Tem 13, 2020
1049 Görüntüleme

Marka, Patent, Tasarım Hakkına Tecavüzünün Olmadığının Tespiti Davası

Yazan
banner

Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 154. maddesinin başlığı; tecavüzün mevcut olmadığına ilişkin dava ve şartlarıdır.

MADDE 154- (1) Menfaati olan herkes, Türkiye’de giriştiği veya girişeceği ticari veya sınai faaliyetin ya da bu amaçla yapmış olduğu ciddi ve fiili girişimlerin sınai mülkiyet hakkına tecavüz teşkil edip etmediği hususunda, hak sahibinden görüşlerini bildirmesini talep edebilir. Bu talebin tebliğinden itibaren bir ay içinde cevap verilmemesi veya verilen cevabın menfaat sahibi tarafından kabul edilmemesi hâlinde, menfaat sahibi, hak sahibine karşı fiillerinin tecavüz teşkil etmediğine karar verilmesi talebiyle dava açabilir. Bildirimin yapılmış olması, açılacak davada dava şartı olarak aranmaz. Bu dava, kendisine karşı tecavüz davası açılmış bir kişi tarafından açılamaz.

(2) Birinci fıkra uyarınca açılan dava, sicile kayıtlı tüm hak sahiplerine tebliğ edilir.

(3) Birinci fıkra uyarınca açılan dava, hükümsüzlük davasıyla birlikte de açılabilir.

(4) Mahkeme, 99. maddenin üçüncü veya yedinci fıkrası ile 143. maddenin 10. veya 12.  fıkrası uyarınca yapılan yayımdan önce, öne sürülen iddiaların geçerliliğine ilişkin olarak karar veremez.

Bazı durumlarda tasarım hakkına tecavüz edilip edilmediği net olmayabilir veya bazı durumlarda yatırım yapılmadan tasarım tecavüzü durumu olmadığından emin olunmak istenebilir. Tasarımın olmadığı yönündeki dava genellikle belli bir ürün üretilirken tasarım tecavüzü yapıldığı yönündeki bir iddia ile ihtarname çekilmesi durumunda gündeme gelebilmektedir. Zira tasarım tecavüzü yarattığı iddia edilen ürünün üretimi bir yandan bırakılmak istenilmezken diğer yandan eğer gerçekten bir tasarım tecavüzü varsa yatırım bile yapılmış olsa üretimi bırakmak en doğru yaklaşım olacaktır. İşte bu şekilde bir tereddütün doğması halinde yapılacak işlem tecavüzün olmadığını mahkeme yoluyla tespit ettirmektir.

YARGITAY 11. Hukuk Dairesi ESAS NO : 2016/9765  KARAR NO : 2018/2311

Taraflar arasında görülen davada Burhaniye 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 12/04/2016 tarih ve 2014/338-2016/140 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Mehmet Ali Topkan tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkil şirketin müşterisi olan dava dışı DEMPA firması için giydirilmiş ambalaj şeklinde tanımlanan salça kutularından üretmekte olduğunu, davalı şirketin Türk Patent Enstitüsü nezdinde 2013/00892 sayıyla tescilli tasarımını ihlal ettiğini öne sürdüğünü, müvekkilin DEMPA şirketi için ürettiği domates salçası konserve kutusunun davalıya ait 2013/00892 sayılı tasarım haklarını ihlal etmediğinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacıya müvekkili şirket tarafından ihtarname çekildiğini ancak herhangi bir eylemde bulunulmadığını, davacının dava açmakta hukuki yararı olmadığını, davacı tarafın ‘LEZİZ’ kelimesi ve bu kelimenin içerisinde bulunduğu çerçeve ve bu çerçevenin altında yazılı ‘DOMATES SALÇASI’ deyimi ve ‘TOMATO PASTE’ yazılarında gerek şekil gerekse renk olarak müvekkil firmaya ait ‘BURCU’ ve ‘DOMATES SALÇASI’ yazıları ile bu yazıların altında bulunan ‘TOMATO PASTE’ yazılarının renk ve şekil olarak aynı olduğunu, tüketicinin bu iki ambalajı birbirinden ayırmasının ilk bakışta mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; 554 sayılı KHK’nin 61.maddesine göre davalı tarafça keşide edilen ihtarname ile ihtar koşulunun yerine getirildiği, ‘LEZİZ’ markalı domates salçasına ilişkin salça kutusu üzerindeki tasarımın davalının ‘BURCU’ markalı domates salçası üzerindeki tasarım ile karşılaştırıldığında genel görünümlerinin farklı olduğu, kullanıcılar açısından karıştırılma ihtimali bulunmadığı gerekçesiyle davacı şirketin Dempa şirketi için ürettiği domates salçası konserve kutusunun davalı şirkete ait 2013/00892 sayılı tasarım haklarını ihlal etmediğinin tespitine karar verilmiştir.

Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.

Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.

Telif Hakkı ve Marka Hakkı İhlalinde Etespit

Marka Tecavüzü Zamanaşımı

https://hukuk.deu.edu.tr/dosyalar/dergiler/dergimiz11-9-ozel/usul/19%20tuncer.pdf


2003 yılından itibaren Barolar Birliği’ne bağlı olarak çalışan Avukat Emre Kurt, kariyerine ticaret hukuku alanında başlamış Londra Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Ticaret Hukuku ve Marka, Patent, Faydalı Model, Telif Hakları yan genel adıyla Fikri Mülkiyet Hukuku alanında uzmanlaşmıştır. Londra Üniversitesi’ndeki ihtisasın ardından Av. Emre KURT özellikle marka, patent ve haksız rekabet hakları konusunda yoğun olarak çalışmaktadır. İyi derecede İngilizce bilmektedir.

Comments to Marka, Patent, Tasarım Hakkına Tecavüzünün Olmadığının Tespiti Davası