, ileride gelebilecek vergi ve cezadan kurtulmak mümkün.
Vergide zamanaşımı süresi beş yıl. Maliye bu süre içinde, gayrimenkul alıp-satanlardan eksik vergiyi talep edebilir. Bu riskten kaçınmak isteyenler için de en sağlıklı yol “pişmanlık beyanı” vererek eksik yatırılan harcın tamamlanmasıdır.

 


2003 yılından itibaren Barolar Birliği’ne bağlı olarak çalışan Avukat Emre Kurt, kariyerine ticaret hukuku alanında başlamış Londra Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Ticaret Hukuku ve Marka, Patent, Faydalı Model, Telif Hakları yan genel adıyla Fikri Mülkiyet Hukuku alanında uzmanlaşmıştır. Londra Üniversitesi’ndeki ihtisasın ardından Av. Emre KURT özellikle marka, patent ve haksız rekabet hakları konusunda yoğun olarak çalışmaktadır. İyi derecede İngilizce bilmektedir.

Yorum Yaz