Ağu 25, 2021
303 Görüntüleme

Markalar Arasındaki Benzerlikte Tasviri İbareler 6260

Yazan
banner

Her iki taraf markasında yer alan yiyecek isimlerinin tescil kapsamı hizmetler yönünden tanımlayıcı olduğundan dikkate alınmayacağı, başvuru markasının ayırt edici unsurunun “TO GO”, ret gerekçesi markanın ayırt edici unsurunun ise “2 GO” ibaresi olduğu ve Türkçe bir anlamı olmayan ancak ortalama tüketici kitlesinin anlamını ve okunuşlarını bilebilecekleri İngilizce ibareler oldukları, her ikisinin okunuşunun da “TU GO” şeklinde olduğu, anlamlarının dahi aynı olduğu, markalar arasında karıştırılma tehlikesinin bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Markalar arasındaki benzerlik değerlendirmesi markaların görsel benzerliği, markaların duysal benzerliği, markaların kavramsal benzerliği dikkate alınarak ayrı ayrı yapılır. Markaların benzerliği potansiyel müşterinin bakış açısından bütünsel olarak yapılırsa da kimi zaman markalardaki bazı unsurlar ya tertipleri ya da ayırt edicilikleri itibarıyla daha önemli olduğundan müşteri açısından bu unsurların benzerliği karıştırılma riski açısından yeterli gelir. Dolayısıyla marka hükümsüzlüğü davasının davacısına karşı hükümsüzlüğü istenen marka hükümsüzlüğü davasının davalısı “markaların bütünsel değerlendirilmesi gerektiği”ni rutin olarak ileri sürse de bu savunma her zaman olumlu sonuç doğurmaz.


Yargıtay 11. Hukuk Dairesi         2020/6260 E.  ,  2021/4504 K.

Davacı vekili, davacının 432015/98421 sayı ile 43. sınıfta “SUSHI TO GO” ibareli marka başvurusunda bulunduğunu, başvuruya davalı  tarafından 2015/30241 sayılı “PİZZA 2 GO” ibareli markasını gerekçe göstererek yaptığı itirazın davalı kurumun 2016-M-10814 sayılı YİDK kararı ile kabul edilerek başvurularının reddine karar verildiğini, oysa ki davacıya ait tescilli 2014/49580 sayılı “WOK TO GO NOODLES” ve 2015/9841 sayılı “ITALIAN TO GO” markaların bulunduğunu, dava konusu marka ile davacının seri marka yaratma amacı bulunduğunu, taraflar markaları arasında görsel, işitsel bir benzerlik bulunmadığını ileri sürerek 2016-M-10814 sayılı TPMK YİDK kararının iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı kurum vekili, kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalı vekili, davalının yeme içme sektöründe faaliyet gösterdiğini, 12.08.2016 tarihinde 2016/02733 sayılı markanın 30-43. sınıflarda tescil edildiğini, davalının bu marka için daha önceden başvuruda bulunduğunu, itirazlar üzerine tescil sürecinin uzadığını, İstanbul Kadıköy Şubesi açıldıktan sonra, İzmir’de franchise sözleşmesi ile bir şube açıldığını, İzmir’deki şubeden sonra davacı tarafın da “PIZZA TO GO”, “İTALIAN TO GO”, “SUSHI TO GO” markalarının tescili için başvuru yapıldığını, davacının kötü niyetli olduğunu, davalı tarafından davacı başvurularının tamamına itiraz edildiğini, taraf markaları arasında iltibasın oluşacağını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, her iki taraf markasında yer alan yiyecek isimlerinin tescil kapsamı hizmetler yönünden tanımlayıcı olduğundan dikkate alınmayacağı, başvuru markasının ayırt edici unsurunun “TO GO”, ret gerekçesi markanın ayırt edici unsurunun ise “2 GO” ibaresi olduğu ve Türkçe bir anlamı olmayan ancak ortalama tüketici kitlesinin anlamını ve okunuşlarını bilebilecekleri İngilizce ibareler oldukları, her ikisinin okunuşunun da “TU GO” şeklinde olduğu, anlamlarının dahi aynı olduğu, markalar arasında kısmi görsel benzerlik, kavramsal ve sesçil ayniyet bulunduğu dikkate alındığında markalar arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b bendi uyarınca ilişkilendirme ihtimalini de kapsayacak şekilde karıştırılma tehlikesinin bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Marka Hükümsüzlüğünün Etkisi, Sicilden Terkin

Marka Hükümsüzlüğü Yetkili Mahkeme

https://dergipark.org.tr/en/download/issue-file/2594


marka dava marka dava marka ankara dava marka ankara dava marka ankara avukat marka ankara avukat patent dava patent dava  patent ankara dava patent ankara dava türk patent faydalı model dava türk patent faydalı model dava  marka yidk kararı iptal marka yidk kararı iptal yidk kararı iptali dava yidk kararı iptali dava yidk dava yidk dava  yidk ankara dava yidk ankara dava patent dava ankara patent dava ankara : marka hükümsüzlüğü marka hükümsüzlüğü  markaların benzerliği markaların benzerliğimarka iltibas marka iltibas markalardaki tasviri ibareler markalardaki tasviri ibareler


2003 yılından itibaren Barolar Birliği’ne bağlı olarak çalışan Avukat Emre Kurt, kariyerine ticaret hukuku alanında başlamış Londra Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Ticaret Hukuku ve Marka, Patent, Faydalı Model, Telif Hakları yan genel adıyla Fikri Mülkiyet Hukuku alanında uzmanlaşmıştır. Londra Üniversitesi’ndeki ihtisasın ardından Av. Emre KURT özellikle marka, patent ve haksız rekabet hakları konusunda yoğun olarak çalışmaktadır. İyi derecede İngilizce bilmektedir.

Yorum Yaz