Oca 4, 2019
27091 Görüntüleme

Sulh ve Feragat Halinde Avukatın Vekalet Ücreti Hakkı

Yazan
banner

Eldeki davada, talep edilen karşı yan vekalet ücreti sonuçlanan tapu iptal tescil davasına dair olup bu ücret avukata aittir. Davacı avukatın bu ücreti her iki taraftan da isteyebilmesi için sulhe konu dava sebebiyle oluşan bir vekalet ücret olması gerekir. İlama bağlanan ve icra dosyası ile takibe konularak asıl alacak haline gelen bir alacaktan sulh olduğundan bahisle avukatın kendi müvekkili dışındaki borçlunun da bu ücretten sorumlu olduğu düşünülemez. Davalı 27.1.2012 tarihli feragatname başlıklı belge ile icra dosyasına konu edilen vekalet ücreti ve yargılama masraflarından feragat etmiş olup, bu ücretten bizzat sorumludur.

YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
E. 2015/34740
K. 2018/3089
T. 14.3.2018
• VEKALET SÖZLEŞMESİNDEN KAYNAKLANAN ALACAK ( Davacı Avukatın Ücreti Her İki Taraftan da İsteyebilmesi İçin Sulhe Konu Dava Sebebiyle Oluşan Bir Vekalet Ücret Olması Gerektiği/Asıl Alacak Haline Gelen Bir Alacaktan Sulh Olunduğundan Bahisle Avukatın Kendi Müvekkili Dışındaki Borçlunun da Bu Ücretten Sorumlu Olduğu Düşünülemeyeceği – Davalı Alacağından Feragat Etmiş Olup Bu Ücretten Bizzat Sorumlu Olduğu/Davalı Açısından Karşı Yan Vekalet Ücreti Talebi Yönünden de Davanın Reddine Karar Verilmesi Gerektiği )
• VEKALET ÜCRETİ ( Davacı Avukatın Ücreti Her İki Taraftan da İsteyebilmesi İçin Sulhe Konu Dava Sebebiyle Oluşan Bir Ücret Olması Gerektiği/Alacaktan Sulh Olunduğundan Bahisle Avukatın Kendi Müvekkili Dışındaki Borçlunun da Bu Ücretten Sorumlu Olduğu Düşünülemeyeceği – Davalı Alacağından Feragat Etmiş Olup Bu Ücretten Bizzat Sorumlu Olduğu/Davalı Açısından Karşı Yan Ücreti Talebi Yönünden de Davanın Reddine Karar Verilmesi Gerektiği )
• DAVALININ VEKALET ÜCRETİ ALACAĞINDAN FERAGAT ETMESİ ( Vekalet Sözleşmesinden Kaynaklanan Alacak İstemi/Asıl Alacak Haline Gelen Bir Alacaktan Sulh Olunduğundan Bahisle Avukatın Kendi Müvekkili Dışındaki Borçlunun da Bu Ücretten Sorumlu Olduğu Düşünülemeyeceği – Davalının Bu Ücretten Bizzat Sorumlu Olduğu/Davalı Açısından Karşı Yan Vekalet Ücreti Talebi Yönünden de Davanın Reddine Karar Verilmesi Gerektiği )
1136/m.163, 164
ÖZET : Dava, tapu iptali ve tescil davası sebebiyle ödenmeyen vekalet ücretlerinin tahsili istemine ilişkindir. Davada talep edilen karşı yan vekalet ücreti sonuçlanan tapu iptal tescil davasına dair olup bu ücret avukata aittir. Davacı avukatın bu ücreti her iki taraftan da isteyebilmesi için sulhe konu dava sebebiyle oluşan bir vekalet ücret olması gerekir. İlama bağlanan ve icra dosyası ile takibe konularak asıl alacak haline gelen bir alacaktan sulh olduğundan bahisle avukatın kendi müvekkili dışındaki borçlunun da bu ücretten sorumlu olduğu düşünülemez. Davalı vekalet ücreti ve yargılama masraflarından feragat etmiş olup, bu ücretten bizzat sorumlu olduğundan davalı yönünden karşı yan vekalet ücreti talebi yönünden de davanın reddine karar verilmesi gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı ilgili avukatınca duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili geldi. Karşı taraftan gelen olmadığından onların yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı, davalının vekili olarak diğer davalı aleyhine tapu iptal tescil davası açtığını, açılan tapu iptal tescil davasının lehe sonuçlandığını, 3.11.2011 tarihinde karara çıktığını ve 58.345,00TL vekalet ücretine hükmedildiğini, ilama dayalı olarak vekalet ücreti ve yargılama masrafının 2012/221 E sayılı dosya ile icra takibine konulduğunu, icra emrinin davalı belediyeye tebliğ edilmesinden sonra davalının haricen yazı vererek alacağından feragat ederek icra dosyasını bu yazı ile kapattırdığını, aralarında yazılı bir sözleşmenin bulunmadığını, davalı tarafından herhangi bir ücret ödenmediği gibi 2014 yılı Eylül ayında da vekillik görevinden azledildiğini ileri sürerek; fazlaya dair hakları saklı kalarak Avukatlık Kanunu’nun 164/4 maddesi gereğince akdi vekalet ücretinden şimdilik 10.000,00TL’nin davalıdan tahsiline, tapu iptal tescil davasında hükmedilen 58.345,00TL yasal vekalet ücretinin 3.11.2011 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, ilamın takibe konulduğu 2012/221 E sayılı dosyasına konu edilen yargılama giderine dair olarak hesaplanan 2.540,00 TL icra vekalet ücretinin icra takip tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiş, 21.4.2015 tarihli dilekçesi ile akdi vekalet ücreti talebini 140.000,00 TL’ye yükseltmiştir.

Davalı davaya cevap vermemiş, yargılamaya katılmamıştır. Diğer davalı, vekalet ilişkisinin tarafı olmadığından davanın husumetten reddi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, 140,000,00 TL akdi vekalet ücretinin 10.000,00 TL’sinin dava tarihinden, 130.000,00 TL’sinin ise ıslah tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, 58.345,00 TL karşı yan vekalet ücretinin 03.11.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, 2.499,41TL vekalet ücretinin davalıdan icra takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline, fazlaya dair istemin reddine, karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.

1- )Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle ileri sürülen temyiz sebeplerine göre davalının yerinde olmayan tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2- )Davacı, davalının vekili olarak takip edilen ve sonuçlanan tapu iptali ve tescil davası sebebiyle ödenmeyen vekalet ücretlerinin tahsili istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece; davacı tarafından takip edilen tapu iptali ve tescil davasında hükmedilen karşı yan vekalet ücretinden davalının takip borçlusu Yakutiye Belediyesine haricen dilekçe vermek suretiyle alacağından feragat etmesi sebebiyle davacının vekalet ücretini tahsil edemediği, 2014 yılı Eylül ayında ise davalının davacıyı vekillikten azlettiği, bu durumda Avukatlık Kanununun 164/ son maddesinin “….dava sonunda tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenecek vekalet ücreti avukata aittir.” şeklindeki hükmü uyarınca her iki davalının her ne suretle olursa olsun taraflar arasında anlaşma ile sonuçlanan ve takipsiz bırakılan işlerde her iki taraf, avukatlık ücretinin ödenmesi hususunda avukata karşı müteselsilen sorumludurlar.” hükmü mevcut olup, davanın sulh ile sonuçlanması halinde, avukat müvekkilinden aralarındaki ücret sözleşmesinde kararlaştırılan miktarın tamamını isteyebileceği gibi davada sulh olunan miktara göre karşı tarafa yükletilen vekalet ücretini de isteyebilir. ( Bkz. HGK.’nun 16.2.1994 T. 14/03/20181993/13-810 E. 1994/60 K. sayılı kararı ) Aynı sorumluluk, müvekkille sulh anlaşması yapan karşı taraf için de geçerlidir. Avukatla müvekkili arasında ücret sözleşmesi bulunmaması ( veya sözleşmenin geçersiz olması ) halinde, müvekkilin ve müvekkille sulh anlaşması yapan hasmın, sulh olunan miktar üzerinden, gerek Avukatlık Kanununun 164/4. maddesinde düzenlenen ( müvekkilin avukata ödemesi gereken ) akdi vekalet ücretinden, gerekse Avukatlık Kanununun 164/ son maddesinde düzenlenen ( hasma tahmili gereken ) vekalet ücretinden müteselsilen sorumlu olduklarının kabulü gerekir. Burada, kanundan doğan teselsül hallerinden biri söz konusu olup, Borçlar Kanununun 163. maddesinde düzenlenen “alacaklı, borcun tamamının veya bir kısmının ifasını dilerse borçluların hepsinden, dilerse yalnız birinden isteyebilir” hükmüne göre, müteselsil sorumluluğun gereği olarak, sulh sözleşmesinin taraflarının her biri borcun tamamından sorumludur. Buna göre alacaklı alacağının tamamını, her iki taraftan da talep edebileceği gibi, dilerse sadece birinden de talep edebilir.

Açıklanan yasal düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında; davacı tarafından davalıya vekaleten diğer davalı aleyhine açılan tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair verilen karar 16.12.2011 tarihinde kesinleşmiş, davacı tarafından davada hükmedilen vekalet ücreti ile yargılama masraflarının tashili istemiyle başlatılan icra takibi sırasında davalı tarafından imzalanan feragatname başlıklı belgeye dayanılarak İcra Hukuk Mahkemesince takibin geri bırakılmasına karar verilmiştir. Her ne kadar mahkemece davalı tapu iptali ve tescil davasında hükmedilen karşı yan vekalet ücretinden sorumlu tutulmuş ise de dava sulh ile sonuçlanmamıştır. Eldeki davada, talep edilen karşı yan vekalet ücreti sonuçlanan tapu iptal tescil davasına dair olup bu ücret avukata aittir. Davacı avukatın bu ücreti her iki taraftan da isteyebilmesi için sulhe konu dava sebebiyle oluşan bir vekalet ücret olması gerekir. İlama bağlanan ve icra dosyası ile takibe konularak asıl alacak haline gelen bir alacaktan sulh olduğundan bahisle avukatın kendi müvekkili dışındaki borçlunun da bu ücretten sorumlu olduğu düşünülemez. Davalı 27.1.2012 tarihli feragatname başlıklı belge ile icra dosyasına konu edilen vekalet ücreti ve yargılama masraflarından feragat etmiş olup, bu ücretten bizzat sorumludur. Hal böyle olunca, mahkemece davalı yönünden karşı yan vekalet ücreti talebi yönünden de davanın reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

SONUÇ : Yukarıda birinci bentte açıklanan sebeplerle davalının tüm temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan sebeplerle kararın davalı yararına BOZULMASINA, aşağda dökümü yazılı 11.286,68 TL kalan harcın davalıdan alınmasına, peşin alınan 2.391,00 TL harcın istenmesi halinde davalıya iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


2003 yılından itibaren Barolar Birliği’ne bağlı olarak çalışan Avukat Emre Kurt, kariyerine ticaret hukuku alanında başlamış Londra Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Ticaret Hukuku ve Marka, Patent, Faydalı Model, Telif Hakları yan genel adıyla Fikri Mülkiyet Hukuku alanında uzmanlaşmıştır. Londra Üniversitesi’ndeki ihtisasın ardından Av. Emre KURT özellikle marka, patent ve haksız rekabet hakları konusunda yoğun olarak çalışmaktadır. İyi derecede İngilizce bilmektedir.

Yorum Yaz