Haz 15, 2011
1313 Görüntüleme

Yargıtay’ın Kale v Kale Kimyevi Kararı

Yazan
banner

Kale markasının sahibi olan şirketin tanınmış Kale markasını marka olarak 2. sınıftaki boyalarla ilgili tescil ettirmek üzere davalı Türk Patent Enstitüsü’ne(TPE) başvurmuş ancak TPE’nin aynı sınıftaki Kale Kimya Kimyevi markasının varlığı nedeniyle MarKHK m. 7/1-b uyarınca bu talebi reddetmesi üzerine kurum kararının iptali talebiyle dava açmıştır.

Mahkeme dava konusu tescili istenen ibare ile dava dışı firma adına tescilli marka arasındaki karşılaştırmada her iki marka da KALE ibaresinin işitsel, görsel ve biçimsel olarak aynı olduğu, marka hakkının kazanılmasında tescil ve başvuruda öncelik ilkesinin hakim bulunduğu, işaretlerin ayırt edilemeyecek derecede benzer ve emtiaların aynı tür olması nedeniyle tüketicilerin davacının seri markalarından biri olduğu izlenimini taşıyacakları bu itibarla kurum kararının doğru olduğu, diğer yandan mesned alınan Kale Kimya markasının hukuka uygun olup olmadığının bu davanın konusu olmadığı, davacının marka olarak tescilini istediği iibarenin mutlak red nedenlerinden etkilenmeksizin tesciline imkan sağlayabilecek vasıfta olmadığı gibi bu yönde iddia ve ispat da bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Karar davacı vekilince temyiz edilmiş ancak Yargıtay kararda usul ve yasaya aykırılık görmeyerek onaylamıştır.

Yorum: Bu kararda marka hukukumuzdaki birkaç temel prensip ışığında verilmiştir. Öncelikle marka hukukunda prensip olarak öncelik ilkesi hakimdir. Yani kim markayı önce tescil alırsa markanın sahibi de odur. Bunun istisnası Paris Sözleşmesi anlamında tanınmış markalar ve MarKHK m. 8/III uyarınca ayırt edicilik kazanmış tescilsiz kullanılan markardır.

İkinci prensip ise markanın tekliğidir. Marka Hukukumuzda şuanda hakim olan ilkeye göre bir markanın bir sahibi olur. Önceden kullanım yoluyla ayırt edicilik kazandırıldığının kanıtlanması şartıyla iki marka aÖnceden kullanım yoluyla ayırt edicilik kazandırıldığının kanıtlanması şartıyla iki aynı markanın varlığı kabul edilebiliyordu ancak 22.06.2004 tarih ve 5194 sayılı yasa ile MarKHK m. 7/son hükmünde yer alan 7/1-b bendine yapılan atıf kaldırıldığından artık hukukumuzda markada teklik ilkesi geçerlidir.

Bu nedenle de Kale Kimya Kimyevi markası varken tanınmış da olsa bu markanın aynısı/ayırt edilemeyecek derecede benzeri olan Kale markasının aynı sınıfta tescilini TPE haklı olarak reddetmiştir.

Kale markasının tanınmışlığı, Kale Kimya Kimyevi markasının yolsuz olarak tescil edilmiş olduğu vs. hususlarının ise mahkemenin gerekçesinde belirttiği üzere dava ile ilgisi yoktur.

Davacı Kale firması markası tanınmış olmasına rağmen Kale Kimya Kimyevi markasının tescil edilmesinin yolsuz olduğunu iddia ediyorsa Kale Kimya Kimyevi markasının hükümsüzlüğü talebiyle hükümsüzlük davası açmalıdır ki mahkemenin de haklı olarak belirttiği gibi bunun somut olaydaki dava ile alakası yoktur. Zira ortada geçerli bir Kale Kimya Kimyevi markası varken TPE aynı sınıfta yapılan Kale marka başvurusunu reddetmek durumundadır.

Kale markası da yolsuz olduğunu iddia ettiği Kale Kimya Kimyevi markasını hükümsüz kılıp marka sicilinden sildirdikten sonra Kale markasını aynı sınıfta tescil ettirebilecektir.


2003 yılından itibaren Barolar Birliği’ne bağlı olarak çalışan Avukat Emre Kurt, kariyerine ticaret hukuku alanında başlamış Londra Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Ticaret Hukuku ve Marka, Patent, Faydalı Model, Telif Hakları yan genel adıyla Fikri Mülkiyet Hukuku alanında uzmanlaşmıştır. Londra Üniversitesi’ndeki ihtisasın ardından Av. Emre KURT özellikle marka, patent ve haksız rekabet hakları konusunda yoğun olarak çalışmaktadır. İyi derecede İngilizce bilmektedir.

Yorum Yaz