Haz 8, 2020
1529 Görüntüleme

Tasarım Bilgilenmiş Kullanıcı Gözünden Ayırt Edicilik

Yazan
banner

SMK m. 56/4’e göre; Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenim, başvuru veya rüçhan tarihinden önce kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimden farklı ise bu tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olduğu
kabul edilir. 

Bu maddeden de anlaşıldığı üzere, ayırt edici nitelik araştırması yaparken genel izlenimde belirgin farklılık aranmaktadır. Bu belirgin farklılıkta ölçü de bilgilenmiş kullanıcının bakış açısıdır.

Bilgilenmiş kullanıcı söz konusu ürün hakkında belli bir bilgisi olan kullanıcıysa da uzman da değildir. Dolayısıyla bilgilenmiş kullanıcı ortalama kullanıcı ile uzman kullanıcı arasında bir yerde piyasadaki ürünler hakkında belli bir bilgisi olan belli oranda karşılaştırma yapabilecek ortalamanın üzerinde bir kullanıcıdır. Bilgilenmiş kullanıcı ne ayrıntılarda boğulur ne de önemli özellikleri ve ayrıntıları kaçırır.

Yargıtay 11. HD 2019/1602-2019/8296 sayılı kararında; Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; somut olayda davaya konu olan profil tasarımı olduğu, teknik zorunluluklar haricinde profil tasarımında geniş bir seçenek özgürlüğü bulunduğu, dava konusu profil tasarımlarının genellikle kapı pencere kasa sistemlerinde kullanıldığından söz konusu ürünlerde bilgilenmiş kullanıcının bu ürünlerin satışının gerçekleştiği iş yerlerinde çalışan bir satış pazarlama görevlisi olabileceği, davacıya ait 2016 03688-1,2016 03688-3, 2016 03688-10, 2016 03688-15, 2016 03688-19, 2016 03688-22, 2016 03688-23, 2016 03688-25 numaralı tasarımların, sırası ile itiraza mesnet 2014 00527-17,18; 2014 00527-17,18; 2014 00527-4,5,6; 2014 00527-7, 2014 00527-24, 2014 00527-24, 2014 00527-30, 2014 00527-27 tasarımlarla bilgilenmiş kullanıcı gözünden benzer olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir, yönündeki yerel mahkeme kararını onamıştır.

Yargıtay 11. HD’nin 2019/580-2019/7330 sayılı kararındaki değerlendirme; İlk derece mahkemesince, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu 2015/06062-1 sıra numaralı davacı tasarımı “lavabo dolabı” olup piyasada çok çeşitli tasarımlarda lavabo dolabı bulunduğu, bu manada tasarımcının dava konusu ürün açısından seçenek özgürlüğünün bulunduğu, 2015/06062-5 sıra numaralı davacı tasarımı “dolaplı ayna” olup, dolaplı aynanın depolama fonksiyonu sağlayabilmesi için kare, dikdörtgen gibi geometrilerde tasarlanmasının tercih edildiği, bu geometri tercihleri çerçevesinde de tasarımcının dava konusu ürün açısından kısıtlı olsa da seçenek özgürlüğünün bulunduğu, bilgilenmiş kullanıcının bu tür ürünleri satın alan tüketiciler, bu tür ürünler üzerinde çalışan tasarımcılar, üreticiler ve satıcılar olarak kabul edilmesi gerektiği, 2015 06062/1 Sayılı davacı tasarımının, redde mesnet 2014 01433/7 sıra numaralı tasarımı karşısında; 2015/06062-5 Sayılı davacı tasarımının redde mesnet 2013 01497/6 sıra numaralı tasarımı karşısında; 2015/06062-5 Sayılı davacı tasarımlarının, yine davacıya ait 2011/06414-4 Sayılı tasarımları karşısında, kısıtlı seçenek özgürlüğüne dayalı olarak değişen moda ve tasarım çizgisine göre tasarımların geliştirilmesi kapsamında, yeni ve ayırt edici bir tasarım olarak değerlendirilebileceği gerekçesi ile davanın kabulüne, TPMK YİDK’nın 20/09/2016 tarih ve 2016-T-241-1 Sayılı kararınn iptaline karar verilmiştir, yönündedir.

Yargıtay 11. HD 2018/5567- 2019/6899 sayılı kararında; İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu tasarımın kek tasarımı olması nedeniyle sıradan tüketicinin dahi bu tasarım için bilgilenmiş kullanıcı olarak kabul edilmesi gerektiği, davaya konu tasarım başvurusu ile davacı itirazına mesnet 2012/58616 ve 2010/69895 Sayılı marka tescillerinde yer alan kek görselleri arasında bir farklılık bulunduğu, davacı itirazına mesnet teşkil eden 2011/3159 Sayılı tasarım tescili ise kek kalıbı olup davaya konu edilen kek tasarımının aynı ve/veya belirgin benzeri olduğunun iddia edilmesinin mümkün olmadığı, davacı itirazına mesnet 2011/3158 Sayılı tasarım tescilinde de inceleme yapmak için yeterli görsel bulunmadığı, davacı itirazına mesnet 2011/3160 Sayılı tasarıma bakıldığında ise, davaya konu edilen 2014/8959 Sayılı tasarım ile arasında, genel görünüm itibariyle belirgin bir benzerliğin olduğu ve tasarım başvurusuna konu ürünün yenilik kriterini taşımadığı, diğer yandan davalının başvurusuna konu tasarımın başvuru tarihinden önce üçüncü şahıs/firmalar tarafından üretilmiş bir ürün niteliğinde olup harcıalem niteliğini haiz olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüyle TPMK YİDK’nın 21.01.2016 tarihli ve 2015/T-934 Sayılı kararının iptaline ve 2014/8959-1 sıra sayılı tasarımın hükümsüzlüğüne karar verilmiştir, yönündeki hükmünü onamıştır.

Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nce verilen 03/07/2018 tarih ve 2017/1447 E.- 2018/1146 K. sayılı kararda bilgilenmiş kullanıcı açısından tasarımların karşılaştırılmaması eksik inceleme olarak görülmüş istinaf aşamasında ek rapor alınarak eksiklik giderilmiştir;  Dava, tasarıma tecavüzün durdurulması istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin istinaf yoluna başvurması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, ilk derece yargılamasında eksiklik görülerek tasarımlar arasındaki benzerlik incelemesinin bilgilenmiş kullanıcı nezdinde yapılması için ek rapor alınarak davalı kullanımlarının davacı tasarımlarına tecavüz teşkil etmediği gerekçesi ile istinaf isteminin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir. 

Yargıtay 11. HD’nin 2018/5466-2019/6248 sayılı kararında; Ankara Bölge Adliye Mahkemesince, duruşma açılmış olup, hem mahkemece görüşüne başvurulan önceki heyetten hem de yeni oluşturulan başka bir heyetten bilirkişi raporu alınmış olup görüşüne başvurulan 28.01.2018 tarihli asıl ve 17.04.2018 tarihli ek bilirkişi raporunda ise bilgilenmiş kullanıcının somut uyuşmazlık bakımından, bir içkili restoran sahibi veya bu ürünlerin alım satımını düzenli olarak gerçekleştiren bir kişi olduğu ve dava konusu 2013/05369-11 numaralı tasarımın ön kısmında yer alan ve bir girinti olarak görünen gömme damga/mühür kısmının, endüstriyel anlamda bir tasarıma uygulanmasının, tasarımı benzerlerinden ayırdığı, bu sayede farklı bir görsel bütünlük ve genel izlenim yarattığı, genel izlenim üzerindeki bu etkinin, anılan tasarımı yeni ve ayırt edici kıldığı, mahkemece, hükümsüzlük istemine yönelik davanın da bu gerekçelerle gerekçe ile reddedilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddedilmesinin doğru olmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf itirazlarının bu nedenle kabulüne karar verilmiş ve davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir, denilmiştir.

Yargıtay 11. HD 2018/1204-2019/6012 sayılı kararında; Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı adına tescilli 2012/06374 numaralı endüstriyel tasarım tescili kapsamında yer alan araba yan basamağı ürünü için bilgilenmiş kullanıcı olarak nitelendirilebilecek kişinin, dava konusu ürünün satıldığı bir araç aksesuar dükkanında çalışan satış temsilcisi, bir galeride çalışan satış elemanı veya bizzat bu tür ürünlerin monte edildiği yerden yüksekliği nispeten fazla olan, servis aracı, arazi aracı v.s. kullanan bir sürücü olabileceği, davacı adına tescilli tasarım ile davalı yanca ticarete konu edildiği iddia olunan tasarımlar arasında bilgilenmiş kullanıcı algısında somut farklılıklar yaratabilecek mahiyette araç yan basamağı üzerinde kullanılan desen farklılaşmasına gidildiği ve bu farklılaşmanın her iki ürünün bilgilenmiş kullanıcı algısında somut ve bariz farklılıklar yaratmasına muktedir olduğu ve dolayısıyla sonraki tasarımla arasında tecavüz niteliğinde bir olgudan bahsedilemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyizi üzerine karar Dairemizce onanmıştır.

Bilgilenmiş kullanıcı çocuklar bile olabilir Yargıtay 11. HD 2018/1614-2019/3210 ; Dava, davalı kurum kararının iptali ile başvuruya konu tasarımın hükümsüz kılınması istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, başvuruya konu tasarımın davacı tasarımları karşısında yeni ve ayırt edici olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de, tasarımlar arasındaki farklılıkların ayırt ediciliği sağlayıp sağlamadığı hususunun tasarım konusunda uzman kişilerin bakış açısına göre değil, o ürünün potansiyel ortalama bilgilenmiş kullanıcılarının (tüketicilerinin) bakış açısına göre belirlenmesi gerekmektedir. Somut olayda, başvuruya konu tasarımın hitap ettiği kitlenin daha çok çocuk ve gençler olduğu, ürün tasarımında dikkati çeken baskın unsurun geleneksel kek formlarından farklı olarak simit ve boş kare şekilleri olup, tasarımda yer alan renk ve parlaklık unsurlarının tek başına ayırt edicilik sağlamadığı, ürün üzerindeki şekil desenlerinin ise küçük ayrıntılardan ibaret olduğu, başvuruya konu tasarımda mesnet tasarımlardan farklı olarak yer alan unsurların tasarımı bütüncül izlenim itibariyle ayırt edici kılmadığı halde Bölge Adliye Mahkemesince, hatalı değerlendirmeye dayalı olarak verilmiş ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması gerekirken yazılı gerekçelerle istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

Yargıtay 11. HD 2017/3705-2019/763 sayılı kararında; İlk Derece Mahkemesince iddia, savunma ve bilirkişi raporuna göre, dava konusu tasarımın, “spor ayakkabı” tasarımı olup; bu ürünün spor malzemeleri satan işletmelerde satıldığı, dolayısıyla; spor ayakkabılarının nihai kullanıcılarının yanı sıra, mağazalarda çalışan satış sorumluları, reyon görevlilerinin de bu tasarım için bilgilenmiş kullanıcı olarak kabul edildiği, görsel anlatımları karşılaştırılan tasarımlar arasında, genel görünüme belirgin farklılık kazandıran önemli ayrılıklar bulunduğu, davacıya ait “FUTURE CAT LOW P” modeli yine davacıya ait 2005/00222/… numaralı tasarım ile aynı olup bu ürün yine davacıya ait 2005/00222/… numaralı tasarım üzerine firma işaret ve logosunun konumlandırılması ile oluşturulduğu, dolayısıyla bu karşılaştırmada daha evvel dava konusu 2014/01473/1 tasarım ile 2005/00222/… (ve 2005/00222/4) sayılı tasarımın karşılaştırılmasındaki tespitlerin geçerli olduğu, dolayısıyla dava konusu 2014/01473/1 Sayılı tasarım ile davacıya ait “FUTURE CAT” adlı ürün arasında belirgin farklılık kazandıran önemli ayrılıklar bulunduğu, davalı tasarımının davacıya ait ürünler karşısında da yenilik ve ayırt edicilik vasıflarının bulunduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir, yönündeki kararı onamıştır.

Yargıtay 11. HD 2016/14497-2018/5594; Dava, tescilli tasarımın gaspı sebebiyle tasarımın kendi adına tescili veya hükümsüzlük istemine ilişkindir. 554 Sayılı KHK’nın 5. maddesi uyarınca yeni ve ayırt edici niteliğe sahip tasarımlar belge verilerek korunur. Bir tasarımın yeni olduğunun kabul edilmesi için tasarımın aynısının, başvuru tarihinden önce Türkiye’de veya dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış olması gerekir. Bir tasarımın ayırt edici olduğundan söz edebilmek için de, KHK’nın 7. maddesi uyarınca, koruma talep edilen tasarımın, önceden bilinen tasarıma karşı, bilgilenmiş kullanıcı nazarında genel izlenim yönünden belirgin bir faklılık oluşturacak özellikte olması gerekir. Ayırt edici nitelik belirlemesi yapılırken, koruma talep edilen tasarımın, önceki tasarımlarla karşılaştırması sırasında, tasarımcının bu sınıftaki ürünler yönünden sahip olduğu seçenek özgürlüğü de dikkate alınarak, tasarımlar arasında farklılıklardan çok ortak özelliklerinin belirlenmesi ve bilgilenmiş kullanıcının genel izlenimi itibariyle, ortaya çıkan farklılıkların, tasarımı önceki tasarımlara nazaran ayırt edici kılıp kılmadığının belirlenmesi gerekir ve karşılaştırılan ürünlerin teknik ve işlevsel özellikleri dikkate alınmaz. KHK’nın 7. maddesinde bahsedilen bilgilenmiş kullanıcı olarak, tasarım konusu ürünü bizzat kendi işlerinde veya ortamında kullanan, genel kullanıcılara göre nispeten daha dikkatli, ancak tasarıma konu ürünün de uzmanı olmayan kişiler ölçüt olarak dikkate alınmalıdır. Somut uyuşmazlıkta, mahkemece bozma ilamına uyulmuş, alınan bilirkişi heyet raporunda, davacı tarafça delil olarak sunulan CD’lerde tasarımla ilgili gerekli öğelere rastlanmadığı belirtilmiş, davalılara ait tasarıma konu modem ve anakartların jenerik ürünler olduğu, bu ürünlerin onbeş yılı aşkın süredir üretildiği, tasarımın işlevsel bütünlüğünü ortaya koyacak detayların belgede yer almadığı, davacı tarafça dava dışı şahıslara yaptırılan tasarım ile davalılara ait tasarım arasında ayırt edicilik bulunmadığı mütalaa edilmiştir. Alınan rapor yukarıda açıklanan ilkelere uygun düşmeyip hüküm kurmaya elverişli değildir. Bu durumda, aralarında tasarım uzmanı bilirkişinin de olduğu yeni bir heyetten rapor alınarak oluşacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. Ayrıca, davacı tarafça dava dışı şahıslara yaptırılan ürünlere ait görseller dosyada mevcut olmadığı halde davalılara ait tasarımların ayırt edici olmadığı sonucuna varılmıştır. Tasarım konusu ürünün, son kullanım sırasında görülen kısma dair olup olmadığı değerlendirilmeden karar verilmesi de doğru görülmeyip bozmayı gerektirmiştir.

Yargıtay 11. HD 2016/14393-2018/5421; Bir tasarım başvurusunun tescil edilebilmesi için mülga 554 Sayılı KHK’nın 6. maddesi uyarınca “yenilik”, 7. maddesi uyarınca da “ ayırt edicilik” özelliklerine sahip olması gerekir ( 6769 SMK m. 56 ). Bir tasarımın yeni olabilmesi için, o tasarımın aynısının, başvuru veya rüçhan tarihinden önce dünyanın her hangi bir yerinde kamuya sunulmamış olması, yani objektif yenilik özelliğine sahip olup olması gerekir. Tasarımın yenilik incelemesi mahkemece re’sen yapılmalıdır. Önceki tasarımlara nazaran başvuru konusu tasarımda küçük ayrıntı niteliğindeki farklılıklar yeniliği ortadan kaldırmayacak olup, bu tür tasarımlar için ayırt edicilik incelemesi yapmaya dahi gerek bulunmamaktadır ( Dairemizin 17.02.2005 T.ve 2003/318 E., 2005/91 K. ). Yenilik özelliğine sahip tasarımlar, başvurunun ……… Bülteninde yayınından sonra, üçüncü kişiler tarafından başvuruya itiraz halinde ve sunulan deliller çerçevesinde, ayırt edicilik incelemesine tabi tutulacaktır. Gerek yenilik, gerekse ayırt edicilik incelemesinde o tasarımın bilgilenmiş kullanıcı tarafından nihai kullanımı sırasındaki dış görünümü dikkate alınmalıdır. Ayırt edicilik incelemesinde görüşü dikkate alınacak bilgilenmiş kullanıcı kesinlikle, bir tasarım uzmanı veya o tarz ürünlerin üretim veya satışını yapan uzman kişiler değildir. Bilgilenmiş kullanıcı daha ziyade, tasarım konusu ürünü kullanarak tasarım konusunda bilgi sahibi olmuş, başkalarına nazaran ürünlerin dış görünümüne nispeten daha çok önem veren, ortalama dikkat ve deneyim sahibi kişilerdir. Bu anlamda umumiyetle nihai tüketiciler ve bazen de o ürünü satıcıdan satın alarak nihai yerine …… eden kişiler bilgilenmiş kullanıcı olarak kabul edilmelidir. Ayırt edicilik incelemesi sırasında bilgilenmiş farazi kullanıcıların görüşleri dikkate alınırken, öncelikle başvuru konusu ürünün nihai kullanımı sırasındaki dış görünümü dikkate alınmalı ve KHK’ın 7/ son maddesi uyarınca, seçenek özgürlüğü kapsamında, tasarımcının o tasarımı geliştirmek için ne kadar çaba harcadığı ve yeni tasarımda hangi farklılıkları sağladığı, bu farklılıkların tasarımın bütününe nazaran bilgilenmiş kullanıcı nazarıyla ayırt ediciliği sağlamaya yetip yetmediği değerlendirilmelidir. Bu anlamda tasarımın ayırt ediciliğinin değerlendirilmesinde, tasarıma konu ürünün işlevsel olup olmamasının bir etkisi bulunmamaktadır.Somut olaya gelindiğinde, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda, sadece tasarıma konu lavabo ürünlerinin nihai kullanıcıları ile satıcılardan o ürünleri satın alarak nihai kullanım yerlerine …… eden/ettiren ve işin uzmanı olmayan ortalama dikkat, tecrübe deneyime sahip kişilerin bilgilenmiş kullanıcı olarak kabul edilmesi gerekirken, Mahkemece, o ürünlerin satıcılarının bilgilenmiş kullanıcı olarak kabul edilmesi ve bu kişilerin görüşleri dikkate alınarak değerlendirme yapılarak hüküm kurulması doğru olmamış ve bu nedenle hükmün davalı taraf yararına bozulması gerekmiştir.Öte yandan, Mahkemece ayırt edicilik değerlendirilmesi yapılırken, lavabo tasarımları yönünden tasarımcının seçenek özgürlüğünün geniş olup olmadığı ve seçenek özgürlüğünün geniş olması halinde, geniş seçenek özgürlüğüne rağmen, davacı tasarımına konu lavabonun dış görünümüne hangi katkıları sağladığı ve Z şeklindeki lavabo tasarımında sadece açılarda ve hacimdeki farklılıkların bilgilenmiş kullanıcı nazarında ayırt ediciliği sağlamada yeterli olup olmayacağı hususunda bir değerlendirme yapılmaksızın karar verilmesi de doğru görülmemiş ve hükmün bu sebeple de davalı taraf yararına bozulmasını gerektirmiştir.


 

 


2003 yılından itibaren Barolar Birliği’ne bağlı olarak çalışan Avukat Emre Kurt, kariyerine ticaret hukuku alanında başlamış Londra Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Ticaret Hukuku ve Marka, Patent, Faydalı Model, Telif Hakları yan genel adıyla Fikri Mülkiyet Hukuku alanında uzmanlaşmıştır. Londra Üniversitesi’ndeki ihtisasın ardından Av. Emre KURT özellikle marka, patent ve haksız rekabet hakları konusunda yoğun olarak çalışmaktadır. İyi derecede İngilizce bilmektedir.

Yorum Yaz