Tem 4, 2011
1397 Görüntüleme

Lisanslama Sözleşmeleri

Yazan
banner

Lisanslar marka, patent, tasarım ve fikri mülkiyet hakkı sahipleri için küresel pazarlara açılmayı, gelişmekte olan ülkeler içinse yeni teknolojilere ulaşma imkânı sağlar.

  • Patent ve faydalı model hakları, başvuruları ve gizli patentler,
  • Marka hakları, marka başvuruları, tanınmış markalar,
  • Tasarımlar, tescilli/tescilsiz, tescil edilmemiş topluluk tasarımları lisanslanabilir.

Lisans verenin mutlaka lisans sözleşmesine konusu fikri mülkiyet hakkının sahibi olması gerekmez yeter ki lisans vermeğe hakkı olsun.

Lisanslar temel olarak inhisari lisans ve inhisari olmayan lisans şeklinde ikiye ayrılır. İnhisari lisansta lisans veren lisans konusunu kullanamaz ve bir başkasına lisans veremez.

İnhisari lisansta ise lisans veren lisans sözleşmesi konusu olan fikri mülkiyet hakkını kullanabilir ve başkalarına lisans verebilir.

İnhisari lisansın en önemli özelliği lisans hakkı sahibinin fikri mülkiyet hakkıyla ilgili davaları kendi adına açabilecek olmasıdır. Mesela lisans aldığı tasarım hakkına bir tecavüz varsa o vakit kendi adına tevcavüzün meni davası açabilir. Ancak lisans inhisari değilse bu durumda bir tecavüz halinde lisans vereni gereğini yerine getirerek dava açması yönünde uyarır ve eğer bu uyarıdan itibaren üç ay içinde hak sahibi dava açmazsa kendisi adına davayı açar. İnhisari olmayan lisansta lisans verenin izni veya üç aylık sürenin geçmiş olması davanın içeriğine girmesi için yerine gelmesi gereken bir şarttır. Uygulamada genelde üç aylık süre geçmeden dava açılmakta ve ilk oturuma kadar ya üç aylık süre geçmekte ya da beklenen izin gelmektedir.

İnhisari olmayan lisanslarda lisans alanın karşılaşabileceği en büyük risklerden biri lisans verenin kendisinden daha elverişli koşulllarla bir başkasına lisans vermesidir. Bunun önüne geçmek için lisans sözleşmesine bi hüküm konularak başkası ile daha elverişli bir lisans anlaşması yapılması halinde elverişli olan anlaşmanın geçerli olacağı kararlaştırılabilir.

Lisans hakkı sahibi sözleşmede açıkça kararlaştırılmışsa alt lisanslar verebilir.

Lisans anlaşmalarında yer, süre, iki dilliyse farklılık olması halinde hangi dilin geçerli olacağı ve anlaşmaya uyulmaması halinde ödenecek cezai şartın kararlaştırılması önem taşır.

Lisans anlaşmalarında bölge sınırlaması yapılmamışsa prensip olarak fikri mülkiyet hakkının geçerli olduğu bölgede lisans anlaşması geçerli olacaktır.

Lisans anlaşmalarında süre sınırlaması yapılmamışsa bu durumda fikri mülkiyet hakkının geçerliliği boyunca lisans anlaşması da geçerli olacaktır. Eğer birkaç tane fikri mülkiyet hakkı varsa bu durumda hangisi en uzunsa onun süresi esas alınacaktır.

Dil konusundaysa, lisans sözleşmeleri genelde iki dilli oluyor. Bu nedenle ortadan ikiye bölünmüş bir sözleşme metninin bir yanı İngilizce diğer yanı Türkçe oluyor. Ancak sözleşmenin iki dili arasında ihtilaf çıkması durumunda hangi dilin esas alınacağı sözleşmede açıkça kararlaştırılmalıdır. Kararlaştırılmadıysa genelde sözleşme görüşmelerinin yapıldığı dil esas alınıyor.

Fikri Mülkiyet hakkının üretimi, kullanımı ya da hem üretimi hem de kullanımı lisans konusu olabilir.

Lisans anlaşmalarında gizlilik hususu bir başka can alıcı noktadır. Lisans anlaşmasının gizliliği ve bu gizliliğin neleri kapsadığı özellikle belirtilmelidir. Çünkü bir ihtilaf olduğunda lisans anlaşması mahkemeye sunulmak durumundadur ve eğer neyin gizli olduğu belirtilirse mahkemeden bu bilgilerin gizlenmesi mümkün olacaktır.

Başvuru aşamasında olan bir patent için lisans verilir ancak o patent daraltılmış olarak tescil alırsa bu durumda patent daraltılmış haliyle lisans almış kabul edilir.

Lisans anlaşmalarında lisans alanın genelde lisans konusu fikri mülkiyet hakkının geçerliliği konusunda herhangi bir teşebbüste bulunmasını önleyecek şekilde maddeler konulur(no-challange clause). Bu tip maddeler rekabet hukukunun kamu düzenini ilgilendiren maddeleriyle çeliştiğinden eğer yeni bir teknoloji söz konusuyla ve patent konusu buluş değerliyse kural olarak geçersizdir.

Lisans hakkıyla ilgil bir başka husus da lisans ücretinin nasıl belirleneceğidir. Lisans ücreti belli bir meblağ olabilir ya da satılan ürün başına belirlenebilir. Ancak satılan ürün başına belirlenecekse o zaman karşı tarafın güvenilir bir tacir olması gereklidir. Aksi takdirde belli bir meblağ üzerinde anlaşılması uygun olur.

Lisans sahibi fikri mülkiyet hakkı konusu olan üründen elde edilen kardan masrafları düşebilir. Bu özellikle kar üzerinden ücret belirlenen lisans sözleşmeleri açısından önem taşır ki böyle bir durumda lisans sözleşmesine lisans alanın defterlerinin incelenebileceğine ilişkin bir madde koymak en uygun yöntem olacaktır. Böylece yapılan harcamaların şişirildiğine dair bir şüphe olursa defterlerden kontol yapılabilir.

Eğer yapılan inhisari olmayan lisan anlaşması esnasında fikri mülkiyet hakkı sahibi bir başka kişiye inhisari lisans verirse bu durumda verilen inhisari lisans önceden lisans alanın durumunu etkilemez sadece lisans sahibi bundan sonra lisans vermek isterse onları etkiler.


2003 yılından itibaren Barolar Birliği’ne bağlı olarak çalışan Avukat Emre Kurt, kariyerine ticaret hukuku alanında başlamış Londra Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Ticaret Hukuku ve Marka, Patent, Faydalı Model, Telif Hakları yan genel adıyla Fikri Mülkiyet Hukuku alanında uzmanlaşmıştır. Londra Üniversitesi’ndeki ihtisasın ardından Av. Emre KURT özellikle marka, patent ve haksız rekabet hakları konusunda yoğun olarak çalışmaktadır. İyi derecede İngilizce bilmektedir.

Yorum Yaz