Oca 7, 2021
489 Görüntüleme

Stafine Kararı; Tasviri İbarelerin Serbest Kalmasında Kamu Yararı 1099

Yazan
banner

 İlaç emtiası bakımından etken madde veya tedavisi hedeflenen hastalığa doğrudan atıf yapan işaretler tanımlayıcı nitelikte görülmekte ve bu kapsamda koruma kapsamlarının da düşük düzeyde olduğu kabul edilmektedir. Bu tür işaretler kamu yararı gereğince mülkiyeti kimsenin tekeline bırakılamayacak işaretlerden olup, farklı eklerle düşük düzeyde bile olsa somut ayırt edicilik vasfı kazandırılarak herkes tarafından ilaç markası olarak olarak tescil ettirilmeleri mümkündür.

Davacı başvurusuna konu “STAVIN” ibaresi ile davalının itiraza gerekçe “STAFINE” ibareli markası arasında görsel, işitsel ve kavramsal olarak nisbi bir benzerlik bulunmakta ise de, her iki markanın da “STAFİLOKOK” bakterisinin yol açtığı enfeksiyonların tedavisinde kullanılan ilaçlara ilişkin olması ve tedavisi amaçlanan hastalığa neden olan bakteri adından hareketle oluşturulması nedeniyle tanımlayıcı ibareleri içeren markaların düşük ayırtedicilik düzeyi, doktor, eczacı gibi bilinçli bir kitleye yönelik olmasından dolayı başvuru markasının davacının itiraza dayanak markasından farklılaştığı anlaşılmaktadır.

Bu durumda, her iki taraf markasının da “STAFİLOKOK” bakterisine atıfta bulunduğu ve taraf markalarının aldığı eklerle birbirlerinden farklılaştığı, hastalığa yol açan bakterinin adı gibi jenerik ifadeler ve bu ifadelere yakın ibarelerin kullanımının kimsenin tekeline bırakılamayacak olması ve bilinçli tüketici kitlesine yönelik olması sebebiyle 556 s. KHK m. 8/1-b anlamında markalar arasında karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı dikkate alınarak bir karar vermek gerekirken yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmeyip davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüyle Dairemizin 19.12.2018 tarih, 2017/2513 Esas – 2018/8093 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak kararın davalı şirket yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.


YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ E. 2019/1099 K. 2020/3782 T. 5.10.2020

Davacı vekili, davacının ilaç sektöründe faaliyet gösteren bir firma olduğunu ve “STAFİNE” esas ibareli tanımış markaların sahibi olduğunu, davalının, bu markalar ile karıştırılma ihtimali bulunacak derecede benzer nitelikteki “STAVİN” ibaresini 2012/13175 kod numarası ile tescil ettirmek üzere davalı TPMK’ya başvuruda bulunduğunu, davacı tarafından yapılan itirazın nihai olarak YİDK tarafından reddedildiğini, oysa başvuru markasının davacı markaları ile benzer olduğunu ve aynı tür malları kapsadığını, 05. sınıf emtialarının tüketicileri yüksek dikkat düzeyine sahip olsalar da bu kadar benzer markalar karşısında hata yapmalarının her zaman mümkün olduğunu, itiraza konu başvurunun SI-TA-VİN, davacı markasının ise SI-TA-FİN şeklinde okunacağını, bu durumun fonetik ve görsel açıdan ayırt edilemeyecek benzerliğe yol açtığını, markalardaki bu benzerliklerin iltibas yaratacağını, karışıklık halinde hastaya yanlış ilaç verilebileceğini, bunun hayati ve ağır sonuçlar doğuracağını, davalının kötü niyetli olduğunu ve başvurunun tümüyle reddi gerektiğini, ileri sürerek 2014-M-3876 Sayılı YİDK kararının iptaline, 2012/13175 kod numaralı “STAVİN” ibaresinin tescili halinde markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalılar vekilleri, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın taraf vekillerince temyizi üzerine karar Dairemizce onanmıştır.

Bu kez davacı vekili, davalı şirket vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur.

1-) Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK 440.  maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.

2-) Dava, davalı kurum kararının iptali ve davalı şirket markasının hükümsüzlüğü istemine ilişkin olup, mahkemece, taraf markalarının herhangi bir ilaç etken madde adından türetilmediği, davacının itiraza dayanak “STAFİNE” markasının “STAFİLOKOK” bakterisinin yol açtığı enfeksiyonların tedavisinde kullanılan ilaçlarda kullanıldığı, taraf markalarının işitsel, görsel ve kavramsal olarak benzer olduğu ve genel izlenimlerin de yeterince farklılaşmadığı gerekçesiyle aynı/aynı tür emtia yönünden davanın kısmen kabulüne, başvuru kapsamındaki 05/01. sınıf ve alt gruba dahil mallar yönünden davalı kurum kararının iptali ile davalı şirket markasının hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiş; taraf vekillerince temyizi üzerine karar Dairemizce onanmıştır.

Dairemizin yerleşik içtihatlarında, ilaç emtiası bakımından etken madde veya tedavisi hedeflenen hastalığa doğrudan atıf yapan işaretler tanımlayıcı nitelikte görülmekte ve bu kapsamda koruma kapsamlarının da düşük düzeyde olduğu kabul edilmektedir. Bu tür işaretler kamu yararı gereğince mülkiyeti kimsenin tekeline bırakılamayacak işaretlerden olup, farklı eklerle düşük düzeyde bile olsa somut ayırt edicilik vasfı kazandırılarak herkes tarafından ilaç markası olarak olarak tescil ettirilmeleri mümkündür.

Somut uyuşmazlıkta, davacı başvurusuna konu “STAVIN” ibaresi ile davalının itiraza gerekçe “STAFINE” ibareli markası arasında görsel, işitsel ve kavramsal olarak nisbi bir benzerlik bulunmakta ise de, her iki markanın da “STAFİLOKOK” bakterisinin yol açtığı enfeksiyonların tedavisinde kullanılan ilaçlara ilişkin olması ve tedavisi amaçlanan hastalığa neden olan bakteri adından hareketle oluşturulması nedeniyle tanımlayıcı ibareleri içeren markaların düşük ayırt edicilik düzeyi, doktor, eczacı gibi bilinçli bir kitleye yönelik olmasından dolayı başvuru markasının davacının itiraza dayanak markasından farklılaştığı anlaşılmaktadır.

Bu durumda, her iki taraf markasının da “STAFİLOKOK” bakterisine atıfta bulunduğu ve taraf markalarının aldığı eklerle birbirlerinden farklılaştığı, hastalığa yol açan bakterinin adı gibi jenerik ifadeler ve bu ifadelere yakın ibarelerin kullanımının kimsenin tekeline bırakılamayacak olması ve bilinçli tüketici kitlesine yönelik olması sebebiyle 556 s. KHK m. 8/1-b anlamında markalar arasında karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı dikkate alınarak bir karar vermek gerekirken yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmeyip davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüyle Dairemizin 19.12.2018 tarih, 2017/2513 Esas – 2018/8093 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak kararın davalı şirket yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

Doktor ve Eczacıların Dikkat Seviyesi; İlaç Markaları 2115

İlaç Markaları; Zayıf Marka ve İltibas; Arnica Kararı

INFANTUM: İlaç Markaları Arasında Karışıklık; etken madde ve hastalık ismi

ilaç marka ilaç marka, ilaç marka dava ilaç marka dava,  ilaç marka tescili ilaç marka tescili,  ilaç marka avukat ilaç marka avukat, ilaç avukat ilaç avukat,  ilaç taklit marka ilaç taklit marka,  ilaç marka itiraz ilaç marka itiraz,  ankara marka dava ankara marka dava, ankara marka avukat ankara marka avukat, ankara marka tecavüz ankara marka tecavüz,  marka tecavüz avukat marka tecavüz avukat, marka ihlal avukat marka ihlal avukat


2003 yılından itibaren Barolar Birliği’ne bağlı olarak çalışan Avukat Emre Kurt, kariyerine ticaret hukuku alanında başlamış Londra Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Ticaret Hukuku ve Marka, Patent, Faydalı Model, Telif Hakları yan genel adıyla Fikri Mülkiyet Hukuku alanında uzmanlaşmıştır. Londra Üniversitesi’ndeki ihtisasın ardından Av. Emre KURT özellikle marka, patent ve haksız rekabet hakları konusunda yoğun olarak çalışmaktadır. İyi derecede İngilizce bilmektedir.

Yorum Yaz