Malum olduğu üzere, iltibas(=aldatıcılık unsuru) araştırılırken somut olayda yeme içme hizmetini alan tüketici kitlesinin normal olarak gerçek markayı taşıyan mallar ile taklit markayı taşıyan malları kolayca ayırt edip edemeyecekleri yani aldatıcılığın oluşup oluşmadığı araştırılacak, markaya tecavüz aynı zamanda haksız rekabet teşkil ettiği takdirde aldatıcılık unsuru daha da önem kazanacaktır(DÖNMEZ İrfan, Markalar ve Haksız Rekabet Davaları, İstanbul 1992 S. 52).
Lakin bilindiği üzere 6102 sayılı TTK.’nın 54/2 maddesinde, “Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.” denilmiş, 55/1-a.2 maddesinde, “a) Dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar ve özellikle; …2. Kendisi, ticari işletmesi, işletme işaretleri, malları, iş ürünleri, faaliyetleri, fiyatları, stokları, satış kampanyalarının biçimi ve iş ilişkileri hakkında gerçek dışı veya yanıltıcı açıklamalarda bulunmak veya aynı yollarla üçüncü kişiyi rekabette öne geçirmek..” düzenlemesi yapılmıştır. Kuşkusuz somut olay bağlamında davalı Şirket eylemlerinin haksız rekabet olup olmayacağı sadece Yasanın 55/1.a.2. maddesinin sınırlılıkları içinde değil, 54/2. maddesindeki tanımdan hareketle belirlenecektir.