Eki 26, 2021
406 Görüntüleme

Haksız Rekabet ve Haksız Rekabet Davaları

Yazan

Haksız rekabet davası açılabilmesi için iki koşul aranmaktadır. TTK m. 56’da haksız fiil için bir zararın ve zarar tehlikesinin varlığının gerektiği öngörülmüştür. Haksız rekabetin varlığının bir koşulu olarak Yargıtay illiyet bağının bulunmasını da aramaktadır, neden sonuç ilişkisi olarak tarif edilebilecek illiyet bağı uğranılan zarar ile haksız rekabet yarattığı öne sürülen fiil arasındaki nedensellik bağı olarak tarif edilebilir. 

banner

TTK m.  54’te  haksız rekabet;  “rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar” olarak tanımlanmıştır.

Haksız rekabet; ekonomik dünyadaki rekabetin, dürüstlük kurallarına aykırı olan davranışlarla her türlü kötüye kullanılması olarak tanımlanabilir.

Dürüstlük kuralına aykırı davranışların neler olduğu TTK m. 55’te örnek olarak sayılmıştır. Söz konusu madde kapsamına girdiği doğrudan saptanan davranışın  haksız rekabet olduğu kabul edilir .

Dürüstlük kuralına aykırı, haksız rekabet olarak kabul edilen davranışları şu şekilde özetleyebiliriz:

  • Gerçeğe aykırı, yanıltıcı, rakibi gereksiz yere kötüleyici veya rakibin tanınmışlığından yararlanan karşılaştırmalı reklâmlar.
  • Müşterileri, seçilmiş bazı ürünlerin birden fazla tedarik fiyatının altında satışa sunulmasının yoluyla rakiplerinin veya kendinin yeteneği konusunda veya malın gerçek değeri hakkında yanıltmak.
  • Saldırgan satış yöntemleri ile müşterilerin karar verme özgürlüğünü kısıtlamak.
  •  Taksitli satım ve benzeri sözleşmelerle tüketici kredilerinde, maliyet, satış fiyatı, faiz oranlarında tüketiciyi yeterince aydınlatmamak.
  • Kendisiyle sözleşme yapması için müşterilerin daha önce yapmış oldukları sözleşmeleri sona erdirmeye yöneltmek.
  • Başkasının ürünlerinden yetkisiz yararlanmak.
  • Dürüstlük kuralına aykırı genel işlem şartları kullanma

Haksız rekabet davası açılabilmesi için iki koşul aranmaktadır. TTK m. 56’da haksız fiil için bir zararın ve zarar tehlikesinin varlığının gerektiği öngörülmüştür. Haksız rekabetin varlığının bir koşulu olarak Yargıtay illiyet bağının bulunmasını da aramaktadır, neden sonuç ilişkisi olarak tarif edilebilecek illiyet bağı uğranılan zarar ile haksız rekabet yarattığı öne sürülen fiil arasındaki nedensellik bağı olarak tarif edilebilir.

Haksız rekabet durumunda aşağıdaki davalar açılabilir:

  • Haksız rekabetin tespiti davası: TTK m. 56/1′ kapsamında haksız rekabetin tespiti davası ileride açılması düşünülen haksız rekabetin meni davası, haksız rekabetin refi davası ve haksız rekabet nedeniyle tazminat davasına dayanak olması için haksız rekabet yarattığı düşünülen bir davranışın haksız rekabet niteliğinin resmen tespiti amacıyla açılır.
  • Haksız rekabetin önlenmesi(men’i) davası:TTK m. 56/1-b kapsamında haksız rekabetin meni davası, haksız rekabetten zarar gören veya zarar görme tehlikesi altında olan kişinin haksız rekabet teşkil eden fiillerin önlenmesi amacıyla açtığı davadır.
  • Haksız rekabetin kaldırılması(ref’i) davası: TTK m. 56/1-c kapsamında “haksız rekabetin refi” davası, yaşanan haksız rekabetin sonuçlarının ortadan kaldırılıp eski hale dönülebilmesi için gereken tedbirlerin alınmasını sağlayan davadır.
  • Haksız rekabet nedeniyle maddi ve manevi tazminat davaları: TTK m. 56 gereğince haksız rekabetten zarar gören haksız rekabet tazminat davası açabilecektir. Tazminatın farklı farklı şartları olan fiili zarar, yoksun kalınan zarar gibi farklı kalemleri vardır.
  • Haksız rekabet nedeniyle ceza davası: TTK  m. 62’de haksız rekabette suç teşkil eden eylemler belirtilmiştir. Hukuk davasını açma hakkına sahip kişilerin ceza davası açma hakkına da sahip oldukları kabul edilmektedir. Uygulamada haksız rekabet durumunda hem hukuk davası hem de ceza davası birlikte yürütülmekte, hukuk davası açanlar haksız rekabet yaratanı daha da sıkıştırmak için aynı zamanda cezai şikayette bulunaktadırlar.

Haksız rekabet davalarında haksız rekabet avukatının dava öncesinde olayı iyi bir şekilde değerlendirip haksız rekabet hukuk davası mı yoksa haksız rekabet ceza davası mı yoksa haksız rekabet hukuk ve haksız rekabet ceza davası aynı anda mı açılmalı iyi düşünüp karar vermelidir. Her ne kadar müvekkiller haksız rekabet ceza davasının da açılmasını iyi bir aksiyon olarak görseler de  özellikle haksız rekabetin çok açık olmadığı karışık durumlarda daha genel inceleme yapılan haksız rekabet ceza davasındaki tespitler, raporlar hukuk davasını olumsuz yönde etkileyebilmektedir.

http://tbbdergisi.barobirlik.org.tr/m2007-69-303

Haksız Rekabet, Yer Sağlayıcının Sorumluluğu

Haksız Rekabet; Yoğun Tanıtım ve Kullanımla Özdeşleşme Kavramı


2003 yılından itibaren Barolar Birliği’ne bağlı olarak çalışan Avukat Emre Kurt, kariyerine ticaret hukuku alanında başlamış Londra Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Ticaret Hukuku ve Marka, Patent, Faydalı Model, Telif Hakları yan genel adıyla Fikri Mülkiyet Hukuku alanında uzmanlaşmıştır. Londra Üniversitesi’ndeki ihtisasın ardından Av. Emre KURT özellikle marka, patent ve haksız rekabet hakları konusunda yoğun olarak çalışmaktadır. İyi derecede İngilizce bilmektedir.

Yorum Yaz