Oca 16, 2017
2956 Görüntüleme

Kredi Kartından Limitin Üstünde Para Harcanmasında Bankanın Sorumluluğu

Yazan
banner

YARGITAY

13. HUKUK DAİRESİ

E. 2006/13661

K. 2007/2723

T. 27.2.2007

• MENFİ TESPİT DAVASI ( Kredi Kartıyla Limit Üstünde Yapılan Harcama Tutarından Borçlu Olunmadığı – Kredi Kartının Çalınması/Bankaya Harcama Yapıldıktan 2 Gün Sonra Bildirilmesi )

• KREDİ KARTININ ÇALINMASI ( Bankaya Harcama Yapıldıktan 2 Gün Sonra Bildirilmesi – Limit Üstünde Yapılan Harcama Tutarından Provizyon Veren Bankanın Kusurlu Davrandığı/Borçlu Olunmadığının Tespiti Davası )

• KREDİ KARTI LİMİTİNİ AŞAN HARCAMALAR ( Bankanın Tedbirli Bir Tacir Gibi Davranarak İzin Vermemesi Gerektiği – Limit Aşılarak Yapılan Harcamaya Provizyon Veren Bankanın Kusurlu Davrandığı )

• BANKANIN KUSURU ( Kredi Kartının Çalınması/Bankaya Harcama Yapıldıktan 2 Gün Sonra Bildirilmesi – Limit Aşılarak Yapılan Harcamaya Provizyon Veren Bankanın Kusurlu Davrandığı )

• KREDİ KARTINIA LİMİTİ AŞAN HARCAMALAR İÇİN PROVİZYON VERİLMESİ ( Bankanın Kusurlu Davrandığı – Tedbirli Bir Tacir Gibi Davranarak İzin Vermemesi Gerektiği )

• BANKANIN ZARARIN ARTMASINA NEDEN OLMASI ( Kredi Kartının Çalınması – Limit Aşılarak Yapılan Harcamaya Provizyon Veren Bankanın Kusurlu Davrandığı )

2004/m. 72

5464/m. 8, 9, 12, 16, 33

ÖZET : Uyuşmazlık, çalınan kredi kartı ile limit üzerinde yapılan harcamalardan davacının sorumlu olup olmadığı hususudur. Davacı limit üstünde yapılan harcama tutarından borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Kural olarak kredi kartı sahibi kart limitinin üzerine çıkamaz. Kart sahibi limit üzerinde harcama yapma girişiminde bulunduğu takdirde, bankanın normal olarak provizyon vermemesi gerekir. Bu gibi durumlarda bankanın tedbirli bir tacir gibi davranarak limit aşımı harcamaya izin vermemesi gerekir. Hal böyle oluna, limit aşılarak yapılan harcamaya provizyon veren bankanın kusurlu davrandığı ve zararın artmasına neden olduğu sonucuna varılmalıdır.
DAVA : Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, davalı bankadan aldığı kredi kartının çalındığını fark etmesi üzerine 11.6.2005 tarihinde durumu Cumhuriyet Savcılığına ve davalı bankaya bildirdiğini, çalınan bu kart ile 09.06.2005 tarihinde 3.326.00 YTL tutarında alışveriş yapıldığını, oysa kredi kartı limitinin 1.183.00 YTL olduğunu belirterek limit üstünde yapılan harcama tutarı 2.208.00 YTL’den borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı banka, kredi kartının çalındığının bildirilmesinden önce yapılan alışverişlerden kendilerinin sorumlu olmadığını, kimlik kontrolü yapılmaksızın harcama yapılmışsa üye işyerlerinin sorumlu olacağını davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; kredi kartının 09.06.2005 tarihinde alışveriş yapıldığını, davalı bankaya 11.6.2005 tarihinde başvurulduğu, harcamaların bankaya bildirimden önce gerçekleştiği, bu nedenle bankanın sorumlu olmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir.
Davacının, davalı bankadan aldığı kredi kartının çalındığı, davacının bu olayı davalıya 11.6.2005 tarihinde bildirdiği, ancak çalınan kartla 09.06.2005 tarihinde üye işyerlerinden 3.326.330.000 TL’lik harcama yapıldığı, kredi kartı limitinin 1.183.00 YTL olduğu dosya içeriğinden, anlaşıldığı gibi bu husus tarafların da kabulündedir.
Davacı çalınan kredi kartı ile yapılan harcamalardan kredi kartı limiti olan 1.183.00 YTL’sinden sorumlu olduğunu kabul etmektedir.
Uyuşmazlık, çalınan kredi kartı ile limit üzerinde yapılan harcamalardan davacının sorumlu olup olmadığı hususudur.
Kredi kartı, bankanın kart hamili üyesine kredi kartı limiti dahilinde nakit ödeme yapmasına gerek olmaksızın üye işyerlerinden alışveriş yapmasını, hizmet satın almasını veya nakit çekmesini sağlar. Kredi kartı sahibi kural olarak kartın kendisine temin ettiği bu hizmetlerden hangisinden faydalanırsa faydalansın sözleşmede öngörülen limitin üzerine çıkamaz. Bu limit sözleşmede kart sahibinin sosyal ve ekonomik durumu ödeme gücü vs. etkenler gözetilerek saptanır. Hayatın olağan akışı içinde kart sahibi limit üzerinde harcama yapma girişiminde bulunduğu takdirde, banka normal olarak provizyon vermemesi gerekir.
Kart ile yapılan harcamanın tanınan limiti aşması halinde provizyon verme yetkisi tamamen bankaya aittir. Bu gibi hallerde banka tedbirli bir tacir gibi davranmalıdır. Özellikle kart sahibinin rızası dışında harcama yapılmak istendiği de düşünülmeli ve bu değerlendirme sonucunda limit aşımı suretiyle yapılan harcamaya izin verilmemelidir. Somut uyuşmazlıkta kartın çalınmasından önce davacıya gönderilen hesap ekstrelerinde kart limiti 1.183.00 YTL olmasına karşılık 8.7.2005- 8.2.2006 arası aylık dönemlerde davacı harcamalarının sırayla 749.39 YTL 577.59 YTL, 532.79 YTL 489.16 YTL,490.53 YTL, 486.93 YTL, 22.48 YTL ve 22.55 YTL olduğu anlaşılmaktadır. Bu harcamaların hiçbirinde limit aşılmamıştır. Buna karşılık uyuşmazlık konusu olan 3.326.46 YTL’lik harcamaların tamamı 09.06.2005 tarihinde bir günde yapılmıştır.
Davalı banka kart sahibinin 09.06.2005 tarihine kadar aylık harcaması limitinin yarısını aşmadığı halde, bir günde limit aşılarak yapılan 3.326.46 YTL’lik harcamaya provizyon vermekle kusurlu davranmış, zararın artmasına neden olmuştur. Bu durumda, mahkemece bankacılık ve kredi kartlarında uzman yeni bir bilirkişi heyetinden somut olayın özelliklerini de gözeterek limit aşımı suretiyle harcamaya izin veren, zararın artışına neden olan bankanın müterafik kusuru saptanıp sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı lehine BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 27.02.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.


2003 yılından itibaren Barolar Birliği’ne bağlı olarak çalışan Avukat Emre Kurt, kariyerine ticaret hukuku alanında başlamış Londra Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Ticaret Hukuku ve Marka, Patent, Faydalı Model, Telif Hakları yan genel adıyla Fikri Mülkiyet Hukuku alanında uzmanlaşmıştır. Londra Üniversitesi’ndeki ihtisasın ardından Av. Emre KURT özellikle marka, patent ve haksız rekabet hakları konusunda yoğun olarak çalışmaktadır. İyi derecede İngilizce bilmektedir.

Yorum Yaz