Mar 21, 2019
2 Views

Off-Shore Bankasına Gönderilen Paranın Tahsili ve Faiz Meselesi

Written by

Dava; off-shore hesabına yatırılan ve ödenmeyen paranın tahsili istemine ilişkindir. Davalı – bankanın davacıya karşı olan sorumluluğunun akdi ilişkiden kaynaklanmadığı, 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 41,55 maddeleri ile 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 321. maddelerinden kaynaklandığı, bu maddeler gereğince davacının ancak yatırdığı paranın off-shore bankasına gönderildiği tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan talep edebileceği, manevi tazminat isteminin ise koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüyle yatırılan paranın reeskont faizi ile birlikte davalı bankadan tahsiline, manevi tazminat isteminin reddine ilişkin kararın onanması gerekir.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 2016/3937
K. 2017/5974
T. 1.11.2017
• OFF-SHORE HESABINA YATIRILAN VE ÖDENMEYEN PARANIN TAHSİLİ (Davalı Bankanın Davacıya Karşı Olan Sorumluluğu 818 S. B.K.’nın 41. ve 55. Md. İle 6762 S. T.T.K.’nın 321. Md. Kaynaklandığı – Davacının Ancak Yatırdığı Paranın Off-Shore Bankasına Gönderildiği Tarihinden İtibaren Avans Faizi İle Birlikte Talep Edebileceği)
• FERİ MÜDAHİL (Davalı Bankanın Temyiz Dilekçesine İstinaden Katılma Yoluyla Temyiz Yoluna Başvurması Mümkün Olmadığı – Temyiz Dilekçesini Temyiz Defterine Kaydettirmediği ve Temyiz Harcını da Yatırmadığı/Usulünce Yapılmış Temyiz İstemi Bulunmadığından Temyiz İsteminin Reddedileceği/Off-Shore Hesabına Yatırılan ve Ödenmeyen Paranın Tahsili)
• MANEVİ TAZMİNAT İSTEMİ (Off-Shore Hesabına Yatırılan ve Ödenmeyen Paranın Tahsilinden Kaynaklı – Manevi Tazminat İsteminin Koşullarının Oluşmadığı Gerekçesiyle İsteminin Reddine İlişkin Kararın Onanması Gerektiği)
818/m.41,55
6762/m.321

Bir davada kararı temyiz etme hakkı, yalnız taraflara veya hüküm ile kendisine mükellefiyet yüklenen veya bir hakkı ihlal edilen kimseye veyahut kanunun açıkça belirttiği mercilere aittir. Fer’i müdahil vekili, verdiği temyize cevap dilekçesinde kararın davalı banka yararına bozulması isteminde bulunmuş olup, fer’i müdahil OYAK vekilinin söz konusu dilekçesi temyiz istemi mahiyetinde ise de davalı banka yanında feri müdahil olarak davaya katılanın HUMK 433/2. maddesi uyarınca ancak karşı taraf sıfatına sahip davacı tarafın temyizine karşı katılma yoluyla temyiz hakkı bulunduğundan davalı bankanın temyiz dilekçesine istinaden katılma yoluyla temyiz yoluna başvurması mümkün olmadığı gibi, fer’i müdahil vekilinin temyiz dilekçesini temyiz defterine kaydettirmediği ve temyiz harcını da yatırmadığı, bu haliyle usulünce yapılmış temyiz istemi de bulunmadığı anlaşıldığından, fer’i müdahil vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.

DAVA : Taraflar arasında görülen davada Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 12/01/2016 tarih ve 2015/786-2016/18 Sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı ING Bank, ihbar olunan ve fer’i müdahilliği kabul edilen TMSF ve OYAK vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, davaya konu meblağ 22.420 TL’nin altında bulunduğundan 6100 Sayılı Kanun’un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK 3156 Sayılı Kanun’la değişik 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili müvekkilinin davalı banka çalışanlarının yönlendirmeleriyle 20.10.1999 tarihinde 6.292 TL’lik “off-shore” hesabı açtırdığını, TMSF tarafından el konulan davalı bankanın müvekkilinin parasını ödemediğini ileri sürerek 6.292,00 TL’nin 20/10/1999 tarihinden itibaren reeskont faiz ile tahsilini, 1.500,00 USD’nin fiilen tahsil tarihindeki Merkez Bankası kuru üzerinden Türk Parasına çevrilerek 10/11/1999 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile tahsilini ve 5.000,00 TL manevi tazminatın 20/10/1999 tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili yetkili mahkemenin müvekkilinin yerleşim yeri olan Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, davalı Yurtbank ve Yurt Security Off-Shore Bank Ltd’nin ayrı tüzel kişilikler olduğunu, müvekkili bankanın, davacının talebi doğrultusunda sadece havale talimatını gerçekleştirdiğini, müvekkilinin pasif taraf ehliyetinin bulunmadığını, haksız fiil iddiasına dayanan talebin zamanaşımına uğradığını, hileli işlemleri yapan kişi ve bunun için kurdukları off-shorenin sorumlu olacağını, manevi tazminat koşullarının gerçekleşmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkemece bozma ilamına uyularak; davacının 11/08/1999 tarihinde 5.380,00 TL yatırdığı, davalı – bankanın davacıya karşı olan sorumluluğunun akdi ilişkiden kaynaklanmadığı, 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 41,55 maddeleri ile 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 321. maddelerinden kaynaklandığı, bu maddeler gereğince davacının ancak 5.380,00 TL paranın off-shore bankasına gönderildiği, 11/08/1999 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan talep edebileceği, 1.500,00 USD’lik döviz cinsi davacının yatırdığı bedelin ise davacıya ödendiğine dair davalı tarafça herhangi bir kanıt sunulmadığı, manevi tazminat isteminin ise koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüyle 5.380,00 TL’nin 11/08/1999 tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalı bankadan tahsiline, 1.500,00 USD’nin fiilen tahsil tarihindeki kur üzerinden paraya çevrilerek 10/11/1999 tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanun’un 4.maddesi gereğince işleyecek faizi ile birlikte davalı bankadan tahsiline, manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.

Kararı, ING Bank, ihbar olunan ve feri müdahilliği kabul edilen TMSF ile OYAK vekilleri temyiz etmiştir.

1-) Bir davada kararı temyiz etme hakkı, yalnız taraflara veya hüküm ile kendisine mükellefiyet yüklenen veya bir hakkı ihlal edilen kimseye veyahut kanunun açıkça belirttiği mercilere aittir. Fer’i müdahil OYAK vekili, verdiği temyize cevap dilekçesinde kararın davalı banka yararına bozulması isteminde bulunmuş olup, fer’i müdahil OYAK vekilinin söz konusu dilekçesi temyiz istemi mahiyetinde ise de davalı banka yanında feri müdahil olarak davaya katılan OYAK’ın HUMK 433/2. maddesi uyarınca ancak karşı taraf sıfatına sahip davacı tarafın temyizine karşı katılma yoluyla temyiz hakkı bulunduğundan davalı bankanın temyiz dilekçesine istinaden katılma yoluyla temyiz yoluna başvurması mümkün olmadığı gibi, fer’i müdahil OYAK vekilinin temyiz dilekçesini temyiz defterine kaydettirmediği ve temyiz harcını da yatırmadığı, bu haliyle usulünce yapılmış temyiz istemi de bulunmadığı anlaşıldığından, fer’i müdahil OYAK vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.

2-) Davalı banka vekili ve feri müdahil TMSF vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı banka vekili ve feri müdahil TMSF vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan sebeplerle fer’i müdahil OYAK vekilinin temyiz isteminin REDDİNE; (2) numaralı bentte açıklanan sebeplerle davalı ING Bank A.Ş. ve fer’i müdahil TMSF vekillerinin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, ödediği peşin temyiz harcının istemi halinde temyiz eden davalı ING Bank’a iadesine, fer’i müdahil TMSF’den harç alınmasına yer olmadığına, 01.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Article Categories:
Blog · Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir