Şub 1, 2012
2263 Görüntüleme

Patentten Doğan Hakların Sınırları

Yazan
banner

551 sayılı Kararname’nin patentin kullanımının sınırları kenar başlığını taşıyan 80.maddesinde bir patent konusunun kullanımının yasalara veya genel ahlaka veya kamu düzenine veya genel sağlığa zarar verecek şekilde olamayacağı belirtilmiştir. Maddede ayrıca bu kullanımın hem mevcut hem de gelecekte kabul edilecek belirli veya belirsiz süreli kanuni yasaklamalara ve sınırlamalara da bağlı olacağı düzenlenmiştir. Patentten doğan hakkın kapsamının sınırları, 80.maddede belirtilen prensip dışında sınırlar da mevcuttur.

551 sayılı Kararname’nin 75.maddesinde patentten doğan hakkın kapsamının dışında kalan fiiller düzenlenmiştir. Bu fiiller, patent hukukuna özgü genel ve geleneksel sınırlandırma halleridir. Bunun dışında değişik maddelerde müstakil olarak düzenlenmiş olan başka sınırlamalar da vardır.

ÖN KULLANIM HAKKI: Patent başvurusunun yapıldığı tarih ile rüçhan hakkı tarihi arasında buluşu iyiniyetli olarak ülke içinde kullanmakta olan veya kullanım için ciddi ve gerçek ciddi hazırlıklar yapmış olan kişilere karşı patent sahibi hakkını ileri süremeyecektir. Bu kişiler patent alınmasına rağmen patent konusu buluşu kullanmaya devam edebilirler veya yaptıkları hazırlıklara uygun olarak kullanmaya başlayabilirler(PatKHK m.77). Ön kullanım, işletmenin makul ihtiyaçlarını giderecek ölçüde olmalı, bunu aşmamalıdır (PatKHK m.77/I).  Ön kullanım hakkı işletmeye bağlı bir haktır. Ancak, işletme ile birlikte devredilebilir (PatKHK m.77/I). Ön kullanım hakkı işletme ile birlikte mirasa ve hacze konu olabilir, üzerinde intifa ve rehin hakkı kurulabilir.

ZORUNLU LİSANS: Patent sahibi veya yetkili kıldığı kişilerin, teknik alanda yenilik getiren, kullanılmasında fayda olan patent verilmiş bir buluşu kullanmamaları halinde bu patenti kullanmak isteyen kimseye, zorunlu olarak kullanma imkânı tanımalarını öngören sisteme zorunlu lisans denmektedir.  551 sayılı Kararname uyarınca zorunlu lisans ancak lisans verilmesi teklifinde bulunulmamış bir patent için söz konusu olabilir (PatKHK m.99). Bu temel şartın yanında buluşun kullanılmaması, patent konularının bağımlılığının söz konusu olması veya kamu yararının söz konusu olması şartlarından birinin mevcut olması gerekir.

551 sayılı Kararname, patent sahibi veya yetkili kıldığı kişinin patentle korunan buluşu kullanmak zorunda olduğunu düzenlenmektedir (PatKHK m.96). Kullanma zorunluluğu patentin verildiğine ilişkin ilanın ilgili bültende yayınlandığı tarihten itibaren üç yıl içinde gerçekleştirilir. Bu süre içinde patent konusu buluşun kullanılmaya başlanmamış olması halinde veya kullanmamanın haklı bir nedeninin olmaması veya haklı bir nedene dayanmaksızın kullanmaya aralıksız olarak üç yıldan fazla ara verilmesi durumunda, ilgili herkes zorunlu lisans verilmesini talep edebilir(PatKHK m.100).

Zorunlu lisans kamu yararının gerektirdiği durumlarda da yapılabilir. 551 sayılı Kararname’de kamu yararı tanımlanmamış olmakla birlikte nelerin kamu yararı sayılabileceği örneklenmiştir. Buna göre, kamu sağlığı veya millî savunma nedenleriyle buluşun kullanılmaya başlanması, kullanımının artırılması veya genel olarak yaygınlaştırılması veya yararlı bir kullanım için ıslah edilmesi büyük önem taşıyorsa kamu yararının bulunduğu kabul edilir. Yine patent konusu buluşun kullanılmamasının veya nitelik veya miktar bakımından yetersiz kullanılmasının ülkenin ekonomik veya teknik gelişmesi bakımından ciddi zararlara sebep olacağı hallerde de kamu yararının bulunduğu kabul edilir (PatKHK m.103/II, III).  Kamu yararı söz konusu olduğunda zorunlu lisansa karar verecek olan am diğer zorunlu lisans hallerinden farklı olarak mahkeme değil(PatKHK m.108), Bakanlar Kurulu’dur.  İlgili bakanlığın önerisi üzerine Bakanlar Kurulu Kararnamesi ile zorunlu lisansa karar verilir(PatKHK m.103/I).

PATENTTEN DOĞAN HAKKIN TÜKENMESİ: Patentten doğan hakkın tükenmesi ilkesi uyarınca, patent sahibinin izni ile birkere ticaret alanına çıkmış olan malların el değiştirmesi önlenemez. Bu malların ticaretine patentten doğan hak sahibi engel olamaz. Patentten doğan hakkın tükenmesi patent konusu ürün veya usul ile doğrudan üretilen ürünlere ilişkindir. Malı alan üçüncü kişi buluş fikrinin özüne dokunmayan ve müstakil olarak mal üzerinde tasarruf niteliğinde olan fiilleri yapabilecektir ve patent sahibi bunu engelleyemeyecektir. Ancak malın kişisel ihtiyaç dışında tekrar üretilmesi, çoğaltılmak sureti ile satılması, buluş fikrinin özüne dokunur biçimde değiştirilmesi, ithal edilmesi devralan tarafından yapılamaz ve patent sahibinin bunları engelleme hakkı vardır.

Üçüncü kişinin patent sahibinin rızasına dayanan bir işlemle malı kazanmış olmasıdır. Eğer üçüncü kişinin malı kazanması, patent sahibinin rızası dışında (örneğin bulma veya çalma) bir eylem sonucunda gerçekleşecek olursa patent sahibinin patentten doğan hakları tükenmeyecektir.

Usul patentlerinde ise tükenme söz konusu değildir. Ancak, usul patentinin sahibine sağladığı hakların belirli bir ölçüde azaltılması mümkündür. Eğer usulün icrasına ilişkin bir mekanizma devredilecek olursa, bu usul mekanizma kullanıldığı sürece tükenecektir. Patent konusu usul ile doğrudan doğruya elde edilen ürünler bakımından da patentten doğan hakkın tükenmesi mümkündür.

551 sayılı Kararname’de ulusal tükenme yani patentten doğan hakkın tükenmesinde ülkesellik esası kabul edilmiştir. Ulusal tükenme ilkesi uyarınca, tükenme sadece korumanın geçerli olduğu ülkenin sınırları içinde geçerlidir. Buna göre, ilk rızâi satım hangi ülkede yapılmış ise hak sadece o ülke bakımından tükenecek ve malın dolaşımı o ülke toprakları içinde serbestleşecektir.

ÖNCEKİ TARİHLİ PATENTLERİN ETKİSİ: Patentten doğan hakkın kapsamının bir sınırı da önceki tarihli patentlerdir. Patent sahibi patentini kendi patentinden daha önceki rüçhan tarihine sahip olan patent sahiplerinin açmış olduğu patentten doğan hakka tecavüz davasında bir savunma gerekçesi olarak ileri süremez (PatKHK m.78).

Patentin gerçek hak sahibi olmayan kişilere verilmesi halinde de bu durum ortaya çıkabilir. Zira patent sahibinin patentten doğan hakları ancak patentin yasal yollardan kazanılması halinde korunur. Patent bir şekilde gerçek hak sahibi olmayan kişiye verilmişse, gerçek hak sahibinin patentin gaspı davası açma hakkı vardır. Böyle bir davanın açılması halinde gasp eden durumundaki patent sahibi, kendi patentinden daha önceki rüçhan tarihine sahip olan patent sahibinin açmış olduğu davada patentini bir savunma gerekçesi olarak ileri süremeyecektir.

Patent hakkının kullanımı konusunda bahsedilen sınırlar dışında:

Sınaî veya ticarî bir amaç taşımayan başka bir ifade iktisadi amaç taşımayan kullanım, patentten doğan hakkın kapsamı dışında tutulmuştur (PatKHK m.75/a).

Patent konusu buluş deneme amaçlı olarak kullanılabilir(PatKHK m.75/b). Bir başka değişle, buluşun gerçeklik ve doğruluğunu kontrol etmek için başka bir ifade ile buluşun çözdüğünü iddia ettiği problemi gerçekten çözüp çözmediğini belirlemek için üçüncü kişiler tarafından kullanılması deneme amaçlı kullanımdır.

Sadece bir reçetenin oluşturulması için eczanelerde yapılan ilaçların seri üretim olmadan hazırlanarak kullanılması ve bu şekilde hazırlanan ilaçlara ilişkin fiiller patentten doğan hakkın kapsamı dışındadır (PatKHK m.75/c).

Patentten doğan hakkın özellikleri konusunda da belirtildiği üzere patentten doğan hak belirli bir zaman dilimi süresince patent sahibine inhisarî kullanma yetkisi verir. 551 sayılı Kararname uyarınca incelenerek verilen patentin süresi başvuru tarihinden itibaren hesaplanan ve uzatılamayan 20 yıl, incelemesiz verilen patentin süresi ise 7 yıldır.   İnceleme talebinin 7 yıllık süre içinde yapılması ile inceleme sonucunda patent verilirse patentin süresi 20 yıla tamamlanır (PatKHK m.72).

Patentten doğan hakkın özelliklerini açıklarken de belirtildiği üzere, ülkesellik prensibi, patentin sadece verildiği ülkede koruma sağlamasını ifade etmektedir.


2003 yılından itibaren Barolar Birliği’ne bağlı olarak çalışan Avukat Emre Kurt, kariyerine ticaret hukuku alanında başlamış Londra Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Ticaret Hukuku ve Marka, Patent, Faydalı Model, Telif Hakları yan genel adıyla Fikri Mülkiyet Hukuku alanında uzmanlaşmıştır. Londra Üniversitesi’ndeki ihtisasın ardından Av. Emre KURT özellikle marka, patent ve haksız rekabet hakları konusunda yoğun olarak çalışmaktadır. İyi derecede İngilizce bilmektedir.

Yorum Yaz