Oca 28, 2020
1321 Görüntüleme

Ticaret Unvanının Markasal Kullanımı- Beyaz Ev Kararı

Yazan
banner

Dairemizin yerleşik uygulaması gözetildiğinde, tescilli ticaret unvanındaki kılavuz sözcüklerin unvanın olağan kullanımı dışında “markasal olarak kullanılması tescilli markaya tecavüz olarak değerlendirilebilir.

Böyle bir durumun varlığı halinde, mahkemece, davalının unvanını tescilsiz marka olarak kullanmak suretiyle tescilli markaya tecavüzde bulunduğunun saptanması ve bu durumun doğal sonucu olarak unvanın “markasal olarak kullanımının önlenmesine” karar verilmesi ile yetinilmesi gerekir.

Ancak, mahkemece, yerinde bir tespit ile markaya tecavüzün unvanın markasal olarak kullanılması suretiyle ortaya çıktığı kabul edilmişken tescil edilmiş ticaret unvanının olduğu gibi kullanılması halinde dahi doğrudan markaya tecavüz fiilini oluşturacağı gibi kabul edilemez bir tespitle kabulle çelişecek biçimde markaya tecavüz nedeniyle ticaret unvanının sicilden terkinine hükmedilmesi yerinde olmamıştır.

Öte yandan, böylesi bir durumda, markanın ve unvanın korudukları değerin aynı olmaması, en basit anlatımla markanın mal ve hizmeti, unvanın ise işletmeyi koruyan niteliği gereği, tescilli ticaret unvanının kullanımının, kamuca tanınmış bir hakka dayalı olmakla, sicilden terkin edilmediği sürece haksız rekabete vücut vermesi de söz konusu olamaz.


Yargıtay 11. Hukuk Dairesi E. 2016/7904 – K. 2018/1569 – T. 1.3.2018

Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davanın kabulüne, davalının ticaret ünvanında geçen “Beyaz Ev” kelimesinin ticaret sicilinden terkinine, davacının marka hakkına tecavüz eden davalının tecavüzünün men’ine, davalıya ait “www.beyazev.com.tr” ibareli alan adının kullanılmasının engellenmesine, 5.000,00 TL manevi ve 56.900,00 TL maddi olmak üzere toplam 61.900,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, kararın ilanına karar verilmiştir.

Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

Dava, davalının ticaret unvanından “Beyaz Ev” ibaresinin terkini, marka hakkına tecavüzün önlenmesi, www.beyazev.com.tr alan adının iptali, maddi ve manevi tazminat ile hükmün ilanı istemlerine ilişkindir.

Davalı vekili, davalı tarafça “Beyaz ev” ibaresinin 1996 tarihinden beri kullanıldığını savunarak, dosyaya İstanbul Esnaf ve Sanatkarlar Sicil Memurluğu’nun ilanına ilişkin belge ibraz etmiştir.

Tarih taşımayan bu ilanda, davalı şirketin ortağı olan Zühtü’nün “Beyaz Ev” unvanı altında “dayanıklı tüketim malları satışı ve tüp” meslek dalı için İstanbul Esnaf ve Sanatkarlar Sicili’ne kaydının yapıldığı ve bu hususun ilan edildiği belirtilmektedir.

Söz konusu ilanda tarih bilgisine yer verilmediğinden İstanbul Esnaf ve Sanatkarlar Sicil Memurluğu’ndan ilgili kaydın tarihinin sorulması ve davalı şirket ortağı olan Zühtü adına olan kayda ilişkin bilgi ve belgelerin getirtilmesi, davalı şirket ortağının “Beyaz Ev” ibaresini kullanımının tespit edilmesi gerekmektedir. Böylece, davalı şirketin ortağı olan Zühtü’nün İstanbul Esnaf ve Sanatkarlar Sicil Memurluğu’ndaki kaydının davalıya öncelik hakkı tanıyıp tanımayacağının, bu hususun davaya etkisinin değerlendirilmesi sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve değerlendirmeye dayalı, davalının bu konudaki savunması hakkında bir gerekçeye yer verilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.

Davacı vekili, dava dilekçesinde ve 13/11/2014 tarihli celsedeki beyanında maddi tazminat talebini açıkça davalının markayı kullanmak yoluyla elde ettiği kazanca dayandırmıştır. Mahkemece bilirkişi raporu esas alınarak davalının beyaz eşya satışından elde ettiği kârın davacının maddi zararı olduğu kabul edilerek taleple bağlı kalınarak maddi tazminat talebinin kabulüne karar verilmiştir.

Ancak, davalı Bosh ve Beko bayisi olduğunu dolayısıyla Bosh ve Beko markalı ürünlerin satışını yaptığını, davalının elde ettiği kazancın da bu markalı ürünlerin satılması sebebiyle oluştuğunu savunmuş olup, sunulan fatura ve internet sitesi içeriklerinden de davalının Bosh ve Beko markalı ürünleri sattığı anlaşılmaktadır.

Dolayısıyla, davalının dava konusu olan “Beyaz Ev” markasını kullanmak suretiyle elde ettiği kazancın tespiti ile bu kullanımın davalı kazancındaki oranının belirlenmesi, hükmedilecek maddi tazminatın buna göre hesaplanması gerekirken davalının Bosh ve Beko markalı ürünleri satışı nedeniyle bunun kazancına katkısı nazara alınmaksızın davalının beyaz eşya satışından elde ettiği tüm kârın maddi tazminata esas alınması doğru olmamış, kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir.


KARŞI OY

Dava, davacıya ait tescilli “Beyaz Ev” ibareli markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespit ve men’i ile maddi-manevi tazminat istemlerine ilişkindir.

Dairemizin yerleşik uygulaması gözetildiğinde, tescilli ticaret unvanındaki kılavuz sözcüklerin unvanın olağan kullanımı dışında “markasal olarak kullanılması”  markaya tecavüz olarak değerlendirilebilir. Böyle bir durumun varlığı halinde, mahkemece, davalının unvanını tescilsiz marka olarak kullanmak suretiyle tescilli markaya tecavüzde bulunduğunun saptanması ve bu durumun doğal sonucu olarak unvanın “markasal olarak kullanımının önlenmesine” karar verilmesi ile yetinilmesi gerekir. Ancak, mahkemece, yerinde bir tespit ile markaya tecavüzün unvanın markasal olarak kullanılması suretiyle ortaya çıktığı kabul edilmiş iken tescil edilmiş ticaret unvanının olduğu gibi kullanılması halinde dahi doğrudan markaya tecavüz fiilini oluşturacağı gibi kabul edilemez bir sonucu tevlit eder mahiyette ve kabulle çelişecek biçimde markaya tecavüz nedeniyle ticaret unvanının sicilden terkinine hükmedilmesi yerinde olmamıştır.

Öte yandan, böylesi bir durumda, markanın ve unvanın korudukları değerin aynı olmaması, en basit anlatımla markanın mal ve hizmeti, unvanın ise işletmeyi koruyan niteliği gereği, tescilli ticaret unvanının kullanımının, kamuca tanınmış bir hakka dayalı olmakla, sicilden terkin edilmediği sürece haksız rekabete vücut vermesi de söz konusu olamaz.

Tüm bu hususlar gözetildiğinde, Daire kararında sözü edilen diğer bozma nedenleri yanında, davalı yan vekilinin yukarIda açıklanan hususlara ilişen temyiz itirazlarının da kabulü gerektiği kanısına vardığımdan, davalı vekilinin bir kısım temyiz itirazlarının reddi cihetindeki Daire çoğunluğunun görüşüne katılamıyorum.


Unvanlar Arasındaki Benzerlik, Haksız Rekabet

KERVAN; Unvan terkini, Faaliyet Alanları

Ticaret Unvanı, Sessiz Kalma Yoluyla Hak Kaybı

SMK Uyarınca Markanın Unvan veya İşletme Adı Olarak Kullanımı


2003 yılından itibaren Barolar Birliği’ne bağlı olarak çalışan Avukat Emre Kurt, kariyerine ticaret hukuku alanında başlamış Londra Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Ticaret Hukuku ve Marka, Patent, Faydalı Model, Telif Hakları yan genel adıyla Fikri Mülkiyet Hukuku alanında uzmanlaşmıştır. Londra Üniversitesi’ndeki ihtisasın ardından Av. Emre KURT özellikle marka, patent ve haksız rekabet hakları konusunda yoğun olarak çalışmaktadır. İyi derecede İngilizce bilmektedir.

Yorum Yaz