Nis 24, 2019
765 Görüntüleme

Haksız Rekabetin Sınırları, Diğer Firmaların Rekabet Hakkı, Basiretli Tacir

Yazan
banner

Aynı sektörde faaliyet gösteren firmaların ticari hayatta dürüstlük ilkesine uygun bir şekilde ve iltibastan kaçınmak suretiyle piyasaya mal veya hizmet ürettikleri takdirde, piyasada ilk kez üretim yapan, ürünün tanınmasını sağlayan kişinin üstün hakkı bulunduğundan söz edilerek, sonradan faaliyete başlayan kişilerin eylemleri haksız rekabet olarak nitelendirilemeyeceği, aksinin kabulünün rekabet hukuku ilkelerine aykırı olarak piyasada tekel yaratılması ve serbest rekabetin ortadan kaldırılmasına sebebiyet vereceği

YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 2017/4648
K. 2019/1511
T. 25.2.2019
DAVA : Taraflar arasında görülen davada … … …. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen …/…/2016 tarih ve 2012/867 E. – 2016/937 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair … Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi’nce verilen …/07/2017 tarih ve 2017/269-2017/435 Sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili; müvekkilinin sektöründe yeni ürünler tasarlayıp tanındığını, davalının, tasarım hakkı müvekkiline ait olan ahtapot, yılan ve tavşan kaydırak adlı ürünlerini ve bunlara ait görselleri web adresinde haksız ve izinsiz olarak sergilediğini, bu ürünleri kullanıp satarak karışıklığa neden olduğunu, söz konusu ürünlerin 1994 yılında müvekkilince tasarlandığını ve satıldığını, davalının iş bu eyleminin haksız rekabet teşkil ettiğini, bu hususta gönderilen ihtarnameye rağmen hukuka aykırı davranışın devam ettiğini ileri sürerek haksız rekabetin tespiti ile men’ini, karıştırılma ihtimali yaratan internet sitesine erişimin engellenmesini, ürünlere ait dokümanların toplatılarak imhasını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ….000,00 TL maddi, ….000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili; dava konusu ürünlerin … dışı kaynaklı olduğunu ve 1990’lı yıllardan bu yana kullanıldığını, Türkiye’de de anonim hale gelerek üretildiğini, davacının ürünlere ilişkin endüstriyel tasarım belgesi yahut münhasır hakkı bulunmadığını, ürünler arasında sadece görünüş benzerliği olduğunu, ürün kötüleme, davacı hakkında yanıltıcı ibareler kullanma gibi eylemin söz konusu olmadığını, rekabet koşulları altında hareket edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının tescilsiz ürünleri olan ahtapot, yılan ve tavşan kaydırakları ile davalının internet sitesinde, broşür ve kataloglarında yer alan ürünlerin ortalama tüketici gözüyle bakıldığında belirgin şekilde benzer olduğu, davacının 1994 yılında yabancı firma için tasarladığı ahtapot kaydırak, yılan kaydırak ve tavşan kaydıraklar yönünden dava tarihine yakın tarihler itibarı ile piyasada benzer ürünler var ise de 2000 yılı öncesinde bu konuda benzer ürünlere rastlanmadığı, davalının delil olarak sunduğu ürünlerin ise 2000 yılı sonrasına ilişkin olduğu, bu durumun tüketicilerin tercihlerini ve davacının pazar payını etkileyerek haksız rekabet oluşturacağı, haksız rekabet yasağını ihlalin ağırlığı, ihlalin internet ortamında gerçekleşmesi ve çok sayıda tüketici nedeniyle kapsadığı coğrafi alanın geniş olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı tarafın internet sitesindeki dava konusu ahtapot kaydırak, yılan kaydırak ve tavşan kaydıraklarının fotoğraflarının yayınlanmasının haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti ile men’ine, fotoğrafların bulunduğu basılı dokümanların toplatılarak imhasına, ürünlerin fotoğraflarının kaldırılmasına kadar davalının internet sitesine erişimin engellenmesine, ….000,00 TL maddi, ….000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsiline, kararın kesinleştiğinde ilanına karar verilmiştir.

Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.

… Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; davalı vekilinin istinaf başvurusunun, davacının dava konusu ürünler yönünden patent yahut marka tescilinin bulunmadığı, dava konusu ürünlerin sipariş üzerine üretildikleri ve müşterilerinin otel, havuz, aqua park işletmeciliği yapan tacirler olduğu, bu nedenle yanılma olasılığının bulunmadığı, tacirlerin basiretli hareket etmeleri gerektiği, davalının, ürünler üzerinde davacının haklı olarak kullandığı tanıtma vasıtalarıyla benzerlik oluşturacak şekilde, işaret ve benzeri tanıtma vasıtaları kullandığı iddia edilmediği gibi dava konusu ürüne yönelik emek ve tanınmışlıktan davalı tarafın haksız surette yararlandığının ispatlanamadığı, davacıya ait tasarımın benzerini üreterek piyasaya sunan davalının eyleminin sadece bu nedenle aldatıcı ve dürüstlük kurallarına aykırı bir hareket olarak nitelendirilemeyeceği, aynı sektörde faaliyet gösteren firmaların ticari hayatta dürüstlük ilkesine uygun bir şekilde ve iltibastan kaçınmak suretiyle piyasaya mal veya hizmet ürettikleri takdirde, piyasada ilk kez üretim yapan, ürünün tanınmasını sağlayan kişinin üstün hakkı bulunduğundan söz edilerek, sonradan faaliyete başlayan kişilerin eylemleri haksız rekabet olarak nitelendirilemeyeceği, aksinin kabulünün rekabet hukuku ilkelerine aykırı olarak piyasada tekel yaratılması ve serbest rekabetin ortadan kaldırılmasına sebebiyet vereceği gerekçesiyle kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK’nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK’nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK’nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye …,00 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, …/02/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

Anahtar Kelimeler: tasarım hukuku, tasarım tescili, haksız rekabet, yidk kararının iptali, patent ankara avukat, Marka Hukuku, haksız rekabet hukuku, marka hükümsüzlüğü, patent hükümsüzlüğü, patent dava, patent tescili, haksız rekabet kötüleme

Ankara avukatı olunması nedeniyle Türk Patent’in kararlarına karşı davalar, marka hükümsüzlüğü davaları, patent davaları, tasarım davaları, Türk Patent’in Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’na(YİDK) karşı davaların yanında marka vekili olunması itibarıyla Türk Patent Markalar Dairesi kararlarına karşı itirazlar, haksız rekabet davaları, alan adı davaları ve tahkimleri ağırlıklı olarak çalışma alanlarımızdır.

 

 


2003 yılından itibaren Barolar Birliği’ne bağlı olarak çalışan Avukat Emre Kurt, kariyerine ticaret hukuku alanında başlamış Londra Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Ticaret Hukuku ve Marka, Patent, Faydalı Model, Telif Hakları yan genel adıyla Fikri Mülkiyet Hukuku alanında uzmanlaşmıştır. Londra Üniversitesi’ndeki ihtisasın ardından Av. Emre KURT özellikle marka, patent ve haksız rekabet hakları konusunda yoğun olarak çalışmaktadır. İyi derecede İngilizce bilmektedir.

Yorum Yaz