Ara 24, 2010
2718 Görüntüleme

Harf Markaları

Yazan
banner

Harf markalarının tesciline SMK m. 4 açıkça izin vermiş olup, ayırt edici oldukları sürece harfler marka olarak tescil edilebilir.

Bilindiği üzere markanın en temel özelliği ayırt ediciliktir. Her ne kadar bir markanın tescil edilebilmesi için orijinal, benzersiz veya artistik olması gerekmese de ayırt edicilik fonksiyonunu ifa edebilmesi için en azından orijinal ve karakteristik olması gerekir.

Ülkemizde ve ATAD’ın uygulamasında harflerin tek başına tescil edilebileceği kabul görmüştür. Fakat hiçbir özelliği olmayan bir harfin tescil edilebilmesi için tescili talep edilen ilgili sınıfta ayırt edicilik vasfına haiz olup olmadığı marka olarak tescil edilebilmesi için gereken en öncelikli şarttır.

ATAD’ın tek bir harfin marka olarak tescile yetkinliğinin tartışıldığı 06 Eylül 2010 tarihli BORCO kararında bu husus tekrarlanmış ve tek harfin tescil edilebilir olmakla beraber bilhassa hiçbir özelliği olmayan harflerin ilgili sektörde ayrım gücüne sahip olup olmadıkları konusunda detaylı bir inceleme yapmanın önemine değnmiştir(BORCO v OHIM C-265/09 P 09 08.2010).

Türk Patent de uygulamasında tek harfin marka olarak tescil edilebilir olduğunu kabul etmekle beraber, bu tip markalara ayırt edicilik katanın tek harfin özgün karakteri ve düzenleme şekli olduğunu kabul etmektedir.

Dolayısıyla tek bir harften oluşan markaların koruma sınırı çok dar yorumlanacaktır. Bu nedenle markalar genelde AEG, JVC, LG, 3M gibi birden çok harf veya sayının kombinasyonundan oluşur. Ancak Google’ın G’si, Facebook’un F’si, Playstation’un P’si, Kellog’sun K si gibi kullanım yoluyla çok tanınmış harf markaları da mevcuttur.

Yargıtay 11. HD  E. 2020/8524 K. 2022/3993 T. 24.5.2022 sayılı V kararı da benzer tespitleri içermektedir; Davacının hükümsüzlüğe gerekçe  “V” unsurlu şekil markasın, davalının hükümsüzlük istenen markaları ise “VA TOHUM + yaprak” ve “Va seeds + yaprak şekli” unsurlu kırmızı, siyah ve yeşil renklerden oluşan kombinasyon markasıdır. Davacı adına tescilli markanın “şekil markası” olarak korunmasının talep edildiği ve “şekil markası olarak tescil olunduğu,” bu nedenle markalar arasında kavramsal ve işitsel benzerlik bulunmadığı, görsel açıdan da markalar arasında ayırt ediciliği sağlayacak ölçüde farklılık bulunduğu, mahkemenin kabulünde olduğu gibi davacı markasının harf ya da sözcük markası olarak görülemez. Bir an için “V” harfinin markada yer aldığının kabulü halinde ise, alfabedeki sınırlı sayıdaki harfin varlığı nedeniyle, kullanım sonucu ayırt edicilik kazanmadığı takdirde, ek unsur olmaksızın yalın olarak harflerin KHK’nın 7/1-a, 5 m.anlamında somut ayırt edicilikten yoksun olduğu kabul edilmelidir. Dairemizin yerleşik içtihatları doğrultusunda, harflerin de bir takım ek unsurlarla veya kullanım sonucu ayırt edicilik kazanmak suretiyle marka olarak tescili mümkün ise de gerek harf markalarının, gerekse bir takım harflerden oluşan kısaltma markalarının koruma düzeyinin düşük tutulması gerekir. Anılan nedenlerle Mahkemece, markalar arasında karıştırılma ihtimali bulunmadığının kabulüyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış hükmün temyiz eden davalı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ E. 2020/8524 K. 2022/3993 T. 24.5.2022; tescilden önce yoğun kullanım ve tanıtım sonucu tek harfin ayırt edici kılınması ve marka olarak tescili mümkün olduğu gibi, yalın halde tescili mümkün olmayan harflerin bir takım renk ve şekil unsurları ile birlikte de marka olarak tescili mümkün olduğu ancak bu halde dahi, harf markalarının ayırt edicilik düzeyleri düşük olacağından, başkalarının da aynı harfi değişik renk ve şekil unsurları ile marka olarak tescil ettirmeleri mümkün olduğu, SARI-KIRMIZI-BEYAZ renk ve özgün kaligrafi kombinasyonundan oluşan “e” harfi davacı adına önceden 1-45. sınıflar yönünden 2005/07023 Sayılı marka olarak tescilli ise de davalının başvuru markasının da, yeşil renkli küçük “e” harfi ve bu harfin bir uzantısı olarak “YEŞİL YAPRAK” şeklinden oluştuğu anlaşılmış, taraf markalarının tamamen farklı olduğu gerekçesiyle davanın reddine bozma ilamına uygun şekilde karar verilmiştir.

YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ E. 2019/602 K. 2019/7541 T. 26.11.2019; Davacı yan markaları “MK MICHAEL KORS” ibaresine ilişkinken, hükümsüz kılınması talep edilen davalı markası “MK MİAMİACCESSORİES BAGS” ibaresini içermektedir. Markaların karıştırılma ihtimali değerlendirilirken asıl dikkate alınması gerekli unsur o markaların diğer işletmelerden ayırt edilmesini sağlayan unsurlarıdır. Bir markada yer alan tanımlayıcı şekil ve ibarelerin marka koruması kapsamında dikkate alınması mümkün değildir. Bir markanın ayırt edici unsuru ne ölçüde orijinal ise koruma düzeyi de o ölçüde yüksek olacaktır. Bununla birlikte alfabede sınırlı sayıda harf bulunmakta olup bu harflerin kullanılması tek başına kimsenin tekeline bırakılmayacağından harf markaları ile kısaltma markalarında da ayırt edicilik düzeyinin zayıf ve koruma düzeyinin de düşük olduğunun kabulü gerekir.

Somut olayda da, logosal bir kısaltma markasına ilişkin davacı markası ile kısaltma markası niteliğindeki davalı markasının özellikle görsel ve kavramsal olmak üzere bir bütün olarak yukarıdaki ilkeler doğrultusunda karıştırılmaya yol açacak ölçüde benzer olmadıkları gözetilerek, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ E. 2017/2974 K. 2019/257 T. 14.1.2019; Dava, davalı adına tescilli markanın hükümsüz kılınması istemine ilişkindir. Bölge Adliye Mahkemesi tarafından, davacı adına tescilli ‘Şekil+ ÇM’ unsurlu marka ile, davalı adına tescilli ‘CM’ ibareli markanın iltibas oluşturacak düzeyde benzer olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Davacı yan markası logosal bir şekil markasına ilişkinken, hükümsüz kılınması talep edilen davalı markasının ise bir kısaltma markası olduğu anlaşılmaktadır. Markaların karıştırılma ihtimali değerlendirilirken asıl dikkate alınması gerekli unsur o markaların diğer işletmelerden ayırt edilmesini sağlayan unsurlarıdır. Bir markada yer alan tanımlayıcı şekil ve ibarelerin marka koruması kapsamında dikkate alınması mümkün değildir. Bir markanın ayırt edici unsuru ne ölçüde orijinal ise koruma düzeyi de o ölçüde yüksek olacaktır. Bununla birlikte alfabede sınırlı sayıda harf bulunmakla ve bu harflerin kullanılması tek başına kimsenin tekeline bırakılmayacağından harf markaları ile kısaltma markalarında da ayırt edicilik düzeyinin zayıf ve korunma düzeyinin de düşük olduğunun kabulü gerekir.

Somut olayda da, logosal bir kısaltma/şekil markasına ilişkin davacı markası ile kısaltma markası niteliğindeki davalı markasının özellikle görsel ve kavramsal olmak üzere bir bütün olarak yukarıdaki ilkeler doğrultusunda karıştırılmaya yol açacak ölçüde benzer olmadıkları, gözetilerek, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.


 Soyut Ayırt Edicilik Somut Ayırt Edicilik

https://gun.av.tr/tr/goruslerimiz/makaleler/tek-harften-olusan-markalarda-benzerlik-degerlendirmesi

 


2003 yılından itibaren Barolar Birliği’ne bağlı olarak çalışan Avukat Emre Kurt, kariyerine ticaret hukuku alanında başlamış Londra Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Ticaret Hukuku ve Marka, Patent, Faydalı Model, Telif Hakları yan genel adıyla Fikri Mülkiyet Hukuku alanında uzmanlaşmıştır. Londra Üniversitesi’ndeki ihtisasın ardından Av. Emre KURT özellikle marka, patent ve haksız rekabet hakları konusunda yoğun olarak çalışmaktadır. İyi derecede İngilizce bilmektedir.

Yorum Yaz