Bir markayı ilk kez belli bir yoğunlukta kullanan kişinin markayı tescil ettirme zorunluluğu bulunmamaktadır. Marka sahibinin markasını tescil ettirmesi durumunda daha güçlü bir koruma sağlayan ve Fikri Sınai Haklar mahkemelerinin görevine giren Sınai Mülkiyet Kanunu kapsamında belirlenen güçlü bir korumaya sahip olacak, tescil ettirmemesi halinde ise Türk Ticaret Kanunu’nda öngörülen daha zayıf bir korumaya sahip olacaktır. Zira Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 7/1. maddesine göre sadece tescilli markaları düzenlemekte sadece tescilli markalara koruma getirmektedir.
SMK m. 7/4’e göre, markanın sahibine sağladığı haklar üçüncü kişilere karşı marka tescilinin yayını tarihinden itibaren hüküm ifade eder. Ancak marka başvurusunun bültende yayınlanmasından sonra gerçekleşen ve marka tescilinin ilan edilmiş olması halinde yasaklanması söz konusu olabilecek fiiller nedeniyle başvuru sahibi tazminat davası açmaya yetkilidir. Mahkeme öne sürülen iddiaların geçerliliğine ilişkin tescilin yayınlanmasından önce karar veremez.
Tescilsiz bir markanın, ticaret unvanının, işletme adının sahibi olan kimsenin tescilsiz markasının aynısını veya benzerini marka olarak tescil ettirmek için başvuran kişinin başvurusunu itiraz ederek engelleme veya marka tescil edilmişse hükümsüzlük davası açarak tescili terkin ettirme hakkı vardır. Bu hüküm eskiden beri markayı belli bir yoğunlukta kullanan kişinin hakkını marka hakkından üstün tutmaktadır.
Eğer tescilsiz bir marka ile ticaret yapıyorsanız markanız tehlike altındadır. Zira ülkemizdeki marka hukukunda tescil esastır, tescil marka üzerinde tekel hakkı verir. Dolayısıyla markanızı Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde tescil ettirmeniz halinde marka sizin veya şirketinizin mülkiyet hakkı olur. Tescilden sonra tıpkı diğer mülkleriniz gibi markayı satabilir, rehin verebilir, devredebilir, lisans verebilir ve diğer tüm hukuki işlemleri yapabilirsiniz.
Marka tescilsizse rakipler markanızı tescil ettirebilir. Her ne kadar hükümsüzlük davası açarak haksız şekilde tescil alınan marka hükümsüz kılınabilirse de bu prosedürün çok uzun ve masraflı olmasının yanında özellikle küçük işletmeler markaya ilişkin düzgün kayıt tutmadığından markanın önceden beri belli yoğunlukta kullanıldığı hususunu mahkemede kanıtlamak da oldukça güç olabilmektedir.
Tescilsiz marka hususu ortaklıklarda da sorun olmaktadır. Lakin marka tescilliyse marka üzerinde işlem yapmak tapu üzerinde işlem yapmak kadar kolaydır. Belli prosedürlerle marka devredilebilir, kullanım hakkı başkasına verilebilir, marka satılabilir vs. Ancak marka tescilsizse bu durumda marka üzerinde hukuki işlem yapmak güçleşmektedir. Birçok zaman adi ortaklıklar veya normal limited şirketler markanın akibeti hususunda bir karara varmadan dağıldıklarından ortaklardan birinin sonradan tescilsiz markayı alması ve markayı kendi adına tescil ettirip kullanması yıllarca sürecek hukuki problemlere yol açmaktadır.
Gerçek Hak Sahipliği, Tescilsiz Kullanma Hakkı 4416
Tescilsiz Ticaret Unvanının Korunması
Markanın Önceye Dayalı Kullanımı, Tescilsiz Markalar
Anahtar Kelimeler: marka hukuku,tescilsiz marka,tescilli tesclisiz marka, tescilsiz marka itiraz, tescilsiz marka hükümsüzlük, ankara marka avukat, ankara yidk iptal avukat, marka avukat, marka ankara avukat, türk patent dava ankara avukat, yidk kararı iptali avukat, TPMK dava avukat, Türk Patent Enstitüsü marka yidk, Türk Patent Enstitüsü dava, Türk Patent ve Marka Kurumu Dava