Kas 30, 2020
1556 Görüntüleme

FSEK m. 1/B-a “SAHİBİNİN HUSUSİYETİNİ TAŞIMA” Kavramı

Yazan
banner

Yargıtay 11. HD’nin 21.12.2004 T E. 2004/2772 K. 2004/12672 sayılı kararına göre;

FSEK 1/B- (a) bedine göre, eser; sahibinin hususiyetini taşıyan ve ilim edebiyat, musiki, güzel sanatlar, sinema eserleri olarak sayılan her nevi fikir ve sanat ürünleridir. Bu tanımı; amacı açıklamaya yeterli bulmak günümüzün sanat ve edebiyat anlayışı içinde mümkün değildir. Ancak, maddede yer verildiği üzere eserin varlığımdan söz edilebilmesi için, sahibinin özelliğini taşıması yaratıcı bir emek ürünü olması veya herkes tarafından meydana getirilebilme olanağı mevcutsa sahiplerinin ortaya koyduğu şeyin bir sanat eseri olduğunu belirterek hukuki koruma beklediklerini açıklamamaları gerekir.

Adli mercilere sunulan dilekçelerdeki yazı ve açıklamaların, konusunda araştırma yapan bir avukat tarafından edinilen bilgi birikimi, mesleki tecrübe ve mevzuat incelemesi ile yazılabilecek mutat dilekçe tertip ve ifade tarzının üzerinde kabul edilebilecek şekilde, hukuki görüşlerin ve vakıaların sunuluşu, düzenlenişi, bilgilerin derlenişi ve seçilmeleri itibariyle FSEK 1/B ve 2/1. maddeleri uyarınca ilim ve edebiyat eseri olarak korunması için gerekli olan şekilde sahibinin hususiyetini taşıma unsurunu içeren bir dilekçe niteliğinde bulunması gerekir.

5846 Sayılı FSEK eseri, eser sahibinin hususiyetini taşıyan, ilim-edebiyat, musiki, güzel sanat ve sinema eserleri türlerinden biri içine giren her nevi fikir ve sanat mahsulü olarak tanımlamıştır. Anlan yasanın 2/3. maddesinden her nevi haritanın eser mahiyetinde olduğu anlamı çakıyor ise de, yasanın korumasından yararlanacak bir eser olup olmadığı, bu hükmün 1/B maddesi hükmüyle birlikte değerlendirilerek sahibinin hususiyetini taşıyıp taşımadığının tespitine bağlıdır.

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin  T. 13.03.2007 E. 2006/934 K. 2007/4555 sayılı kararında, eser sahibinin hususiyetinin sıradan olmamayı ve belli bir düzeyi bulunmak kaydıyla yaratıcılığı gerektirdiği görüşü açıklanmıştır.

Bir tartışma programına katılan davacın açıklama ve görüşlerinin ilim ve edebiyat eseri olarak korunabilmesi için gerekli “hususiyet'” unsurunun belirlenmesinde açıklamalardaki bütünlük, anlatım tarzı, program ile uyumlu bir biçimde ve akıcı bir şekilde ifade edilmesi gibi sahibine özgü ve orijinallik içeren hususların varlığı göz önüne alınmalıdır.

“Hususiyet” sıradan olmamayı ve belli bir dizeyi bulunmak kaydıyla yaratıcılığı gerekli kılar. Dolayısıyla, mahkemenin açıklanan bu yorumundan yola çıkılarak, eserle ilgili özel ve teknik bir bilgiyi gerektiren bir uyuşmazlığın hakimin hukuki bilgisi ile çözümlenebileceği sonucuna da varılamaz.

…Bir fikri çabayı diğerlerinden ayıran ve eser olarak korunur hale getiren en önemli unsur; sahibinin hususiyetini yansıtacak düzeyde şekillenmiş olmasıdır. Şüphesiz, “hususiyetin” daraltıcı anlamda yorumu suretiyle mutlaka üst düzeyde yaratıcılık ve orijinallik içermesi gerektiği düşüncesi benimsenemez. Ancak, “hususiyetin” geniş anlaşılması da eser olmayan ürünlere bu niteliğin tanınması aracı yapılmamalıdır (Ünal Tekinalp, Fikri Mülkiyet Hukuku, Dördüncü Bası, S. 101).

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin benzer yöndeki T. 23.12.2005 13440 K. 2005/12765 sayılı kararına göre;

Futbol maçı gibi günlük spor olaylarını tespit eden filmlerin 5846 sayılı FSEK 5. maddesine göre sinema eseri olabilmesi için; ayni yasanın 1. maddesi uyarınca sahibinin hususiyetini taşıması gereklidir.

Hususiyet, kendisini anlatım biçiminde (üslup) gösterir ve yaratıcısının fikri çabasını yansıtarak kendisini tanıtma yeteneğini ifade eder. Her ne kadar, maç görüntülerinin tespiti ve naklen yayını nitelikli bir çalışmanın ürünü olsa da, bir teknik ekip (yayın ve görüntü yönetmeni, kameraman, naklen yayını gerçekleştiren teknik personel v.b) tarafından yapılan faaliyet esas olarak; TV seyircisine iletilen maç görüntülerinin elde edilmesi ve yayın kalitesine yöneliktir. Bu kişi veya kişilerin faaliyetleri esnasında, özgün bir anlatım biçimleri olduğu ve mesleki bilgi ve becerileri ile gerçekleştirdikleri yayın üzerinde ayrıca, yaratıcısının fikri çabasını da yansıtacak bir şekilde hakimiyet ve etkileri olduğu söylenemez. Bu nedenle, bir futbol maçı görüntülerinin tespiti ve naklen yayımında hususiyetinin varlığından söz edilemeyeceğinden gerçekleştirilen yayının eser olduğu da kabul edilemez.

Televizyondaki Açıklamalar Sahibinin Hususiyetini Taşıma 934

Yargıtay Kararlarında “SAHİBİNİN HUSUSİYETİNİ TAŞIMA” Kavramı

FSEK FSEK telif telif telif avukat telif avukat fsek avukat fsek avukat fsek ankara avukat fsek ankara avukat sahibinin hususiyetini taşıma sahibinin hususiyetini taşıma fsek dava fsek dava ankara telfi avukatı ankara telfi avukatı ankara telif davası ankara telif davası telif davası telif davasıTerimi kaldır: intihal dava intihal davacopyright dava copyright dava copyright avukat copyright avukat


2003 yılından itibaren Barolar Birliği’ne bağlı olarak çalışan Avukat Emre Kurt, kariyerine ticaret hukuku alanında başlamış Londra Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Ticaret Hukuku ve Marka, Patent, Faydalı Model, Telif Hakları yan genel adıyla Fikri Mülkiyet Hukuku alanında uzmanlaşmıştır. Londra Üniversitesi’ndeki ihtisasın ardından Av. Emre KURT özellikle marka, patent ve haksız rekabet hakları konusunda yoğun olarak çalışmaktadır. İyi derecede İngilizce bilmektedir.

Yorum Yaz