Oca 6, 2021
643 Görüntüleme

Eserin Umuma Arzı; Burhan Uygur Kararı 14025

Yazan
banner

FSEK’nun 19’uncu maddesi uyarınca manevi haklar içinde yer alan eseri umuma arz yetkisinin mirasçılara intikal ettiği, bu yetkinin eserin ülkenin tamamında veya bir yöresinde dar veya geniş şekilde üçüncü kişiler nezdinde aleniyete kavuşturulmasını ifade ettiği, umuma arz gerçekleştikten sonra geri alınamayacağı, eserin satımının da umuma arz olduğu, bu kişinin de eseri sergileyebileceği veya umuma arz edebileceği, dava konusu eserlerin de daha önce satılarak umuma arz edildikleri, resim eserlerinin de artık ülkemizde yatırım aracı olarak kullanıldığı, eser sahibine umuma arz yetkisine dayanarak, eserin satışında da izin verme yetkisi tanınmasının eserin bedelini ödeyerek satın alan şahısların mülkiyet hakkıyla bağdaşmayacağı, ancak arz ve yayınlama tarzının, şeref ve itibari zedelemesi halinde eser sahibinin bunu engelleme yetkisinin bulunduğu, davacıların başka galeriler ile yaptığı sözleşmenin ve sergilerin mevcudiyetinin bu tür nitelikte davranış olmadığı,


Yargıtay 11. HD. T. 29.01.2007, E. 2005/14025, K. 2007/942

Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi Ressam Burhan Uygur’un özgün ve sıra dışı sanat anlayışı, başarılı yapıtları ile çağdaş Türk Resim Sanatı’na damgasını vuran sanatçılar arasında yer aldığını, eserlerinin ulusal ve uluslararası ödüllere değer görüldüğünü, yapıtlarının müzelere konulduğunu, davalı yetkilisinin 20.05.-15.06.2004 tarihleri arasında muris Burhan Uygur’un resim sergisinin açılacağı yönünde ilan verdiğini, müvekkillerinin faaliyetin önlenmesi için ihtarname çektiklerini, anılan serginin gerçekleştirildiğini, bu durumun tespit ettirildiğini, özel koleksiyonlardan temin edilen 32 adet resmin sergilendiğini, ayrıca galeri duvarlarında murisin resimlerinin poster haline getirilerek teşhir edildiğini, galeri sahibi ile özel dostluğu varmış gibi bir kanı oluşturduğunu, eser sahibine tanınan ve manevi haklar içerisinde yer alan “umuma arz yetkisinin” ihlal edildiğini, bu yetkinin mirasçılara geçtiğini, davalı yetkilisinin, müvekkilleri ile dava dışı galeri sahibi ve ressam Doğan Paksoy ile aralarındaki sözleşmesel ilişkiyi bildiğini, gerek bu kişi gerekse müvekkillere zarar vermek amacıyla hareket ettiğini ileri sürerek, FSEK’nun 14, 19, 66 ve 70’inci maddeleri uyarınca 50.000.000.000.-TL. manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, dava dilekçesinde açıklandığı gibi Ressam Burhan Uygur’un ünlü bir ressam olduğunu, müvekkilinin özel koleksiyon sahibi kişilerle irtibata geçerek orijinal eserlerini sergilemeye karar verdiğini, davacıları da davet ettiğini, önce kabul ettiklerini sonra ihtarname çektiklerini, eserlerin tamamının daha önce umuma arz edildiğini, alenileştiğini, maliklerinin davacılar olmadığını, kaldı ki daha önce de teşhirlerinin gerçekleştiğini, ressama ve eserlere katkı sağladığını, bir çok yayında habere konu olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma, toplanan kanıtlar ve tüm dosya kapsamına göre, davacıların murisine ait 30 adet eserin koleksiyoner olan maliklerinin izniyle 20.05.2004 tarihinde açılan sergide davalı tarafından sergilendiği, eserlerin orijinal olduğu, eser sahibinin eser üzerinde mali ve manevi haklarının bulunduğu, kural olarak manevi hakların mirasçılara intikal etmediği, FSEK’nun 19’uncu maddesi uyarınca manevi haklar içinde yer alan eseri umuma arz yetkisinin mirasçılara intikal ettiği, bu yetkinin eserin ülkenin tamamında veya bir yöresinde dar veya geniş şekilde üçüncü kişiler nezdinde aleniyete kavuşturulmasını ifade ettiği, umuma arz gerçekleştikten sonra geri alınamayacağı, eserin satımının da umuma arz olduğu, bu kişinin de eseri sergileyebileceği veya umuma arz edebileceği, dava konusu eserlerin de daha önce satılarak umuma arz edildikleri, resim eserlerinin de artık ülkemizde yatırım aracı olarak kullanıldığı, eser sahibine umuma arz yetkisine dayanarak, eserin satışında da izin verme yetkisi tanınmasının eserin bedelini ödeyerek satın alan şahısların mülkiyet hakkıyla bağdaşmayacağı, ancak arz ve yayınlama tarzının, şeref ve itibari zedelemesi halinde eser sahibinin bunu engelleme yetkisinin bulunduğu, davacıların başka galeriler ile yaptığı sözleşmenin ve sergilerin mevcudiyetinin bu tür nitelikte davranış olmadığı, davacıların izniyle açılan sergilerin önceki tarihli olduğu, uyuşmazlığa konu serginin ise 7 ay sonra açıldığı, orijinal eserler olması dolayısıyla iltibas bulunmadığı, sonra açılacak sergilere ne gibi bir zararının olacağının anlaşılamadığı, bir sanat dergisinde manevi tazminat kazanıldığı yazısının dava açıldıktan sonra yazılması nedeniyle itibar edilmediği, ressamın fotoğrafları yayınlanmış ise de 10 yıl önce olduğu, davacıların FSEK’nun 68’inci maddesine dayalı bir hak talep edemeyecekleri, esasen galerilerde sanatçıların tanıtılması uygulamasının bulunduğu, sanatseverlerin eser sahibi hakkında bilgi sahibi olmaları haklarının olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.

Eserin Umuma Arz Edilmesi, Yayınlanması Zamanı ve Tarzının Belirlenmesi 740

Eserin Umuma Arzı ve Değiştirilmesini Önleme Hakkı 790

fsek dava fsek dava, fsek ihlal fsek ihlal, telif dava telif dava,  telif ihlal telif ihlal,  telif avukat telif avukat,  telif ankara avukat telif ankara avukat, telif ankara dava telif ankara dava,  telif tazminat telif tazminat, umuma arz eser umuma arz eser,  eser dava eser dava,  eser maddi hak eser maddi hak,  eser manevi hak eser manevi hak,  eser tazminat eser tazminat, eser ihlal eser ihlal


2003 yılından itibaren Barolar Birliği’ne bağlı olarak çalışan Avukat Emre Kurt, kariyerine ticaret hukuku alanında başlamış Londra Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Ticaret Hukuku ve Marka, Patent, Faydalı Model, Telif Hakları yan genel adıyla Fikri Mülkiyet Hukuku alanında uzmanlaşmıştır. Londra Üniversitesi’ndeki ihtisasın ardından Av. Emre KURT özellikle marka, patent ve haksız rekabet hakları konusunda yoğun olarak çalışmaktadır. İyi derecede İngilizce bilmektedir.

Yorum Yaz