Eki 1, 2021
300 Görüntüleme

Marka ve Tasarım Tecavüzünde Zararın Tespiti 2306

Yazan

Markanın ve tasarımın ayrı ayrı davalının elde etmesi muhtemel kazançtaki payı esas alınarak belirlenmesi, davacının elde ettiği kazancın belirlenmesi için de öncelikle davalının ticari defter ve belgelerinin incelenmesi gerekmektedir.

banner

Tazminat tercihini marka hakkı yönünden 556 Sayılı marka KHK’nın 66/2-b, tasarım hakkı yönünden ise 554 Sayılı Tasarım KHK’nın 52/2-b maddesine dayandırmış olup, buna göre her bir hak kategorisi yönünden, markanın ve tasarımın ayrı ayrı davalının elde etmesi muhtemel kazançtaki payı esas alınarak belirlenmesi, davacının elde ettiği kazancın belirlenmesi için de öncelikle davalının ticari defter ve belgelerinin incelenmesi gerekmektedir.

Mahkemece, maddi tazminat hesabı yönünden, HMK 220/3. maddesi uyarınca davacı tarafın görüşü de sorularak, davalıya işletmenin büyüklüğü, hacmi ve müşteri çevresi itibariyle üretip pazarlamış olabileceği taklit markalı ve tasarımlı ürün miktarı belirlenerek bu sonuca göre maddi tazminat hesabı yapılması ve manevi tazminat isteminin de, bu yolla tespit edilecek tecavüzün boyutuna göre değerlendirilmesi gerekirken, davalı tarafın ticari defterlerinin ibraz edilmediği gerekçesiyle 6098 Sayılı TBK’nın 50ve devamı maddeleri uyarınca maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi doğru olmamıştır.


YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ E. 2019/2306 K. 2020/285 T. 13.1.2020

Mahkemece bilirkişi rapor içeriklerine göre;

  • Davalının Vatan Çay Tiryaki Çayı biçimindeki markayı ambalaj kullanım biçimine göre kullanmasının iltibas yaratması nedeniyle davacının Çaykur Tiryaki Çayı marka hakkına tecavüz oluşturduğu,
  • Davalının Vatan Çay Tiryaki Çayı şeklindeki ambalajının ise davacının Çaykur Tiryaki Çayı markası ile karıştırılma ihtimali nedeniyle marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiği,
  • Markaların benzer ve farklı özelliklerini irdeleyen bilirkişi raporuna göre de davalının kullandığı markanın davacının marka hakkına tecavüz teşkil ettiği ve haksız rekabete yol açtığı,
  • Her ne kadar bilirkişi raporunda maddi ve manevi tazminat hususunda net bir hesaplama yapılmamış ise de, uğranılan zarar miktarı tam olarak ispat edilemediğinden davacının maddi tazminat talepli davasında BK 50. maddesi uyarınca maddi tazminatın mahkemece belirlendiği,
  • Manevi tazminatın da zenginleşme aracı olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 7.000,00 TL maddi tazminat ile 4.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, haksız rekabetinin men’ine, marka hakkına tecavüz eden fillerin durdurulmasına,
  • Vatan Çay Tiryaki Çayı markası adı altında davalı tarafça marka hakkında tecavüz şeklinde üretilen çay poşet ve paketlerinin el konulmasına ve imhasına, tecavüz teşkil eden çay poşet ve paketlerinin üretmeye yarayan özgü kalıp, klişe gibi araçlara el konulması ve imhası taleplerinin başka türlü üretimi bulunması ve tecavüzü önlenmesi bakımından imhanın kaçınılmazlığı ispatlanamadığı gerekçesiyle bu talebin reddine,

karar verilmiştir.

Davacı, tazminat tercihini marka hakkı yönünden 556 Sayılı marka KHK’nın 66/2-b, tasarım hakkı yönünden ise 554 Sayılı Tasarım KHK’nın 52/2-b maddesine dayandırmış olup, buna göre her bir hak kategorisi yönünden, markanın ve tasarımın ayrı ayrı davalının elde etmesi muhtemel kazançtaki payı esas alınarak belirlenmesi, davacının elde ettiği kazancın belirlenmesi için de öncelikle davalının ticari defter ve belgelerinin incelenmesi gerekmektedir.

Mahkemece, maddi tazminat hesabı yönünden, öncelikle  kesin süre verilmesi ve sunulmaması halinde, davalının dava konusu emtiadan hangi miktarda üretmiş olabileceği konusunda gerektiğinde HMK 220/3. maddesi uyarınca davacı tarafın görüşü de sorularak, davalıya işletmenin büyüklüğü, hacmi ve müşteri çevresi itibariyle üretip pazarlamış olabileceği taklit markalı ve tasarımlı ürün miktarı belirlenerek bu sonuca göre maddi tazminat hesabı yapılması ve manevi tazminat isteminin de, bu yolla tespit edilecek tecavüzün boyutuna göre değerlendirilmesi gerekirken, davalı tarafın ticari defterlerinin ibraz edilmediği gerekçesiyle 6098 Sayılı TBK’nın 50 ve devamı maddeleri uyarınca maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi doğru olmamış ve kararın bu nedenle temyiz eden davacı yararına bozulması gerektirmiştir.

Marka Tecavüzü Tazminat

Tasarım Tecavüzü veya Tasarım İhlali

https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/1049571


marka dava marka dava  patent dava patent dava  tasarım dava tasarım dava  tasarım avukat tasarım avukat marka avukat marka avukat patent avukat patent avukat  marka ankara avukat marka ankara avukat  patent ankara avukat patent ankara avukat  marka ankara dava marka ankara dava  tasarım ankara avukat tasarım ankara avukat  marka tazminat avukat marka tazminat avukat  tasarım tazminat avukat tasarım tazminat avukat  patent tazminat avukat patent tazminat avukat yidk kararının iptali yidk kararının iptali


2003 yılından itibaren Barolar Birliği’ne bağlı olarak çalışan Avukat Emre Kurt, kariyerine ticaret hukuku alanında başlamış Londra Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Ticaret Hukuku ve Marka, Patent, Faydalı Model, Telif Hakları yan genel adıyla Fikri Mülkiyet Hukuku alanında uzmanlaşmıştır. Londra Üniversitesi’ndeki ihtisasın ardından Av. Emre KURT özellikle marka, patent ve haksız rekabet hakları konusunda yoğun olarak çalışmaktadır. İyi derecede İngilizce bilmektedir.

Yorum Yaz