Nis 16, 2021
519 Görüntüleme

Telif Hakkı Şikayeti ve Temsil Hakkına İlişkin Belgelerin Sunulması 3118

Yazan
banner

5728 Sayılı Kanun ile değişik soruşturma ve kovuşturma usulünü düzenleyen 75. maddesindeki “71 ve 72. maddelerde sayılan suçlardan dolayı soruşturma ve kovuşturma yapılması şikayete bağlıdır. Yapılan şikayetin geçerli kabul edilebilmesi için hak sahiplerinin veya üyesi oldukları meslek birliklerinin haklarını kanıtlayan belge ve sair delilleri Cumhuriyet Başsavcılığına vermeleri gerekir. Bu belge ve sair delillerin şikayet süresi içinde Cumhuriyet Başsavcılığına verilmemesi halinde kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir” şeklindeki düzenleme ile 5846 Sayılı Kanun’un 20 ve devamı maddeleri uyarınca mali hakların, işleme hakkı, çoğaltma hakkı, yayma hakkı, temsil hakkı ve işaret, ses ve/veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletim hakkını kapsadığı göz önünde bulundurularak; şikayetçi MÜYAP meslek birliği vekilinin dava konusu materyaller ile ilgili olarak 6 aylık kanuni şikayet süresi içerisinde hak sahipliğine ilişkin hukuken geçerli belgeleri ibraz etmediği ( dosya içerisinde müzik eseri işletme belgelerine göre, eser sahibinin , 5846 Sayılı Kanun’da belirtilen mali haklardan hangisine sahip olduğu, temsil hakkına sahip olup olmadığı ve hak sahipliği süresi belirtilmediği gibi şikayetçi MÜYAP Meslek Birliği ile yapımcı şirketler arasında “üyelik ve yetki belgesi” imzalandığı ancak suça konu eserlerin hak sahibi olan gerçek veya tüzel kişilerin, temsil haklarını adı geçen şirketlere devrettiklerine dair hukuken geçerli ve yeterli belgeleri kanuni süresi içinde dosyaya sunamadığı ) …


YARGITAY 19. CEZA DAİRESİ E. 2018/3118 K. 2018/12645 T. 28.11.2018

5846 Sayılı Kanun’un 71/ son maddesinde, hukuka aykırı olarak üretilmiş, işlenmiş, çoğaltılmış, dağıtılmış veya yayımlanmış bir eseri, icrayı, fonogramı veya yapımı “satışa arz eden, satan veya satın alan” kişilerin, kovuşturma evresinden önce bunları kimden temin ettiğini bildirerek yakalanmalarını sağladığı takdirde haklarında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanabileceğinin belirtilmesi nedeniyle sanığın yetkilisi olduğu … Radyo isimli radyo kuruluşunda şikayetçi meslek birliğinin hak sahibi olduğu çeşitli sanatçılara ait müzik eserlerinin izinsiz olarak yayınlanması biçimindeki eyleminde etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasının mümkün olmadığı, bu nedenle sanığın eyleminin 6763 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten önce de uzlaşma kapsamında bulunup tarafların uzlaşmayı kabul etmediği anlaşıldığından, tebliğnamedeki bu hususa ilişkin bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.

Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;

Sanığın yetkilisi olduğu … Radyo isimli yayın kuruluşuna ilişkin 2013/596 esas sayılı ana dava dosyası hakkında kurulan hükümlere yönelik olarak yapılan incelemede,

Yükletilen suçun sanık tarafından işlendiğinin kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,

Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanun’da öngörülen suç tipine uyduğu,

Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,

Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.

Ancak, şikayetçi MÜYAP Meslek Birliği vekilinin dava konusu materyal ile ilgili olarak 6 aylık kanuni şikayet süresi içerisinde hak sahibi olduğunu kanıtlayan belgeleri usulüne uygun şekilde ibraz etmediği ( dosya içerisinde müzik eseri işletme belgelerine göre, eser sahibi olan şirketlerin, 5846 Sayılı Kanun’da belirtilen mali haklardan hangisine sahip olduğu, temsil hakkına sahip olup olmadığı ve hak sahipliği süresi belirtilmediği gibi şikayetçi MÜYAP Meslek Birliği ile yapımcı şirketler arasında “üyelik ve yetki belgesi” imzalandığı ancak suça konu eserlerin hak sahibi olan gerçek veya tüzel kişilerin, temsil haklarını adı geçen şirketlere devrettiklerine dair hukuken geçerli ve yeterli belgeleri kanuni süresi içinde dosyaya sunamadığı ) gözetilmeden, anılan meslek birliğinin davaya katılmasına karar verilip lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,

Kanuna aykırı ve sanık müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün BOZULMASINA, bu aykırılık yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, 5320 Sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK’un 322. maddesi uyarınca, hükümden MÜYAP meslek birliği lehine verilen vekalet ücretine ilişkin bölümün çıkartılması suretiyle, başkaca yönleri kanuna uygun bulunan hükmün tebliğnameye aykırı olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Ancak; 5846 Sayılı Kanun’un 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 Sayılı Kanun ile değişik soruşturma ve kovuşturma usulünü düzenleyen 75. maddesindeki “71 ve 72. maddelerde sayılan suçlardan dolayı soruşturma ve kovuşturma yapılması şikayete bağlıdır.

Yapılan şikayetin geçerli kabul edilebilmesi için hak sahiplerinin veya üyesi oldukları meslek birliklerinin haklarını kanıtlayan belge ve sair delilleri Cumhuriyet Başsavcılığına vermeleri gerekir. Bu belge ve sair delillerin şikayet süresi içinde Cumhuriyet Başsavcılığına verilmemesi halinde kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir” şeklindedir.

5846 Sayılı Kanun’un 20 ve devamı maddeleri uyarınca mali hakların, işleme hakkı, çoğaltma hakkı, yayma hakkı, temsil hakkı ve işaret, ses ve/veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletim hakkını kapsadığı göz önünde bulundurularak; şikayetçi MÜYAP meslek birliği vekilinin dava konusu materyaller ile ilgili olarak 6 aylık kanuni şikayet süresi içerisinde hak sahipliğine ilişkin hukuken geçerli belgeleri ibraz etmemiştir. Hukuken geçerli ve yeterli belgeleri kanuni süresi içinde dosyaya sunulmadığı gözetildiğinde, sanık hakkında şikayet yokluğu sebebiyle düşme kararı verilmesi gerekir.

Telif Hakkı Avukatlığı

https://legal.com.tr/blog/genel/telif-hakki-ihlalinden-dogan-parasal-talepler-yargitay-kararlari-isiginda/


2003 yılından itibaren Barolar Birliği’ne bağlı olarak çalışan Avukat Emre Kurt, kariyerine ticaret hukuku alanında başlamış Londra Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Ticaret Hukuku ve Marka, Patent, Faydalı Model, Telif Hakları yan genel adıyla Fikri Mülkiyet Hukuku alanında uzmanlaşmıştır. Londra Üniversitesi’ndeki ihtisasın ardından Av. Emre KURT özellikle marka, patent ve haksız rekabet hakları konusunda yoğun olarak çalışmaktadır. İyi derecede İngilizce bilmektedir.

Yorum Yaz