Eki 6, 2020
1027 Görüntüleme

Yazılım ve Telif Hakkı Koruması; Önceki Yazılımlardan Belirgin Farklılık 1901

Yazan
banner

Davacıya ait “ALIS” ve davalıya ait “WINLIS” isimli yazılımların grafik ara yüzünün fonksiyonelliğinin müşteri deneyimi açısından, geliştirildikleri zaman aralığında sağladıkları veya sundukları faydalar bakımından yazılım sektöründeki diğer ürünlerden farklılaşma sağlamadığı, ayrıca entellektüel emek ve çaba gerektirecek pazardaki diğer ürünlerin yapamadığı herhangi bir özelliği sunmadığı, (özgün olmadığı) ve teknik açıdan eser niteliğinde olmadığı, keza, her iki yazılımdaki kısmi benzerliklerin teknik sınırlar içerisinde kaldığı, davalı kullanımının FSEK m. 84 kapsamında haksız rekabet olarak nitelendirilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.


YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ E. 2019/1901 K. 2020/174 T. 8.1.2020


Davacı vekili, müvekkilinin eser niteliğindeki “ALIS” isimli hastane laboratuvar informasyon sistemlerine ilişkin bilgisayar programının sahibi bulunduğunu, bu programın davacının bayileri yanı sıra, davalı tarafından hastanelere satıldığını, davalı tarafından hastanelere satılan bu programın kurulumu ile hastanelerdeki cihazlara entegrasyonu ve personele gerekli eğitimin davacı tarafından verildiğini, programın hastanelerde kurulu olduğu sürece gerekli destek hizmetinin de verildiğini, ancak davalının bir süre sonra davacıya ait bilgisayar programını satmaktan vazgeçip, anılan bilgisayar programını kopyalayarak oluşturduğu ”WINLIS” yazılımını sattığını, bunun mahkeme kanalıyla yaptırdıkları tespitle sabit olduğunu, davalının daha önce davacının programının kurulu olduğu 39 hastaneden bu programı kaldırarak kendi programını kurduğunu, davalının eyleminin fikri hak ihlali ve haksız rekabet oluşturduğunu, elde edeceği kazançtan mahrum kaldığını ileri sürerek fikri hak ihlali ve haksız rekabetin tespitine, yoksun kalınan gelir nedeniyle şimdilik 5.000,00 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi tazminatın avans faizi ile birlikte tahsiline, davalı tarafın ”WINLIS” programını kullanımının durdurulmasına, el konulmasına, imhasına ve hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, dava konusu “WINLIS” yazılım programı ile “ALIS” programının kaynak ve amaç kodlarının farklı olduğunu, müvekkilinin kazandığı ihaleler için ve ana yüklenici sıfatı ile ifa ettiği hizmetler yönünden davacıdan daha önce yalnızca dış kaynaklı hizmet temin ettiğini, arada bayilik ilişkisinin bulunmadığını, davacı programının kopyalandığı iddiasının dayanaktan yoksun olduğunu, niteliği itibariyle yaratıcı bir fikri çalışma ürünü olmayan ve kullanıcı ile program arasında iletişimi sağlayan algoritma ve ara yüzün fikri ve sınai haklar açısından korunmadığını, davacının zararı olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, iddia, savunma, bilirkişi raporları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacıya ait “ALIS” ve davalıya ait “WINLIS” isimli yazılımların grafik ara yüzünün fonksiyonelliğinin müşteri deneyimi açısından, geliştirildikleri zaman aralığında sağladıkları veya sundukları faydalar bakımından yazılım sektöründeki diğer ürünlerden farklılaşma sağlamadığı, ayrıca entellüktüel emek ve çaba gerektirecek pazardaki diğer ürünlerin yapamadığı herhangi bir özelliği sunmadığı, (özgün olmadığı) ve teknik açıdan eser niteliğinde olmadığı, keza, her iki yazılımdaki kısmi benzerliklerin teknik sınırlar içerisinde kaldığı, davalı kullanımının FSEK 84 maddesi kapsamında haksız rekabet olarak nitelendirilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.

Bilgisayar Programları, Eser Sahipliği 5049

Bilgisayar Programlarının İlim Eseri Niteliği 4003

https://www.biyesam.org.tr/wp-content/uploads/2017/01/Hak.CananKucukali-fikri-mulkiyet-koruma.pdf

eser dava,  fsek dava, eser ankara avukat eser ankara, telif dava, telif ankara dava telif ankara dava, telif ankara avukat telif ankara avukat,  telif tazminat telif tazminat, telif ankara tazminat telif ankara tazminat,  fsek ankara, avukat fsek, ankara avukat

 


2003 yılından itibaren Barolar Birliği’ne bağlı olarak çalışan Avukat Emre Kurt, kariyerine ticaret hukuku alanında başlamış Londra Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Ticaret Hukuku ve Marka, Patent, Faydalı Model, Telif Hakları yan genel adıyla Fikri Mülkiyet Hukuku alanında uzmanlaşmıştır. Londra Üniversitesi’ndeki ihtisasın ardından Av. Emre KURT özellikle marka, patent ve haksız rekabet hakları konusunda yoğun olarak çalışmaktadır. İyi derecede İngilizce bilmektedir.

Yorum Yaz