Ara 8, 2020
717 Görüntüleme

Tiplemelerin Telif Hakkıyla Korunması; Lombak Kararı 1155

Yazan
banner

Yargıtay 11. HD. T. 19.04.2007, E. 2006/1155, K. 2007/6121

Davaya konu tiplemenin yaratıcısı davacı olduğundan onun izni alınmadan davalının bu tiplemeye ait ibareyi kendi adına marka olarak tescili davacının eseri üzerinde sahip olduğu hakların ihlali niteliğinde bulunduğundan davalı adına yapılan marka tescilinin tüm sınıflardaki mal ve hizmetler yönünden iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kısmen iptaline karar verilmek suretiyle hem kabul edilen maddi olgulara aykırı hem de gerekçeli karar ile hüküm fıkrası arasında bu yönden çelişkiye düşülmesi doğru görülmemiştir.


“Davaya konu tiplemenin yaratıcısı davacı olduğundan onun izni alınmadan davalının bu tiplemeye ait ibareyi kendi adına marka olarak tescili davacının eseri üzerinde sahip olduğu hakların ihlali niteliğinde bulunduğundan davalı adına yapılan marka tescilinin tüm sınıflardaki mal ve hizmetler yönünden iptaline karar verilmesi gerekir. ”

Davacı vekili, müvekkilinin “Lombak” isimli aylık dergi çıkardığını, bu ismin 1990 yılında Limon adlı dergide bir köşe olarak müvekkili tarafından hazırlandığını, daha sonra arka arkaya üç serilik kitap haline getirildiğini, 25.04.2001 tarihinde de müvekkilinin bu isim altında aylık dergi çıkardığını, davalı şirketin ise L…. isimli dergiyi çıkardığını ve aynı iş kolunda faaliyette bulunduğunu, müvekkilinin “Lombak” isim ve logosunun yaratıcısı olmasına rağmen bu isim ile hiçbir bağı olmayan davalının kötü niyetli bir şekilde bu ibareyi adına marka olarak tescil ettirdiğini ileri sürerek, haksız ve dayanaksız tescilin iptaline ve “Lombak” markasının müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, davacının uzun yıllar müvekkili şirkette çalıştığını ve davacıya “Lombak” ismi altındaki karakterleri çizme görevinin verildiğini, bu ismin müvekkili şirket tarafından uzun yıllardan beri piyasaya sunulan dergilerde kullandığını, bu şekilde tanıtıldığını ve ve ekonomik değer kazandırıldığını, davacının yalnızca müvekkili şirket tarafından aradaki hizmet ilişkisi nedeniyle verilen görevi yerine getirdiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre davalı işverenin sadece dergide yayınlanmak üzere sınırlı bir amaçla kullanılan çizimleri simgeleyen “Lombak” ifadesi üzerinde hizmet ilişkisine konu olmayan marka olarak kullanma hakkının mevcut bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalı adına tescilli “Lombak” markasının 16’ncı sınıfın 16.06 grubunda yer alan ürünler yönünden iptaline, davanın diğer ürünler ve davacı adına tescili yönlerinden reddine karar verilmiştir.

Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.

Dava konusu “Lombak” ibaresinin ilk defa davacı tarafından 1989 yılında davalı şirket ile hiçbir ilgisi bulunmayan Limon adlı dergide çalıştığı sırada bu dergide yayınlanan bir köşenin adı olarak kullanıldığı, bu ibare altında yazılan senaryoların davacı tarafından karikatürize edildiği, davacının 25.04.2001 tarihinden itibaren de bu ad altında bir dergi çıkardığı, bu ibarenin fikri mülkiyet işareti olarak da onu meydana getiren davacıya ait olduğu, mali hakların kullanımı konusunda bir anlaşma mevcut olsa bile esere bağlı manevi hakların onun yaratıcısı olan davacıya ait olduğu, bu nedenle davacının yarattığı işaretin adı olan “Lombak” ibaresini marka olarak tescil ettirme hakkının da eser sahibi olan davacıya ait bulunduğu hususlarının belirlenmiş olması ve mahkemece de davacı tarafın dayandığı olguların hukuken açıklanan şekilde benimsenerek kabul edilmesine ve gerekçeli kararda davalı işverenin sadece dergide yayınlanmak üzere sınırlı bir amaçla kullanılan çizimleri simgeleyen “Lombak” ibaresi üzerinde hizmet ilişkisine konu olmayan marka olarak kullanma hakkı mevcut olmayıp, FSEK hükümlerine göre markanın iptali koşullarının oluşması nedeniyle davanın kabulüne ilişkin hüküm kurulması gerektiğinin belirtilmesine rağmen kurulan hükümde davanın kısmen kabulüne karar verilerek marka tescilinin sadece 16.06 sınıfta yer alan mallar yönünden iptaline karar verilmiştir. Buna göre mahkemece “Lombak” ibaresinin davacı adına tescil edilmesi isteminin reddine karar verilmesi marka hakkının sicile tescili yöntemi hakkındaki 556 Sayılı KHK 29 ila 39.  maddeleri hükümlerine uygun olup, bu yöne ilişkin davacı isteminin reddine karar verilmesi doğru ise de davaya konu tiplemenin yaratıcısı davacı olduğundan onun izni alınmadan davalının bu tiplemeye ait ibareyi kendi adına marka olarak tescili davacının eseri üzerinde sahip olduğu hakların ihlali niteliğinde bulunduğundan davalı adına yapılan marka tescilinin tüm sınıflardaki mal ve hizmetler yönünden iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kısmen iptaline karar verilmek suretiyle hem kabul edilen maddi olgulara aykırı hem de gerekçeli karar ile hüküm fıkrası arasında bu yönden çelişkiye düşülmesi doğru görülmemiştir.

“İlke olarak, aynı eylem sonucu bir kişinin birden fazla fikri ve sınai mülkiyet haklarına tecavüz edilmesi halinde, söz konusu tecavüzler esasen, BK 41 ila 66. maddelerinde kaynağını bulan haksız fiil sorumluluğunun özel yasalarda düzenlenen halini oluşturduğundan; böyle bir durumda hak sahibi ihlal olunan her hakkı için ayrı ayrı talepte bulunabilir ise de, aynı eylemden dolayı ihlal olunan her hak için ayrı ayrı tazminata hükmedilemez. Başka bir deyişle, böyle bir durumda ihlal olunan haklar yarışır ancak talepler yığılmaz. Aksi halde, aynı zarardan dolayı haksız fiile ilişkin, zarar ve tazmin ilkelerine aykırı bir sonucun doğmasına yol açılmış olur. Bu nedenledir ki, hak sahibinin, belirlenecek tazminat miktarları üzerinde seçimlik hakkının olduğunu kabul etmek gerekir. ”

Tiplemenin Markada İzinsiz Kullanılması; Cin Ali Kararı 4915

Çizgi Film Karakterlerinin İzinsiz Çanta Gibi Eşyalarda Kullanımı 285

telif avukat telif avukat, telif ankara avukat telif ankara avukat, telif dava telif dava,  telif ankara dava telif ankara dava, telif hakkı ihlali telif hakkı ihlali, telif ihlal avukat telif ihlal avukat, telif ihlal ankara avukat telif ihlal ankara avukat, telif tecavüz avukat telif tecavüz avukat,telif tecavüz ankara avukat telif tecavüz ankara avukat, tipleme telif tipleme telif, fsek dava fsek dava, fsek avukat fsek avukat, fsek ankara avukat fsek ankara avukat


2003 yılından itibaren Barolar Birliği’ne bağlı olarak çalışan Avukat Emre Kurt, kariyerine ticaret hukuku alanında başlamış Londra Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Ticaret Hukuku ve Marka, Patent, Faydalı Model, Telif Hakları yan genel adıyla Fikri Mülkiyet Hukuku alanında uzmanlaşmıştır. Londra Üniversitesi’ndeki ihtisasın ardından Av. Emre KURT özellikle marka, patent ve haksız rekabet hakları konusunda yoğun olarak çalışmaktadır. İyi derecede İngilizce bilmektedir.

Yorum Yaz