Oca 8, 2020
496 Görüntüleme

Boşanma Davası Sırasında Eşin Ölümü, Sağ Kalan Eşin Miras için Kusurunun Tespiti

Yazan
banner

Dosyanın yeniden yapılan incelemesinde, toplanan delillerden ve özellikle birbiri ile örtüşen tanık beyanlarına göre davalı kadının eşini aşağıladığı, hakaret ettiği, birlik görevlerini ihmal ettiği, hastalığı nedeniyle babasına bakmak isteyen kızını evde istemediği, komşu tanık …’a eşi ölünce eve dönüp mirasa konacağını söylediği anlaşılmıştır. Buna göre davalı kadının boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olduğunun tespitine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

BOŞANMA DAVASI

EŞLERDEN BİRİNİN ÖLÜMÜ

MİRASÇILARIN HAKLARI
ÖZET: Boşanma davası devam ederken taraflardan birinin ölmesi halinde mirasçıları, sağ kalan eşin boşanmada kusurunun tespitini isteyebilirler.
Y. 2. HD. E: 2017/6784 K: 2018/6721 T. 24.05.2018
Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 12/09/2017 gün ve 2016/10537-2017/9285 sayılı ilamıyla ilgili davacı erkek mirasçısı tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü;
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3.
maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086
sayılı Kanunun 26.09.2014 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ila 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir.
Boşanma davasının 13.10.2014 tarihinde açıldığı; davacı erkeğin dava devam ederken 01.10.2015 tarihinde öldüğü ve davacı erkek mirasçısı
tarafından Türk Medeni Kanununun 181/2. maddesi gereğince davaya devam olunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece evliliğin ölümle sona erdiği nazara alınarak boşanma davası konusuz kaldığından esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı kadının kusurlu olmadığının tespitine karar verildiği, hükmün davacı mirasçısı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizce onandığı ve davacı mirasçısı tarafından karar düzeltme talebinde bulunulduğu görülmüştür.

Dosyanın yeniden yapılan incelemesinde, toplanan delillerden ve özellikle birbiri ile örtüşen tanık beyanlarına göre davalı kadının eşini aşağıladığı, hakaret ettiği, birlik görevlerini ihmal ettiği, hastalığı nedeniyle babasına bakmak isteyen kızını evde istemediği, komşu tanık …’a eşi ölünce eve dönüp mirasa konacağını söylediği anlaşılmıştır. Buna göre davalı kadının boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olduğunun tespitine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.


Ne var ki bu husus ilk inceleme esnasında gözden kaçtığından davacı mirasçısının karar düzeltme isteğinin kabulü Dairemizin 12.09.2017 tarih ve 2016/10537 esas ve 2017/9285 karar sayılı onama kararının kaldırılmasına, hükmün yukarıda açıklanan sebeple bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440-442. maddeleri gereğince davacı mirasçısı karar düzeltme isteminin KABULÜNE, Dairemizin
12.09.2017 tarih ve 2016/10537 esas ve 2017/9285 karar sayılı onama ilamının kaldırılmasına, hükmün yukarıda açıklanan nedenle
BOZULMASINA, karar düzeltme harcının istek halinde yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi. 24.05.2018


2003 yılından itibaren Barolar Birliği’ne bağlı olarak çalışan Avukat Emre Kurt, kariyerine ticaret hukuku alanında başlamış Londra Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Ticaret Hukuku ve Marka, Patent, Faydalı Model, Telif Hakları yan genel adıyla Fikri Mülkiyet Hukuku alanında uzmanlaşmıştır. Londra Üniversitesi’ndeki ihtisasın ardından Av. Emre KURT özellikle marka, patent ve haksız rekabet hakları konusunda yoğun olarak çalışmaktadır. İyi derecede İngilizce bilmektedir.

Yorum Yaz