Nis 23, 2020
1477 Görüntüleme

Marka Hakkından Vazgeçme

Yazan
banner

Marka hakkından vazgeçme SMK m. 28 ve SMK’nın Uygulanmasına Ä°liÅŸkin Yönetmelik’in 23. maddesinde düzenlenmiÅŸtir. Marka sahibi markanın tescili kapsamındaki mal ve hizmetlerin bir kısmı veya tamamından vazgeçebilir. Vazgeçme yazılı olarak kuruma bildirilir ve vazgeçme nedeniyle marka hakkının sona erdiÄŸi Bülten’de yayınlanır. Vazgeçme sicile kayıt tarihi itibarıyla hüküm doÄŸurur.

Sicile kaydedilmiş hak ve lisans sahiplerinin izni olmadıkça marka sahibi marka hakkından vazgeçemez. Marka üzerinde, üçüncü kişi tarafından iddia edilen hak sahipliğine ilişkin tedbir bulunmaktaysa bu kişinin izni de olmadıkça marka hakkından vazgeçilemez.

Marka hakkında hükümsüzlük davasının devam ediyor olması da marka hakkından vazgeçmeye engel değildir. Eğer vazgeçilen marka tüzel kişininse ve tüzel kişinin ana sözleşmesine, temel hukuk normlarına aykırı olarak devredilmişse bu durumda devir kararı iptal edilebilir.

YARGITAY 11. HUKUK DAÄ°RESÄ° E. 2014/9231 K. 2014/14339 T. 23.9.2014; Mahkemece, toplanan kanıtlara göre, markadan vazgeçme suretiyle terkin iÅŸleminin 556 Sayılı KHK’nın 46 ve YönetmeliÄŸin 9/5 maddeleri uyarınca tarafından da fevkalade iÅŸler arasında olduÄŸunun re’sen gözetilmesi gerektiÄŸi; dolayısıyla böyle bir taleple karşılaÅŸan yazılı noter onaylı vekaletname ile ÅŸirket ana sözleÅŸmesini isteyerek bu terkin iÅŸleminin fevkalade iÅŸ olduÄŸunu saptadığında ortaklar kurulu kararı sunulmasını istemesi gerektiÄŸi, nitekim Yüksek Yargıtay’ın yerleÅŸik hale gelen içtihatları ile markanın devri iÅŸleminin dahi ana sözleÅŸmeye göre amaç ve konusu kapsamında mutad iÅŸlerden olduÄŸu ve ortaklar kurulu kararı ile bu iÅŸlemin yapılacağının kabul edildiÄŸi, somut olayda da ÅŸirketin ticaret unvanı ile aynı ibareli markasından vazgeçme iÅŸleminin fevkalade iÅŸlerden olduÄŸunun evleviyetle kabulü gerektiÄŸi, tarafından ortaklar kurulu kararı aranmaksızın terkin iÅŸleminin gerçekleÅŸtirildiÄŸi, davalının ÅŸirketin yıllarca yatırım yaptığı markasını iptal ettirmek için baÅŸvuruda bulunduÄŸu ve aynı gün aynı markanın kendisinin %99 ortağı olduÄŸu ÅŸirket adına tescili için baÅŸvuruda bulunduÄŸu, bu durumun özen yükümlülüğüne tamamen ters bir davranış olduÄŸu, davalının yapmış olduÄŸu kötü niyetli bu fiili sebebiyle özen yükümlülüğünü ihlal ettiÄŸi, dolayısıyla bu ihlal sebebiyle ÅŸirketin uÄŸradığı zarardan sorumlu olduÄŸu yine bu hususun davalının ortaklar kurulu kararı istememesi sebebiyle anlaşılamadığı ve terkinin yapılması ile sonuçlandığı; oysa yapılan bu iptal iÅŸleminin açıklanan sebeplerle hukuka aykırı ve geçersiz olduÄŸu gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulüyle 2001/21028 Sayılı marka için yapılan terkin iÅŸleminin iptaline…


 


2003 yılından itibaren Barolar Birliği’ne bağlı olarak çalışan Avukat Emre Kurt, kariyerine ticaret hukuku alanında başlamış Londra Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Ticaret Hukuku ve Marka, Patent, Faydalı Model, Telif Hakları yan genel adıyla Fikri Mülkiyet Hukuku alanında uzmanlaşmıştır. Londra Üniversitesi’ndeki ihtisasın ardından Av. Emre KURT özellikle marka, patent ve haksız rekabet hakları konusunda yoğun olarak çalışmaktadır. İyi derecede İngilizce bilmektedir.

Yorum Yaz