Ağu 25, 2021
283 Görüntüleme

Ankara Kahve Festivali, Markanın Ayırt Ediciliği 2320

Yazan

“ANKARA KAHVE FESTİVALİ” şeklinde ön plana çıkan başvuruya konu ibareyi gören ortalama düzeydeki tüketici kesiminin bu ibareyi kahve konusunda sosyal ve kültürel bir tanıtım ya da festival yerini gösteren bir işaret olarak algılayıp “Ankarada yapılacak kahve festivali” şeklinde bir algı oluşacağı, dolayısıyla bu ibarenin markanın tanımında yer alan “bir teşebbüsün mal veya hizmetlerini bir başka teşebbüsün mal veya hizmetlerinden ayırt etmeyi sağlaması” koşulu sağlanmadığı…

banner

“ANKARA KAHVE FESTİVALİ” şeklinde ön plana çıkan başvuruya konu ibareyi gören ortalama düzeydeki tüketici kesiminin bu ibareyi kahve konusunda sosyal ve kültürel bir tanıtım ya da festival yerini gösteren bir işaret olarak algılayıp “Ankarada yapılacak kahve festivali” şeklinde bir algı oluşacağı, dolayısıyla bu ibarenin markanın tanımında yer alan “bir teşebbüsün mal veya hizmetlerini bir başka teşebbüsün mal veya hizmetlerinden ayırt etmeyi sağlaması” koşulu sağlanmadığından somut ayırt edicilik taşımadığı için 556 sayılı KHK’nın 7/1-a bendi kapsamında reddi konusundaki YİDK kararının yerinde ve doğru olduğu, diğer yandan başvuru ibaresi kapsamında belirtilen 35 ve 41. sınıftaki hizmetlerin tanımlayıcı vasfı bulunduklarından 556 sayılı KHK’nın 7/1-c bendi kapsamındaki YİDK kararının da yerinde olduğu, diğer yönden başvuru ibaresinin kullanım sonucu ayırt edicilik kazanılarak marka hakkının elde edildiği konusunda yeterli delil ve belge sunulmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.


Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/2320 E. , 2021/3977 K.

İlk Derece Mahkemesince, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu başvurunun “ANKARA KAHVE FESTİVALİ” şeklinde ön plana çıktığı, bu ibareyi gören ortalama düzeydeki tüketici kesiminin bu ibareyi kahve konusunda sosyal ve kültürel bir tanıtım yada festival yerini gösteren bir işaret olarak algılayıp “Ankarada yapılacak kahve festivali” şeklinde bir algı oluşacağı, dolayısıyla bu ibarenin markanın tanımında yer alan “bir teşebbüsün mal veya hizmetlerini bir başka teşebbüsün mal veya hizmetlerinden ayırt etmeyi sağlaması” koşulu sağlanmadığından somut ayırt edicilik taşımadığı, 556 sayılı KHK’nın 7/1-a bendi kapsamında reddi konusundaki YİDK kararının yerinde ve doğru olduğu, diğer yandan başvuru ibaresi kapsamında belirtilen 35 ve 41. sınıftaki hizmetlerin tanımlayıcı vasfı bulunduklarından 556 sayılı KHK’nın 7/1-c bendi kapsamındaki YİDK kararının da yerinde olduğu, diğer yönden başvuru ibaresinin kullanım sonucu ayırt edicilik kazanılarak marka hakkının elde edildiği konusunda yeterli delil ve belge sunulmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

Fırınburger, Kullanımla Ayırt Edicilik Kazanma, Bilirkişi Görüşü 1985

http://www.ankarabarosu.org.tr/siteler/ankarabarosu/frmmakale/2008-4/1.pdf

 


marka dava marka dava marka ankara dava marka ankara dava  marka ankara avukat marka ankara avukat marka yidk dava marka yidk dava marka yidk iptal marka yidk iptal marka avukatı marka avukatı marka davası marka davası marka başvurusu marka başvurusu marka başvurusu dava marka başvurusu dava marka hükümsülzüğü marka hükümsülzüğü marka hükümsüzlüğü avukat marka hükümsüzlüğü avukat marka hükümsüzlüğü dava marka hükümsüzlüğü dava marka hükümsüzlüğü ankara avukat marka hükümsüzlüğü ankara avukat marka hükümsüzlüğü ankara dava marka hükümsüzlüğü ankara dava patent dava patent dava patent iptali dava patent iptali dava patent kararı dava patent kararı dava patent avukatı patent avukatı patent avukat ankara patent avukat ankarayidk kararı iptali yidk kararı iptali


2003 yılından itibaren Barolar Birliği’ne bağlı olarak çalışan Avukat Emre Kurt, kariyerine ticaret hukuku alanında başlamış Londra Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Ticaret Hukuku ve Marka, Patent, Faydalı Model, Telif Hakları yan genel adıyla Fikri Mülkiyet Hukuku alanında uzmanlaşmıştır. Londra Üniversitesi’ndeki ihtisasın ardından Av. Emre KURT özellikle marka, patent ve haksız rekabet hakları konusunda yoğun olarak çalışmaktadır. İyi derecede İngilizce bilmektedir.

Yorum Yaz