May 18, 2021
750 Görüntüleme

Vasiyetnamenin Tenfizi Davası 5834

Yazan
banner

Atanmış mirasçı olan davacı; TMK’nın 598. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca sulh hukuk mahkemesinden atanmış mirasçı olduğunu gösteren mirasçılık belgesi alarak aynı sonuca ulaşabileceğinden, vasiyetin yerine getirilmesi talebi ile işbu davayı açmasında hukuken korunmaya değer menfaati, diğer bir ifade ile hukuki yararı bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, bölge adliye mahkemesince; dava şartı olan hukuki yarar yokluğu nedeniyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde yeniden esas hakkında karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.


YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİ E. 2019/5834 K. 2020/6270 T. 10.11.2020

Bölge adliye mahkemesince; vasiyetname yorumlanırken murisin gerçek iradesinin açığa çıkarılmasına gayret gösterilmesi, yine yorum yapılırken mümkün oldukça murisin arzularının ayakta kalmasına dikkat edilmesi gerektiği, vasiyetnamede yer alan ” Her kim vasiyetime itiraz eder ise miras hissesi son dereceye kadar tenkis edilsin.” ifadesinden murisin vasiyetnameye itiraz edilmesi halinde mahfuz hisselerin tenkisini arzuladığı, dolayısıyla asıl isteğinin taşınmazların tamamını davacıya bırakmak olduğu, davalıların da vasiyenamenin iptali istemiyle açtıkları davayı takipsiz bıraktıkları, bu nedenlerle davalıların mahfuz hisselerinin gözetilemeyeceği gerekçesiyle; davacının istinaf başvurusunun kabulüyle Bakırköy 8. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 05/10/2016 tarih ve 2013/369 E. – 2016/429 K. sayılı kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne, vasiyetnamenin tenfizi ile muris adına kayıtlı taşınmazın tapu kaydının iptali davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; karar, davalılar ve vekillerinin temyizi üzerine; Dairece verilen 12/03/2019 tarih ve 2017/14092 E. – 2019/1913 K. sayılı kararla; “…atanmış mirasçı olan davacı; TMK’nın 598. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca sulh hukuk mahkemesinden atanmış mirasçı olduğunu gösteren mirasçılık belgesi alarak aynı sonuca ulaşabileceğinden, vasiyetin yerine getirilmesi talebi ile işbu davayı açmasında hukuken korunmaya değer menfaati, diğer bir ifade ile hukuki yararı bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, bölge adliye mahkemesince; dava şartı olan hukuki yarar yokluğu nedeniyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde yeniden esas hakkında karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır…” gerekçesiyle bozulmuştur.

Bölge adliye mahkemesince bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde yeniden esas hakkında; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın dava şartı olan hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiş; karar, davalılardan … ve … mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre bir kısım davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.


atanmış mirasçı atanmış mirasçı miras ankara avukat miras ankara avukat miras ankara dava miras ankara dava  miras hukuku miras hukuku miras avukatı ankara miras avukatı ankara miras atanmış mirasçı miras atanmış mirasçı tenfiz avukat tenfiz avukat tenfiz ankara avukat tenfiz ankara avukat  tenfiz ankara dava tenfiz ankara dava vasiyetname ankara dava vasiyetname ankara dava  vasiyetname ankara avukat vasiyetname ankara avukat vasiyetname dava vasiyetname dava


2003 yılından itibaren Barolar Birliği’ne bağlı olarak çalışan Avukat Emre Kurt, kariyerine ticaret hukuku alanında başlamış Londra Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Ticaret Hukuku ve Marka, Patent, Faydalı Model, Telif Hakları yan genel adıyla Fikri Mülkiyet Hukuku alanında uzmanlaşmıştır. Londra Üniversitesi’ndeki ihtisasın ardından Av. Emre KURT özellikle marka, patent ve haksız rekabet hakları konusunda yoğun olarak çalışmaktadır. İyi derecede İngilizce bilmektedir.

Yorum Yaz