Haz 13, 2019
3768 Görüntüleme

İnşaat Eksik ve Ayıplı İş, Ortak Alanlardaki Eksiklerden Sorumluluk

Yazan
banner

Somut olayda, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporlarında ortak alanlardaki eksik ve ayıplı işler bedelinin davacı payına düşen kısmı belirlenmemiş olup, mahkemece yeni bir bilirkişi kurulu aracılığıyla açıklanan ilkeler doğrultusunda öncelikle, tazminat konusu yapılan kalemler tek tek değerlendirilip, ortak alanlardaki eksik ve ayıplı iş bedellerine ilişkin giderim bedelinin teslim tarihi itibariyle piyasa rayiçlerine göre ve davacı hissesine isabet eden miktarının belirlenerek oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gereklidir.

 

YARGITAY
23. HUKUK DAİRESİ
E. 2016/5193
K. 2019/1423
T. 17.4.2019
DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR : Davacı vekili, davalı yüklenici ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereği bodrum katta bir daire ve üst katta iki dubleks dairenin kendisine isabet ettiğini, davalının sözleşmede belirtilen nitelikte inşaatı tamamlamadığını, bu nedenle İstanbul Anadolu 14. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2013/33 Sayılı delil tespiti dosyasında yapılan bilirkişi incelemesinde eksiklikler tespit edildiğini, davalının gereği gibi inşaatı tamamlamaması nedeniyle daireyi kiraya veremediğini ileri sürerek eksik ifa nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 3.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 20.10.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini miktar itibariyle ıslah etmiştir.

Davalı vekili, delil tespiti dosyasından alınan bilirkişi raporundan sonra raporda belirtilen eksikliklerin hemen giderildiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamından, davacıya isabet eden 1 ve 2 no.lu dairelerin kullanım farkından kaynaklanan davacının kazanç kaybının 19.125,00 TL ve eksik imalat bedelinin de 3,800,00 TL olup davacının toplam zararının 22.925,00 TL olduğu eksik ifadan doğan zarar yönünden davanın 11.350,00 TL üzerinden davalı tarafça ıslah edildiği kira geliri kaybının dava dilekçesinde açıkça dava konusu yapılmadığı dolayısıyla bu yöndeki talep artırımının da dikkate alınmasının mümkün bulunmadığı dikkate alınarak ıslah edilen ve eksik ifadan doğan 11.350,00 TL zarar yönünden davanın kısmen kabulüne davacının dava konusu etmediği 2,500,00 TL kira alacağına ilişkin isteminin dava konusu olmaması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı deliller ile gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik olmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kaşan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2-) Dava eksik ve ayıplı iş bedelinden kaynaklı tazminat istemine ilişkindir.

Eksik ve ayıplı iş bedelinin, arsa sahibinin bağımsız bölümlerine isabet eden kısmının tamamının tazmini istenebilirken ortak alanlardaki eksik ve ayıplı iş bedelinin ise, sadece arsa sahibi hissesine düşen bedeli talep edilebilir.

Somut olayda, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporlarında ortak alanlardaki eksik ve ayıplı işler bedelinin davacı payına düşen kısmı belirlenmemiş olup, mahkemece yeni bir bilirkişi kurulu aracılığıyla açıklanan ilkeler doğrultusunda öncelikle, tazminat konusu yapılan kalemler tek tek değerlendirilip, ortak alanlardaki eksik ve ayıplı iş bedellerine ilişkin giderim bedelinin teslim tarihi itibariyle piyasa rayiçlerine göre ve davacı hissesine isabet eden miktarının belirlenerek oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gereklidir.

3-) Kabule göre de, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olmasına rağmen red edilen miktar yönünden davalı lehine AAÜT uyarınca vekalet ücreti takdiri yapılmaması da doğru olmamıştır.

SONUÇ : Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 3 numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 17.04.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Anahtar Kelimeler: inşaat hukuku, inşaat ayıplı iş, ortak alanlardan sorumluluk, ortak alandaki ayıplar, inşaat yoksun kalınan kira bedeli, daire ayıp, dükkan ayıp, ortak alan ayıp

Ankara avukatı olunması nedeniyle Türk Patent’in kararlarına karşı davalar, marka hükümsüzlüğü davaları, patent davaları, tasarım davaları, Türk Patent’in Yeniden İnceleme ve Değerlendirme Kurulu’na(YİDK) karşı davaların yanında marka vekili olunması itibarıyla Türk Patent Markalar Dairesi kararlarına karşı itirazlar, haksız rekabet davaları, alan adı davaları ve tahkimleri ağırlıklı olarak çalışma alanlarımızdır.


2003 yılından itibaren Barolar Birliği’ne bağlı olarak çalışan Avukat Emre Kurt, kariyerine ticaret hukuku alanında başlamış Londra Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Ticaret Hukuku ve Marka, Patent, Faydalı Model, Telif Hakları yan genel adıyla Fikri Mülkiyet Hukuku alanında uzmanlaşmıştır. Londra Üniversitesi’ndeki ihtisasın ardından Av. Emre KURT özellikle marka, patent ve haksız rekabet hakları konusunda yoğun olarak çalışmaktadır. İyi derecede İngilizce bilmektedir.

Yorum Yaz