Ağu 18, 2011
1674 Görüntüleme

FSEK’te Bağlantılı Haklar ve İcracı Sanatçıların Korunması

Yazan
banner

Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu(FSEK) genel olarak eser niteliğindeki fikri ürünleri koruma altına almıştır. Ayrıca eserle yakın ilişki halinde olan ve eseri toplumda kabul görecek niteliğe kavuşturarak onun kamuya sunulması ve tanıtılması açısından bazı fikri haklarını ve onların sahiplerini de yasa koruma altına almıştır. Bağlantılı haklar fikri haklara benzer veya komşu olarak kabul edilen bazı hak konuları düşünülerek benimsenen icracı sanatçılar , fonogram yapımcıları, radyo tv kuruluşları ve film yapımcılarının kendi ürünleri üzeindeki hakları ifade etmek için kullanılan terimlerdir.

Bağlantılı haklar bağımsız ve mutlak nitelikte olan haklardır. Bu niteliklerine rağmen bağlantılı hakların eser sahibinin haklarını değiştirmesi, sınırlaması veya ortadan kaldırması söz konusu değildir. Çünkü FSEK m. 1/B-J ve k  bentlerinde ve 80. maddede  bağlantılı haklar için eser sahibinin maddi ve manevi haklarına zararvermemek şartı aranmıştır.

İcracı sanatçılar kendisine ait olmayan bir eseri icra ederek yorumlayan, tanıtan, anlatan, söyleyen, çalan ve bu eserin geniş kitlelere ulaşmasını sağlayan kimselerdir.

İcracı sanatçı olarak kabul edilebilmek için kanun bazı şartlar aramıştır. Öncelikle ancak gerçek kişiler icracı sanatçı olabilir. Bunun yanında kanun icracı sanatçıları sanatsal faaliyetleri nedeniyle koruduğundan ancak icra edilen sanata sanatsal katkıda bulunanlar korunur. Bir başka değişle sesçi, ışıkçı gibi kimseler icracı sanatçı kapsamında sayılmaz.  Üçüncü olarak icra edilenin FSEK’te sınırlı olarak öngörülen fikir ve sanat eserleri, ilim ve edebiyat eserleri, müzik eserleri, güzel sanat eserleri ve sinema eserleri gruplarından birine dâhil olması gerekir. Dördüncü olarak icracı sanatçı ancak orijinal bir fikri emek ürünü meydana getirmesi halinde korumadan yararlanır. Beşinci olarak icranın üçüncü kişiler için yapılması gerekir. Yani mesela gençlerin eğlenmek için söyledikleri şarkılar bağlantılı hak kapsamında değerlendirilmeyecektir.

Son olarak bir kimsenin icracılara tanınan haktan faydalanabilmesi için eser sahibinden izin alması gerekir. Ancak bu durum sadece koruma süresini doldurmamış eserler için söz konusu olacak, koruma süresini doldurmuş eserler için izin alınması gerekmeyecektir.



2003 yılından itibaren Barolar Birliği’ne bağlı olarak çalışan Avukat Emre Kurt, kariyerine ticaret hukuku alanında başlamış Londra Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Ticaret Hukuku ve Marka, Patent, Faydalı Model, Telif Hakları yan genel adıyla Fikri Mülkiyet Hukuku alanında uzmanlaşmıştır. Londra Üniversitesi’ndeki ihtisasın ardından Av. Emre KURT özellikle marka, patent ve haksız rekabet hakları konusunda yoğun olarak çalışmaktadır. İyi derecede İngilizce bilmektedir.

Yorum Yaz