Mar 25, 2020
918 Görüntüleme

Markalardaki Tali ve Jenerik Unsurlar; Süzme Örneği

Yazan
banner

Markalardaki tali ve jenerik unsurların marka sahibine tekel hakkı vermeyeceği Yargıtay’ın yerleşik uygulaması haline gelmiştir. Bu konudaki en bilinen örnek SÜZME hakkında verilen kararlardır.

Yargıtay 11. H.D E. 2018/3381 K. 2020/86 T. 7.1.2020; Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre,”SÜZME” ibaresinin sunulan peynir ürünlerinin “SÜZME” işleminden geçtiğini tanımladığı, 29. sınıftaki peynir ürünleri için vasıf bildirici olduğu, başvuru konusu mal ve hizmetler için ayırt edicilik taşımadığı, başvuruda “İÇİM” ibaresinin bulunmasının bütünsel olarak davacı markalarıyla başvuru konusu işareti tamamen farklılaştırdığı, ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar davacı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizce onanmıştır. Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.

Yargıtay 11. HD E. 2019/1587 K. 2019/7965; İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; başvuru kapsamındaki malların ve hizmetlerin, itiraza dayanak markaların kapsamındaki mal ve hizmetlerle benzer olduğu, davalı şirket markasının “YÖRSAN SÜTLÜ PEYNİR SÜZME PEYNİR” kelimelerinden oluştuğu, uyuşmazlık konusu olan “SÜZME” kelimesinin markada esas unsur olmadığı, markada “YÖRSAN” kelimesinin daha ön planda olduğu, davacı markalarının ise “SÜZME” kelimesinden veya içinde “SÜZME” kelimesinin de geçtiği bir grup kelimelerden oluştuğu, “SÜZME” kelimesinin markada esas unsur olmadığı, davacı markalarında “SÜTAŞ” kelimesinin daha ön planda olduğu, markalar bu çerçevede değerlendirildiğinde ayırt edicilik vasfına haiz olmaları nedeniyle fonetik olarak karıştırılma ihtimalinin olmadığı, markalar arasında görsel anlamda da farklılaşacak unsurların mevcut bulunduğu, davalı başvurusu ile davacı markaları arasında 556 Sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında karıştırılma tehlikesi olmadığı, davacının 556 Sayılı KHK’nın 8/3 maddesi kapsamında eskiye dayalı kullanım nedeniyle üstün ve öncelikli hakkının bulunmadığı, dosya içeriği itibari ile 556 Sayılı KHK’nın 8/4. maddesinde yer alan koşulların oluşmadığı gibi benzerlik olmadığından tanınmışlığın etkisinin olmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur. Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; davacı vekilinin istinaf başvurusunun, ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve esas yönünden kanuna uygun olduğu gerekçesiyle esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

Yargıtay 11. HD E. 2018/4227 K. 2019/5521; İlk Derece Mahkemesince, “SÜZME” ibaresinin sunulan peynir ürünlerinin “SÜZME” işleminden geçtiğini açıkça tanımladığı, esasen benzer ürün ve hizmetlerle ilgili ticaret hayatında herkes tarafından bu ibarenin aynısı veya benzerlerinin sık biçimde kullanıldığı, dolayısıyla işaretin, başvuru konusu mal ve hizmetler için ayırt edicilik taşımadığı, vasıf bildirdiği ve ticaret hayatında herkesin kullanımına açık nitelikte bulunduğu, başvuruda “TORKU” ibaresinin bulunmasının bütünsel olarak davacı markalarıyla başvuru konusu işareti tamamen farklılaştırdığını, davacının markalarının başvuruda bulunan ürün ve hizmetleri genel olarak içerdiği, ancak davacının markalarıyla davalının “TORKU SÜZME PEYNİR” ibare ve biçimli başvurusu arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sescil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Yargıtay 11. HD E. 2018/4227 K. 2019/5521 sayılı kararında; İlk Derece Mahkemesince, “SÜZME” ibaresinin sunulan peynir ürünlerinin “SÜZME” işleminden geçtiğini açıkça tanımladığı, esasen benzer ürün ve hizmetlerle ilgili ticaret hayatında herkes tarafından bu ibarenin aynısı veya benzerlerinin sık biçimde kullanıldığı, dolayısıyla işaretin, başvuru konusu mal ve hizmetler için ayırt edicilik taşımadığı, vasıf bildirdiği ve ticaret hayatında herkesin kullanımına açık nitelikte bulunduğu, başvuruda “TORKU” ibaresinin bulunmasının bütünsel olarak davacı markalarıyla başvuru konusu işareti tamamen farklılaştırdığını, davacının markalarının başvuruda bulunan ürün ve hizmetleri genel olarak içerdiği, ancak davacının markalarıyla davalının “TORKU SÜZME PEYNİR” ibare ve biçimli başvurusu arasında biçim, düzenleme ve tertip tarzı itibariyle görsel, sescil ve anlamsal olarak ortalama tüketicileri iltibasa düşürecek derecede bir benzerlik bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir, yönündeki kararı onamıştır.


Markalar Arasında Karışıklık, Tali Unsur-Asli Unsur

Napoliten ve Bueno Napoliten Kararı; Tescilli Tasviri İbareler


2003 yılından itibaren Barolar Birliği’ne bağlı olarak çalışan Avukat Emre Kurt, kariyerine ticaret hukuku alanında başlamış Londra Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Ticaret Hukuku ve Marka, Patent, Faydalı Model, Telif Hakları yan genel adıyla Fikri Mülkiyet Hukuku alanında uzmanlaşmıştır. Londra Üniversitesi’ndeki ihtisasın ardından Av. Emre KURT özellikle marka, patent ve haksız rekabet hakları konusunda yoğun olarak çalışmaktadır. İyi derecede İngilizce bilmektedir.

Yorum Yaz