Kas 13, 2014
4399 Görüntüleme

Markanın Miras Yoluyla Devri

Yazan
banner

Markanın miras yoluyla devri, marka üzerindeki mülkiyet hakkının marka sahibinin ölümü ile mirasçıların veya vasiyet alacaklısına geçmesi anlamına gelmektedir.

Marka sahibinin ölümü ile bir ölüme bağlı tasarrufla bırakılan marka külli halefiyet gereği mirasçıya intikal eder. Eğer ortada bir vasiyet alacaklısı varsa yasal mirasçılar markayı usulüne uygun alacaklıya devretmekle yükümlüdürler. Burada artık cüzi bir halefiyet olduğu için markanın tüm mirasla birlikte geçip ayrı bir şekilde şartının aranmadığı halden farklı olarak yazılı sözleşme ile devri gerekecektir.

Vasiyetname ile markanın bir kişiye bırakılması söz konusuysa, marka sahibinin ölümü ile vasiyet alacaklısı marka hakkının kendi üzerine devrini talep edecektir.

Marka sahibi miras yolu ile intikal nedeniyle değişmişse bunun sicile kaydı gereklidir. Markayı miras yoluyla devralan kişiler gereken belgeleri Türk Patent’e sunmak suretiyle  markanın kendi adlarına tescilini isteyebilirler.

Türk Hukukunda miras paylaşılana kadar el birliği mülkiyeti söz konusu olduğundan, mirasçılar terekedeki her mal ve miras kalan marka üzerinde hepsi birlikte bir bütün halinde hak sahibidirler. Bunun anlamı her hukuki işlemi oybirliğiyle yapmak zorundadırlar.


Miras Nedeniyle Marka Üzerinde Müşterek Hak Sahipliği

Miras Nedeniyle Müşterek Marka Sahipliği Halinde Marka Tecavüzünün Söz Konusu Olmaması


2003 yılından itibaren Barolar Birliği’ne bağlı olarak çalışan Avukat Emre Kurt, kariyerine ticaret hukuku alanında başlamış Londra Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Ticaret Hukuku ve Marka, Patent, Faydalı Model, Telif Hakları yan genel adıyla Fikri Mülkiyet Hukuku alanında uzmanlaşmıştır. Londra Üniversitesi’ndeki ihtisasın ardından Av. Emre KURT özellikle marka, patent ve haksız rekabet hakları konusunda yoğun olarak çalışmaktadır. İyi derecede İngilizce bilmektedir.

Yorum Yaz