Şub 16, 2021
1730 Görüntüleme

İç Mimari Projenin İzinsiz Kullanılması; Çoğaltma Hakkının İhlali

Yazan
banner

Davacı eser sahipliğinden kaynaklanan çoğaltma hakkına dayalı olarak FSEK 68/1. maddesi uyarınca tazminat talebinde bulunmuş ise de, davaya konu iç mimari projenin taraflar arasındaki sözleşme görüşmeleri sırasında bizzat davacı tarafından davalı tarafa verildiği ve projenin de teklif verilen iş yeri için uygulandığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Bu durumda, davalının iddiaya konu eseri hukuka uygun şekilde elde ederek şahsi menfaat temini için kullanması şeklinde gerçekleşen eylem yönünden 5846 sayılı FSEK 22. maddesi uyarınca izinsiz çoğaltma hakkının ihlal edildiği söylenemeyecek olup, tazminat olarak sadece FSEK 70/2. maddesi uyarınca yalnızca proje rayiç bedeline hükmedilmesi gerekirken ilk derece mahkemesince yazılı şekilde FSEK 68/1 maddesi uyarınca üç katı tazminata karar verilmesi ve Bölge Adliye Mahkemesince de istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi doğru olmamış kararın bozulması gerekmiştir.


Yargıtay 11. Hukuk Dairesi         2020/221 E.  ,  2020/4164 K.

Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 28.03.2017 tarih ve 2014/55 E. – 2017/55 K. sayılı kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’nce verilen 10.12.2019 tarih ve 2017/3512 E. – 2019/2715 K. sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, 6100 sayılı Kanun’un 369. maddesi gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı kardeş şirketlerin şirketlerine bağlı Q Petrol Şirketinin merkez ofisi olarak kullanmak üzere kiralanan …Mahallesi … Caddesi No: 1/4 … Center binasının 15. katında bulunan ofis katıyla ilgili olarak dekorasyon teklifi istediğini, davacı tarafından 17.09.2013 tarihinden 10.10.2013 tarihine kadar 23 gün aralıksız çalışıldığını, bu süreçte davacı şirketin “Tefriş planı onaylandıktan sonra mekanın rölövesinin çıkartılması, Tefriş planının hazırlanması, Elektrik planının hazırlanması, Tavan planının hazırlanması, Zemin metrajlarının alınması, Elektrik teknik şartnamesinin oluşturulması, Mekanik teknik şartnamesinin oluşturulması, Projede kullanılacak olan seramik karo, halı, armatür, parke, yüksek döşeme örneklerinin sunulması, konsept için araştırmalar yapılması” işlerini yaptığını, inşaat işleri için 189.267,86 TL, mekanik işler için 17.977,18 TL, elektrik işler için 58.925,00 TL olmak üzere (KDV hariç) 266.170,38 TL ve (KDV dahil) 314.081,04 TL fiyat teklifinde bulunduğunu, davalı tarafın teklifin pahalı olduğu gerekçesi ile uygulamayı davacı şirkete yaptırmaktan vazgeçtiğini bildirdiğini, ancak davalının davacı … şirketinin FSEK kapsamında koruma altında bulunan söz konusu mimari eserlerini ufak tefek değişiklik yaparak ve izinsiz kullanmak sureti ile telif ücreti de ödemeksizin aynı yerde üçüncü bir kişiye uygulattığını, İstanbul Anadolu 18. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2013/111 D. iş sayılı dosyasından yapılan delil tespiti ile durumun sabit olduğunu, rapora itiraz edilmediğinden raporun kesin delil niteliğini kazandığını ileri sürerek FSEK 68/1. maddesi gereğince tespit edilecek rayiç bedelin 3 katı olarak şimdilik 75.000,00 TL’nin faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi istemiştir.
Davalılar vekili, Yerin VTM Akaryakıt tarafından kiralandığını ve tüm inşaat işlerinin bu şirket tarafından yapıldığını, Oral Gaz San. ve Tic. A.Ş.’ne husumet yöneltilemeyeceğini, merkez ofisinin inşaat taşeronluk işlerinin tamamının başka bir firmaya yaptırıldığını ve asıl projelerin de işin verildiği firmanın mimar ve ekibi tarafından çizildiğini, davacı şirket dahil birçok firmadan teklif istenildiğini, binanın mimari yapısı ve davalı tarafından yapılması bildirilen talimatlar nedeniyle projeler arasındaki benzerliğin doğal olarak oluştuğunu, davacı şirketin teklif verirken proje bedeli adı altında bir bedel istemediğini, değişik iş dosyasından alınan rapora itiraz edilmiş olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, dosyada mevcut ticaret sicil kayıtlarına göre her iki şirket ortaklarının soyadlarının aynı olduğu, davacı ile yazışma yapan şirketin Oral Gaz San. ve Tic. A.Ş. olduğu, bu nedenlerle her iki şirketin bağlantılı olup, iş yerinin projesinin hazırlanması ve yapılması konusunda birlikte hareket ederek davacı ile görüşmeler yaptıkları anlaşıldığından, husumet itirazı yerinde bulunmadığı, davacı projesinin uygulamaya elverişli olduğu ve FSEK kapsamındaki haklardan yararlanması gerektiği, davacıya ait eser niteliğindeki mimari projenin çok küçük değişiklikler yapılarak davalılara ait iş yerine uygulandığı, projenin rayiç bedelinin 25.000,00 TL olduğunun tespit edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne, 75.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekili istinaf etmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına, binaların iç dekorasyonlarını amaç edinen iç mimarı projelerin de şahsi hususiyet taşıması koşuluyla FSEK 2/3. maddesi anlamında eser olarak konulabilecek olmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından davalılar vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, eserden doğan hakların ihlali iddiasına dayalı FSEK 68. madde gereği tazminat istemidir.
Davacı vekili, davalıların talebiyle bir binanın 15. katında bulunan ofis katının dekorasyonu için iç mimari projesi hazırladığını, fiyat teklifinin pahalı görülmesi sonrasında küçük değişikliklerle ancak izin almadan ve telif ücreti de ödemeden davalılar tarafından aynı yerde üçüncü bir kişiye uygulatıldığını iddia etmiş, mahkemece yukarıda özetlendiği şekilde FSEK 68/1. maddesi uyarınca proje rayiç bedelinin 3 katı tutarında tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmiş ve Bölge Adliye Mahkemesince de istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Davacı eser sahipliğinden kaynaklanan çoğaltma hakkına dayalı olarak FSEK 68/1. maddesi uyarınca tazminat talebinde bulunmuş ise de, davaya konu iç mimari projenin taraflar arasındaki sözleşme görüşmeleri sırasında bizzat davacı tarafından davalı tarafa verildiği ve projenin de teklif verilen iş yeri için uygulandığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Bu durumda, davalının iddiaya konu eseri hukuka uygun şekilde elde ederek şahsi menfaat temini için kullanması şeklinde gerçekleşen eylem yönünden 5846 sayılı FSEK 22. maddesi uyarınca izinsiz çoğaltma hakkının ihlal edildiği söylenemeyecek olup, tazminat olarak sadece FSEK 70/2. maddesi uyarınca yalnızca proje rayiç bedeline hükmedilmesi gerekirken ilk derece mahkemesince yazılı şekilde FSEK 68/1 maddesi uyarınca üç katı tazminata karar verilmesi ve Bölge Adliye Mahkemesince de istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi doğru olmamış kararın bozulması gerekmiştir.

Mimari Proje ve Mimari Eserlerin FSEK Kapsamında Korunması

Eser Niteliğindeki Mimari Proje Varken Aynı Parsele Başka Mimar Proje Yapamaz

https://hukuk.deu.edu.tr/wp-content/uploads/2020/01/S.Ertas1_.pdf

fsek dava fsek dava fsek avukat fsek avukat  fsek ankara avukat fsek ankara avukat fsek ankara dava fsek ankara dava telif avukatı telif avukatı  telif avukatı ankara telif avukatı ankara telif ankara avukat telif ankara avukat  telif ankara dava telif ankara dava telif tazminat telif tazminat  fsek tazminat fsek tazminat telif hakları ihlali telif hakları ihlali


2003 yılından itibaren Barolar Birliği’ne bağlı olarak çalışan Avukat Emre Kurt, kariyerine ticaret hukuku alanında başlamış Londra Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Ticaret Hukuku ve Marka, Patent, Faydalı Model, Telif Hakları yan genel adıyla Fikri Mülkiyet Hukuku alanında uzmanlaşmıştır. Londra Üniversitesi’ndeki ihtisasın ardından Av. Emre KURT özellikle marka, patent ve haksız rekabet hakları konusunda yoğun olarak çalışmaktadır. İyi derecede İngilizce bilmektedir.

Yorum Yaz