Mar 16, 2018
8946 Görüntüleme

İŞE İADE DAVASI • TEKRAR İŞE BAŞLATILMA • KESİNLEŞMİŞ KARARIN TEBLİĞİ

Yazan
banner

İŞE İADE DAVASI • TEKRAR İŞE BAŞLATILMA
•
KESÄ°NLEÅžMÄ°Åž KARAR
ÖZET: İşe iade davası sonucunda işçi, kesinleşen mahkeme kararının tebliğinden itibaren on iş günü içinde kerrar işe başlamak için işverene başvurmalıdır.
Bu nedenle kesinleşme şerhi verilmiş olan mahkeme kararının işçiye tebliğ edilmesi gerekir. Sadece Yargıtay onama kararının tebliğ edilmesi geçerli değildir. Y. 9 HD. E. 2014/35917, K. 2016/6976, T. 23.3.2016
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, Davacının davalı şirketin Ümraniye şubesinde çalışmakta iken iş akdinin feshedildiğini ve İstanbul Anadolu 12.İş Mahkemesinin 2012/101 esas 2013/57 karar sayılı dosyaları ile işe iade davası açtığını, mahkeme kararının davacı yönünden 20.09.2013 tarihinde kesinleştiğini, 10 günlük süre dolmadan Kadıköy 4. Noterliğinden gönderilen yazı ile işe iade müracaatında bulunduğunu, işe kabul edilmemesi üzerine İstanbul Anadolu 18.İcra Müdürlüğünün 2013/17556 esas sayılı dosyası ile 8 aylık maaş tutarındaki tazminatın tahsili yönünde icra takibine geçtiğini, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, bu sebeplerle davalının itirazının iptaline, %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Vekilinin Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının İstanbul Anadolu 12. İş Mahkemesinin 2012/101 esas 2013/87 karar sayılı dava sonunda davanın kabulü ile davacının işe iadesi karar verildiğini, bu kararın temyiz edilmesi sonucunda Yargıtay 22. Hukuk Dairesinin 2013/15083 esas 2013/16422 karar sayılı onama ilamları ile kesinleştiğini, 30.09.2013 tarihinde işe iade talebinde bulunulduğunu, kesinleşen mahkeme kararının tebliğ tarihi itibariyle 10 gün içinde başvuruda bulunması gerektiğini, ancak davacının 10 günlük süre içinde başvuruda bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının davalı işverene ait iş yerinde çalışmakta iken iş akdinin feshedilmesi nedeniyle İstanbul Anadolu 12. İş Mahkemesinin 2012/101 esas sayılı dosyası ile işe iade davası açtığı, mahkeme tarafından davacının işe iadesine, 10 iş günü içinde işe başlamak üzere işverene başvurması sonucunda işverence işe başlatılmaması halinde 4 aylık brüt
ücreti tutarında tazminatın ve 4 aylık ücret ve diğer hakların ödenmesi gerektiğinin tespitine karar verildiği, kararın temyiz edilmesi sonucu Yargıtay 22.Hukuk Dairesinin 04.07.2013 tarih, 2013/15083 esas, 2013/16422 karar sayılı ilamları ile onanarak kesinleştiği, onama ilamının davacı vekiline 14.08.2013 tarihinde tebliğ edildiği, davacının işe iade başvurusu için süresinin 24.08.2013 tarihinde dolduğu, ancak davacı vekili tarafından Kadıköy 4.Noterliği aracılığıyla 30.09.2013 tarihinde işe başlatma iradesinin davalı işverene bildirdiği, işe iadesinin kabul edilmediği iddiasıyla iş güvencesi tazminatı ve boşta geçen süreye ait ücretlerinin tahsili yönünde İstanbul Anadolu 18.İcra Dairesinin 2013/17556 esas sayılı icra dosyaları ile icra takibine geçtiği, davalının itirazı üzerine takibin durduğu, davacı onama ilamını 14.08.2013 tarihinde tebliğ almasına rağmen 10 iş günü geçtikten uzun bir süre sonra 30.09.2013 tarihinde davalı işverene işe
iade başvurusunda bulunduğu, süresinde yapılmayan işe iade başvurusunun geçerli olmadığı, davacının iş güvencesi tazminatı ve boşta geçen süreye ait ücrete hak kazanamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Karar süresinde davacı vekilince temyiz edilmiştir.
E) Gerekçe:
Taraflar arasında işe iade kararının kesinleşmesinden itibaren 10 gün içinde işverene başvurulup başvurulmadığı konusunda uyuşmazlık mevcuttur.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 21/5. maddesi gereğince işçi kesinleşen mahkeme kararının tebliğinden itibaren 10 iş günü içinde işe başlamak için işverene başvurmak zorundadır. Aynı madde gereğince kesinleşme şerhi verilen mahkeme kararının işçiye tebliği zorunludur. Sadece onama ilamının tebliği kesinleşme şerhli karar tebliğ edilmediğinden geçerli değildir. Dosya içeriğine göre, kesinleşme şerhi 19/09/2014 tarihinde verilmiştir. Davacı vekilinin bu tarihte kararı tebliğ aldığına dair bir delil yoktur. Somut maddi vakıaya göre davacının süresinde başvurduğunun kabulü ile gerekirken yerinde değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.


2003 yılından itibaren Barolar Birliği’ne bağlı olarak çalışan Avukat Emre Kurt, kariyerine ticaret hukuku alanında başlamış Londra Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Ticaret Hukuku ve Marka, Patent, Faydalı Model, Telif Hakları yan genel adıyla Fikri Mülkiyet Hukuku alanında uzmanlaşmıştır. Londra Üniversitesi’ndeki ihtisasın ardından Av. Emre KURT özellikle marka, patent ve haksız rekabet hakları konusunda yoğun olarak çalışmaktadır. İyi derecede İngilizce bilmektedir.

Yorum Yaz