Haz 3, 2021
671 Görüntüleme

Borç İkrarı Islak İmza İle Olmalıdır 23838

Yazan
banner

6098 Sayılı TBK nun 15. maddesine göre, imzanın, borç altına giren kimsenin el yazısı olması gerekir. El yazısı ile atılacak imzanın şekli konusunda yasada hüküm bulunmamaktadır. Kişi, kendisine özgü belli karakterleri içeren sembolleri belirterek imza atabileceği gibi, ad ve soyadını bizzat el yazısı ile yazmak suretiyle de imza atabilir. Ancak bu durumda borçlu, ad ve soyadını yazarken imza atmayı amaç edinmelidir.


YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ E. 2016/23838 K. 2017/14734 T. 28.11.2017

Alacaklı tarafından borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlu tarafından, takip dayanağı bonolarda kefil sıfatıyla adının yazıldığı ancak imzasının bulunmadığını, aval vermenin şartının imza olduğu ve senetlerin kambiyo vasfının bulunmadığı iddiasıyla ödeme emrinin iptalini talep ettiği, mahkemece, şikayetçi borçlunun senette imzasının bulunmadığı, ismi yazılmak suretiyle borç altına giremeyeceği, takibe konu borçtan sorumlu olamayacağı gerekçesi ile davanın kabulüyle takibin iptaline karar verildiği görülmüştür.

6098 Sayılı TBK m. 15’e göre, imzanın, borç altına giren kimsenin el yazısı olması gerekir. El yazısı ile atılacak imzanın şekli konusunda yasada hüküm bulunmamaktadır. Kişi, kendisine özgü belli karakterleri içeren sembolleri belirterek imza atabileceği gibi, ad ve soyadını bizzat el yazısı ile yazmak suretiyle de imza atabilir. Ancak bu durumda borçlu, ad ve soyadını yazarken imza atmayı amaç edinmelidir.

Somut olayda; takip dayanağı bonoların aval hanesinde el yazısı ile şikayetçi borçlunun adının yazılı olduğu ve şikayetçi adına ayrıca atılmış bir imzanın bulunmadığı anlaşılmaktadır.

Bu durumda mahkemece, şikayetçinin imzasını ad ve soyadı ile atıp atmadığı hususunun imzasının bulunabileceği resmi kuruluşlardan sorularak tespiti gerekir. Şayet şikayetçinin imzasını ad ve soyadını yazmak sureti ile attığı tespit edilirse senet altına yazılan “…” ibaresinin şikayetçi borçlunun eli ürünü olup olmadığının tespiti ile yukarda yapılan açıklamalar doğrultusunda oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetsizdir.


borç ikrarı ıslak imza, bono ıslak imza, ıslak imza senet


2003 yılından itibaren Barolar Birliği’ne bağlı olarak çalışan Avukat Emre Kurt, kariyerine ticaret hukuku alanında başlamış Londra Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Ticaret Hukuku ve Marka, Patent, Faydalı Model, Telif Hakları yan genel adıyla Fikri Mülkiyet Hukuku alanında uzmanlaşmıştır. Londra Üniversitesi’ndeki ihtisasın ardından Av. Emre KURT özellikle marka, patent ve haksız rekabet hakları konusunda yoğun olarak çalışmaktadır. İyi derecede İngilizce bilmektedir.

Yorum Yaz