Nis 19, 2021
853 Görüntüleme

İntihalin Tespiti Uzman Bilirkişi İncelemesi 373

Yazan
banner

Üç kişilik bilirkişi heyetinden rapor alınmışsa da; bilirkişi vekilinin 31/05/2018 tarihli dilekçesi ile, müvekkilinin “raporda sehven hataya düştüğünü, tam tetkik imkanı bulamadığını, rapordaki imzasını çekmek istediğini” beyan ettiği, heyette imzası bulunan diğer iki bilirkişinin de uzmanlıklarının hukukçu ve yayıncı bilirkişiler olduğu, davaya konu kitaplarda intihal olup olmadığı ve tarafların iddia, savunma ve karşı iddiaları konusunda raporun yeterli değerlendirme içermediği gözönüne alındığında, davaya konu kitapların içeriği de gözönüne alınarak Üniversiteden akademisyenlerden üç kişilik bilirkişi heyeti oluşturularak, rapor alındıktan sonra tedbir talebinin değerlendirilmesi gerektiği kanaatiyle, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne, mahkemenin 27/12/2018 tarihli tedbir ret kararının kaldırılmasına, yeniden bilirkişi raporu alınarak tedbir talebinin değerlendirilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.


İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ E. 2019/373 K. 2019/434 T. 1.3.2019

İhtiyati tedbir talep eden davacı karşı davalı vekili dilekçesinde ; müvekkillerinden … araştırma, neşriyat, belge ve bilgi yönetimi sahalarında aktif bir kuruluş olup, müslüman milletlerin tarihi, islam bilim tarihi, islam sanatı, islam kültür ve medeniyetiyle ilgili konularda faaliyetlerini sürdürmekte olduğunu, müvekkillerinden diğer davacıların ise, uzun yıllardır … bünyesinde çalışan ve onun yayınlarında büyük emek sahibi araştırmacılardan olduğunu, davalılardan … ise 1980-2004 yıllarında … genel direktörlüğünü ve yine 2005-2013 yıllarında … bağlı olduğu İslam İşbirliği Teşkilat’ı genel sekreterliği görevini sürdürmüş olduğunu, genel direktörlüğü döneminde 18 ciltlik … isimli çok önemli bir eserin … tarafından yayımlanmış olduğunu, bu eserin … ayrılmasından sonra da yayımlanmaya devam etmiş olduğunu, … tarafından hazırlatılan bu eserin editörlüğünü … yapmış olduğunu, hazırlayanların arasında da … bulunduğunu, … bünyesinde 18 ciltlik bu eserin çok kapsamlı olduğu ve daha ziyade araştırmacılara hitap ettiği düşünülerek, … seçmeleri şeklinde düşünülmüş olduğunu, bu eserin de yine birinci eseri hazırlayan beş kişi tarafından … bünyesinde meydana getirilmiş olduğunu, birinci eserin işlenmek suretiyle ikinci eserin meydana getirilmiş olduğunu, yani ikinci eserin birinci eserin işlemesi olduğunu, davalılardan …, … bünyesinde müvekkili gerçek kişiler ve yine dava dışı …. ile birlikte 18 ciltlik birinci eseri meydana getirmiş olduğunu, FSEK m.10 hükmünce eser sahipliği yönünden eseri meydana getirenler arasında iştirak halinde mülkiyetin söz konusu olduğunu, nitekim anılan eserin 1997-2011 döneminden itibaren bu kişilerin imzasıyla yayımlanmış olduğunu, hem birinci eserin, hem de ikinci eserin … bünyesinde meydana getirilmiş olması nedeniyle FSEK 10/4 gereğince birinci eserin mali haklarının ….. ait olduğunu, böylece aynen birinci eserde olduğu gibi bir ekip tarafından hazırlanan ve eser sahipliği anılan ekibe ait olan ikinci eseri davalı … tarafından sahiplenilmiş olduğunu böyle bir sahiplenmenin intihal türü olduğunu belirtmiş ve davaya konu kitapların her türlü ürünlerinde hizmetlerinde, reklamlarında, internette yahut sair mecralarda, her türlü tanıtım malzemesi ve basılı evrakta, faturalar ve benzeri ticari evraklarda kullanılmasının , satışının, dağıtımının, önlenmesi, men edilmesi üzerine el koyulması, toplanması ve dava sonuna kadar el koyulması ve emin bir yerde muhafaza altına alınması suretiyle ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.

Davalı karşı davacı … vekili karşı dava ve cevap dilekçesinde; davacı gerçek kişilerin 18 ciltlik Birinci Eserin oluşturulmasına karar verildiği 1985 yılında projenin dışında olmaları, birlikte eser meydana getirme iradelerinin bulunmadığını, katkılarının yaratıcı çaba olmadığını, kendilerine verilen talimatlar doğrultusunda malzeme toplama, tasnif etme, tablo hazırlama, içindekiler kısmını hazırlamak gibi tali ve teknik nitelikte katkılardan ibaret olduğunu, hususiyet taşıyan giriş ve açıklamalar bölümüne bir katkılarının bulunmadığını karşısında, davacı gerçek kişilerin, FSEK m. 10 anlamında, müvekkili ile birlikte eser sahipliğinden söz edilemeyeceğini; davacı … da FSEK m. 10/ son hükmü uyarınca mali hak sahibi olduğundan söz edilemeyeceğini, müvekkilinin dava konusu yapılan YKY yayınları arasında basılan iki ciltlik eseri, ilk cildi itibariyle tümüyle kendi hususiyetini taşıyacak biçimde ve kendisine ait daha önce müstakilen yayınladığı eserlerden yararlanarak oluşturulduğunu, tek başına eser sahibi olduğunu, İkinci cildin de büyük bölümü, birinci eserden de önce basılmış bizzat kendisine ait daha eski tarihli eserlerinden de yararlanılarak, özgün bir seçki oluşturmak suretiyle meydana getirildiğini, ancak gelinen aşamada davacıların, müvekkili … gerek eser sahipliğini ve gerekse mali hak sahipliğini tartışmalı hale getirdiğini, hatta tümüyle içindekilerde … tarafından yazıldığı açıkça bölümleri de kapsayacak bir genelleme ile müvekkilinin eser sahipliğine de saldırı teşkil edecek nitelikteki iş bu davayı açtıklarını, ortaya çıkan bu muarazanın giderilmesi için bir karşı dava açmanın hukuken de zaruret olduğunu beyanla 18 ciltlik birinci eserin bundan sonra, davacı karşı davalı … tarafından yeni baskılarının yapılmasının önlenmesine, bu amaçla, stokların belirlenerek bildirilmesi ve yeni baskıların iş bu davanın sonunda verilecek kararın kesinleşmesine kadar önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.

İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 27.12.2018 tarih ve 2017/701 E. sayılı kararı ile dosya kapsamı ve sunulan bilirkişi raporları dikkate alınarak değerlendirildiğinde yaklaşık ispat koşullarının oluşmadığı, ihtiyati tedbire konu talebin yargılamayı gerektirmediği gerekçesiyle tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.

Davacılar vekillerinin istinaf dilekçesinde; Davacı … başlıca görevleri arasında; “araştırmalar yaparak, kitap, bibliyografi, katalog, albüm ve diğer kaynak kitaplar yayınlamak” da olduğunu, … isimli 18 ciltlik eserin …. tarafından bir proje olarak başından sonuna kadar hazırlanıp yayınlandığını, davalının o dönemde … direktörü olduğu için, projenin başından sonuna kadar editörlüğünü yaptığını, bu eserin 2011 yılında tamamlanması üzerine, eser akademisyen ve araştırmacılara hitap ettiğinden, okuyucuya da hitap edecek özel bir çalışmaya ihtiyaç duyulduğunu, 2011-2014 tarihinde aynı ekip tarafından 2 ciltlik ikinci eserin …. bünyesinde meydana getirildiğini, eserin basılmak üzereyken bir sabah başka bir yayın evinin YKY tarafından davalı imzasıyla yayınlandığını öğrendiklerini, … her 2 eserin mali hak sahibi olduğunu, davacı gerçek kişilerin kitapta eser sahibi olarak isminin yazılmadığını manevi hak ihlali yapıldığını, raporda davalının YKY’ne bastırdığı kitabının 1/3’üne denk gelecek sayıda yaklaşık 500 sayfanın … eserinden izinsiz alıntı yapıldığının tespit edildiğini, davalının … direktörü sıfatıyla her bir eserin ön sözüne kimin ne katkı verdiğini o tarihlerde yazdığını, bilirkişilerin ilk 4 cilt haricinde davacı gerçek kişilerin isimlerinin (14 ciltte ) bulunduğunu tespit ettiğini, eserin 486. sayfasının müvekkillerinin yazarı olduğu 1. eserden alıntı olduğunun tespit ettiğini beyanla 2 ciltlik … adlı eserin müvekkilinden izinsiz davalılarca kullanılmasının baskısı yapılarak dağıtımının durdurulması, mevcut baskıların toplatılması yönünde tedbir kararı verilmesini istemiştir.

Davalı – karşı davacı vekilinin istinafa cevap dilekçesinde; ihtiyati tedbir kararı verilmesi için tamamı bir arada gerçekleşmesi zorunlu 3 yasal koşulun mevcut olduğunu, talep, tedbir zaruretini doğuran bir sebebin bulunması ve talep edenin davanın esası yönünden kendinin haklılığının yaklaşık olarak ispat etmesi gerektiğini, – FSEK 77. maddesinde özel hüküm düzenlendiğini ancak talep dışındaki diğer iki koşulun gerçekleşmediğini, delillerin henüz toplanmadığına raporda da işaret edildiğini, yaklaşık ispat çerçevesinde de olsa davacıların işin esasına ilişkin haklılığının kanıtlanamadığını, cevap ve karşı dava dilekçesinde beyan ettikleri üzere 18 ciltlik eserin öz ve başlangıcını oluşturan araştırmalarına müvekkilin 1979 yılında (daha … ve diğer davacılar ortada yokken ) başladığını, eserin oluşmasında ilk nüveyi ve metodu belirleyen bu eserin “…..” adının taşıdığını, raporda da bu hususun tespit edildiğini, davalı gerçek kişilerin 18 ciltlik eserin 4 ciltten oluşan ilk 2 setinden hiçbir şekilde katkı vermediklerinden adlarının yazılmadığını, diğer ciltlerde de sadece “…” bölümleriyle sınırlı olmak üzere ve teknik hizmet veya teferruata ilişkin yardım düzeyinde katkı verdiklerini, ikinci eserin sahipliğinin FSEK 10/ son ve (sonradan ileriye sürüldüğü üzere ) 18/2 hükmüne dayandığı yönündeki iddiaların tümüyle hukuksal temelden yoksun olduğunu, tedbir zarureti doğuran bir sebebin de gerçekleşmediğini trajlarının haklarının dengesi ve hakkaniyetin gözetilmesi ilkesine de tamamen uygun bulunduğunu beyanla istinaf talebinin reddini istemiştir.

İlk derece mahkemesince alınan 11/05/2018 tarihli bilirkişi raporunda; davaya konu 18 ciltlik …serisi’nin islam ve … ilişkin kapsayıcı derleyici sistematik ve uslüpsal farklılıklar arz eden bir kitap seti olduğunu, bu çerçevede FSEK m. 2/1 anlamında dil ve yazı ile ifade olunan bilimsel eser olduğunu, davacılardan … yapısı, bu yapı içerisinde davalı karşı davacı … rolü de dikkate alındığında davacı yazarların 18 ciltlik eserin bazılarında hazırlayan olarak isimlerinin yer alması da dikkate alınarak bu hususta gerektiğinde taraf tanıkları, davalı davacının davacı yazarların … göreve başlama tarihlerinin kitapların hazırlanmasından sonraki tarihler olduğu şeklindeki iddiası çerçevesinde ilgili belgelerin de dosyaya celbinden sonra eser sahipliği hususunun değerlendirilmesinin mümkün olabileceği, yine FSEK m. 10/4 yönünden … hak sahipliğinin bulunup bulunmadığı değerlendirilmesi için ; … ve davalı karşı davacı …’nun … görev tanımının açıklığa kavuşturulmasının gerektiği, bu aşamada bu hususun değerlendirilmesi için dosyaya yeterli bilgi, belge ve delilin bulunmadığı, yaklaşık 18 ciltlik birinci eserden dava konusu ikinci esere yapılan alıntı oranının %32 civarında olduğu, bu çerçevede vaki benzerlik ve alıntıların hukuka aykırı olup olmadığı hukuka aykırı gerekli hesaplamanın yapılabilmesi için öncelikle davaya konu eserlerin eser sahiplerinin kim olduklarının ve ayrıca … statüsü ile davalı … bu kurum içerisindeki statüsünün ne olduğunun açıklığa kavuşturulmasının gerektiği kanaatine varıldığı görüşü bildirilmiştir.

Davacı vekilinin, davalının, davacı gerçek kişilerin eser sahibi olduğu, diğer davacının da mali hak sahibi olduğunu iddia ettiği 18 Ciltlik … isimli eserden intihal yapmak suretiyle iki ciltlik … isimli eserin oluşturulduğunu beyanla , baskısının , dağıtımının, kullanımının durdurulması ve mevcut baskıların toplatılması yönünde tedbir kararı verilmesini talep ettiği, ilk derece mahkemesinin 27/12/2018 tarihli kararıyla yaklaşık ispat koşullarının oluşmadığı, talebin yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle tedbir talebinin reddine karar verdiği, davacı vekilinin istinaf talebinde bulunduğu anlaşılmıştır.

Dosya kapsamında üç kişilik bilirkişi heyetinden 11/05/2018 tarihli heyet raporu alınmışsa da; bilirkişi …. vekilinin 31/05/2018 tarihli dilekçesi ile, müvekkilinin “raporda sehven hataya düştüğünü, tam tetkik imkanı bulamadığını, rapordaki imzasını çekmek istediğini” beyan ettiği, heyette imzası bulunan diğer iki bilirkişinin de uzmanlıklarının hukukçu ve yayıncı bilirkişiler olduğu, davaya konu kitaplarda intihal olup olmadığı ve tarafların iddia, savunma ve karşı iddiaları konusunda raporun yeterli değerlendirme içermediği göz önüne alındığında, davaya konu kitapların içeriği de göz önüne alınarak Üniversiteden akademisyenlerden üç kişilik bilirkişi heyeti oluşturularak, rapor alındıktan sonra tedbir talebinin değerlendirilmesi gerektiği kanaatiyle, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne, mahkemenin 27/12/2018 tarihli tedbir ret kararının kaldırılmasına, yeniden bilirkişi raporu alınarak tedbir talebinin değerlendirilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

 

Telif Hakkı İhlalinden Müteselsil Sorumluluk

 


2003 yılından itibaren Barolar Birliği’ne bağlı olarak çalışan Avukat Emre Kurt, kariyerine ticaret hukuku alanında başlamış Londra Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Ticaret Hukuku ve Marka, Patent, Faydalı Model, Telif Hakları yan genel adıyla Fikri Mülkiyet Hukuku alanında uzmanlaşmıştır. Londra Üniversitesi’ndeki ihtisasın ardından Av. Emre KURT özellikle marka, patent ve haksız rekabet hakları konusunda yoğun olarak çalışmaktadır. İyi derecede İngilizce bilmektedir.

Yorum Yaz