Nis 9, 2020
697 Görüntüleme

Marka İhlali Manevi Tazminat, İhtardan Sonra İhlalin Durması

Yazan
banner

Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre;

  • davacının tescilli markası ile davalının markasal kullanımı arasındaki farkın baştaki “R” harfinin “B” harfi ile değiştirilmesinden ibaret olduğu, 7 harften 6’sının birebir aynı olmasının görsel ve işitsel benzerlik meydana getirdiği,

  • her iki tarafın da “hayvan gıda maddeleri, hayvanlar için tamamlayıcı gıda maddeleri” alanında faaliyet gösterdikleri, dolayısıyla bu durumun mal ve hizmet grubu bakımından benzerlik oluşturduğu, sonraki markanın önceki markanın sahibiyle ilişkilendirilmesinin tüketicinin markaların sahiplerinin ekonomik olarak bağlantılı olduklarını düşünmesi tehlikesinin mevcut bulunduğu,

  • ilişki veya bağlantı kurulması halinin sonraki markanın tüketicilere önceki markanın sahibine ait bir marka serisinin devamı veya alt markası olarak değerlendirilmesi hallerinde ortaya çıkabileceği,

  • davalı taraf 5. sınıfta yer alan doktor ve eczacı uzmanlığını ön plana çıkardığı, ancak beşeri ilaçlarla hayvani ilaçların dağıtımının aynı derecede kısıtlanmadığı,

  • hayvansal ilaçların veterinerler eliyle verildiği ve kırsal alanda kullanımının daha yaygın olduğu, hayvansal ilaçlarda uzman kontrolünün beşeri ilaçlara oranla daha düşük bulunduğu, somut olaydaki ürünün hayvansal ilaç değil, vitamin olduğu, ürünün sadece veteriner reçetesiyle yazılabileceğinin iddia ve ispat edilmediği,

  • davacıya ait marka ile benzer nitelikte olan ve davacıya ait markanın tescilli olduğu mal ve hizmetlere birebir uyan davalıya ait markasal kullanımın tüketiciler nezdinde davacı markası ile karıştırılma ihtimali yarattığı, manevi tazminat için tüzel kişilerde elem veya acı söz konusu olamayacağından tüzel kişinin iyi şöhretinin korunması amacının güdüldüğü,

  • davalının ihtarnameden sonra ürünlerin satışını durdurmasının sadece manevi tazminatın miktarı takdir edilirken gözönünde bulundurulması gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilerek, davalının davacının “…” markasına yaptığı tecavüzün önlenmesine ve kaldırılmasına, davalıya ait “…” markalı tüm ürünlerin toplatılıp imhasına, internet içeriklerinden çıkarılmasına, 3.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya dair manevi tazminata dair istemin reddine karar verilmiştir(Yargıtay 11. HD E. 2016/1114 K. 2017/3497 T. 7.6.2017).


Davacı vekili, müvekkilinin adına tescilli … markasını 1960 yılından beri kullandığını, davalının müvekkili ile bire bir aynı sahada faaliyet gösterdiğini ve davacının markasına iltibas yaratacak şekilde … ibareli markayı kullanmak suretiyle haksız rekabette bulunduğunu, davalı şirkete … 54.Noterliğinden ihtarname çekilerek marka başvurusunun geri çekilmesinin istendiğini, davalı tarafından gönderilen cevabi ihtarnamede markaların karışıklığa mahal vermemesi için markanın şeklinin değiştirileceğinin bildirildiğini, ancak buna rağmen markayı kullanmaya devam ettiğini, bu durumun … … 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2013/96 D.İş sayılı dosyası ile de tespit edildiğini, davalı şirketin “http://www. … .com.tr” adresli web sitesinde açıkça … ibaresini büyük baş hayvanlar için yiyecek ve vitamin ürünleri üzerinde kullandığını ileri sürerek davalının tecavüzünün tespitine, men’ine ve kaldırılmasına, davalıya ait … ibareli tüm ürünlerin bulundukları yerden toplanmasına, imha edilmesine, internet içeriklerinden çıkartılmasına, davalıya ait www. … .com.tr web sitesindeki … ürün görselleri ve bunun diğer renkteki versiyonları dahil tüm kullanımlarının çıkartılmasına veya söz konusu web sitelerine erişimin engellenmesine, 50.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline, hükmün tirajı en yüksek gazetede ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.marka

Davalı vekili, müvekkilinin “…” markasının tescil için TPE’ye başvuruda bulunduğunu, ancak marka tesciline yapılan itirazlar ve talebin az olması sebebiyle üretiminin durdurulduğunu, … isimli ürünlerin depoya kaldırıldığını davacı ve davalı markaları arasında iddia edilen şekilde bir iltibasın mevcut olmadığını, karıştırılma ihtimallerinin bulunmadığını, delil tespiti dosyasında alınan bilirkişi raporunda da davalı şirketin herhangi bir taklit edici fiilinin tespit edilmediğini, veteriner hekimlerin ve uzmanlar tarafından önerilen bu ürünün başka bir ürünle karıştırılmasının mümkün olmadığını, davalı şirketin … ibaresini kullanmadığını, TPE nezdinde bu ibareye dair marka başvuru sürecine devam etmediğini, ayrıca “… …” için marka başvurusu yaptığını, davacı tarafın bu başvuruya itirazının da reddedildiğini, davacının marka hakkına tecavüz iddiasını kanıtlayamadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacının tescilli markası ile davalının markasal kullanımı arasındaki farkın baştaki “R” harfinin “B” harfi ile değiştirilmesinden ibaret olduğu, 7 harften 6’sının birebir aynı olmasının görsel ve işitsel benzerlik meydana getirdiği, her iki tarafın da “hayvan gıda maddeleri, hayvanlar için tamamlayıcı gıda maddeleri” alanında faaliyet gösterdikleri, dolayısıyla bu durumun mal ve hizmet grubu bakımından benzerlik oluşturduğu, sonraki markanın önceki markanın sahibiyle ilişkilendirilmesinin tüketicinin markaların sahiplerinin ekonomik olarak bağlantılı olduklarını düşünmesi tehlikesinin mevcut bulunduğu, ilişki veya bağlantı kurulması halinin sonraki markanın tüketicilere önceki markanın sahibine ait bir marka serisinin devamı veya alt markası olarak değerlendirilmesi hallerinde ortaya çıkabileceği, davalı taraf 5.sınıfta yer alan doktor ve eczacı uzmanlığını ön plana çıkardığı, ancak beşeri ilaçlarla hayvani ilaçların dağıtımının aynı derecede kısıtlanmadığı, hayvansal ilaçların veterinerler eliyle verildiği ve kırsal alanda kullanımının daha yaygın olduğu, hayvansal ilaçlarda uzman kontrolünün beşeri ilaçlara oranla daha düşük bulunduğu, somut olaydaki ürünün hayvansal ilaç değil, vitamin olduğu, ürünün sadece veteriner reçetesiyle yazılabileceğinin iddia ve ispat edilmediği, davacıya ait marka ile benzer nitelikte olan ve davacıya ait markanın tescilli olduğu mal ve hizmetlere birebir uyan davalıya ait markasal kullanımın tüketiciler nezdinde davacı markası ile karıştırılma ihtimali yarattığı, manevi tazminat için tüzel kişilerde elem veya acı söz konusu olamayacağından tüzel kişinin iyi şöhretinin korunması amacının güdüldüğü, davalının ihtarnameden sonra ürünlerin satışını durdurmasının sadece manevi tazminatın miktarı takdir edilirken gözönünde bulundurulması gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilerek, davalının davacının “…” markasına yaptığı tecavüzün önlenmesine ve kaldırılmasına, davalıya ait “…” markalı tüm ürünlerin toplatılıp imhasına, internet içeriklerinden çıkarılmasına, 3.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya dair manevi tazminata dair istemin reddine karar verilmiştir.

Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.

Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 152,93 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 07/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Marka ve Tasarım Tecavüzünde Zararın Tespiti 2306

Marka Tecavüzü: Yoksun Kalınan Kar-Fiili Zarar

MARKA İHLALİ, MARKA TECAVÜZÜ, MARKALARIN ve TECAVÜZÜN KAPSAMI

Marka Tecavüzü Suçu, Yetkili ve Görevli Mahkeme 15855

Tescilli Markanın Birebirini Kullanarak Marka Tecavüzü Yaratmak


2003 yılından itibaren Barolar Birliği’ne bağlı olarak çalışan Avukat Emre Kurt, kariyerine ticaret hukuku alanında başlamış Londra Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Ticaret Hukuku ve Marka, Patent, Faydalı Model, Telif Hakları yan genel adıyla Fikri Mülkiyet Hukuku alanında uzmanlaşmıştır. Londra Üniversitesi’ndeki ihtisasın ardından Av. Emre KURT özellikle marka, patent ve haksız rekabet hakları konusunda yoğun olarak çalışmaktadır. İyi derecede İngilizce bilmektedir.

Yorum Yaz