May 23, 2016
1477 Görüntüleme

Marka İhlalinde Fiili Zararın Hesaplanması MarKHK m. 61

Yazan
banner

MarKHK m. 61(a) bendine göre 9. maddenin ihlalini oluşturan eylemler temel marka tecavüz tipini oluşturmaktadır. 9. maddenin ihlalini teşkil eden eylemlerin oluşumu için anılan hükümde yer verilen “haksız kullanım modelleri”nden birinin “haksız kullanım şekilleri”nden biri vasıtasıyla gerçekleştirilmiş olması gerekir(Prof. Dr. Hamdi Yasaman Marka Hukuku Şerhi C.II s.1011).

MarKHK m. 61 ile marka hakkına tecavüz halleri düzenlenmiş, hükmün (a) bendinde kararnamenin 9. Maddesine atıfta bulunarak bu maddede sayılan hallere aykırılığın da marka hakkına tecavüz sayılacağı ifade edilmiştir. 9. Maddenin 1. Fıkrasının (b) bendi uyarınca, tescili bir marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerin aynı veya benzeri mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk üzerinde işaret ile tescilli marka arasında bağlantı olduğu ihtimali de dahil karıştırma ihtimali olan herhangi bir işaretin kullanılması, marka sahibi tarafından engellenebilir. MarKHK m. 61(b) ise, marka sahibinin izni olmadan markayı veya ayırt edilemeyecek derecede benzerini kullanmak suretiyle taklit etmeği, yasaklayan madde taklit olgusunu düzenlemektedir.

MarKHK sisteminde maddi tazminat iki ana unsuru içerir; fiili zarar ve yoksun kalınan kar. Bu unsurlar MarKHK m. 66’nın ilk fıkrasından anlaşılmaktadır. MarKHK sisteminde fiili kaybın ne şekilde hesaplanacağına ilişkin bir hüküm yoktur. Fiili zarar kavramı tecavüz nedeniyle davayı açmaya yetkili kişinin uğradığı ve malvarlığındaki mevcut kaybı ifade eder. Genel hükümler uyarınca fiili zarar pasifin artması şeklinde gerçekleşebileceği gibi aktifin azalması şeklinde de gerçekleşebilir. Buna göre genel hükümler uyarınca tazminat miktarı ile buna esas teşkil edecek fiili zarar miktarı BK m. 42 vd uyarınca belirlenecektir. Buradan hareketle, fiili zararın ana kalemleri, pasifin artışı şeklinde ortaya çıkan fiili zararlar markanın ayırt ediciliğinin düşürülmesi nedeniyle girişilen reklam kampanyalarına yapılan masraflar, tecavüz fiilinin takip ve düşürülmesi nedeniyle yapılan masraflar, karışılığın giderilmesi için yapılan ilam ve teklam masrafları şeklinde tezahür edebilir(Prof. Dr. Hamdi Yasaman, Marka Hukuku Şerhi C.II S. 1131).


2003 yılından itibaren Barolar Birliği’ne bağlı olarak çalışan Avukat Emre Kurt, kariyerine ticaret hukuku alanında başlamış Londra Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Ticaret Hukuku ve Marka, Patent, Faydalı Model, Telif Hakları yan genel adıyla Fikri Mülkiyet Hukuku alanında uzmanlaşmıştır. Londra Üniversitesi’ndeki ihtisasın ardından Av. Emre KURT özellikle marka, patent ve haksız rekabet hakları konusunda yoğun olarak çalışmaktadır. İyi derecede İngilizce bilmektedir.

Yorum Yaz