Ara 1, 2021
289 Görüntüleme

Esere Tali Katkılar 291

Yazan
banner

FSEK’in 10/3. maddesi uyarınca bir eserin vücuda getirilmesinde yapılan teknik hizmetlerin veya teferruata ait yardımların iştirake esas teşkil etmeyeceği…


YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ E. 2018/291 K. 2019/7405 T. 21.11.2019

Davacı vekili, asıl ve birleşen davalarda, müvekkilinin yıllardır üzerinde çalıştığı birikimlerini “Palyatif Bakım” adlı kitap altında derlemek istediğini ve kitabın hazırlanması ve yayınlanması için Ulus Devlet Hastanesi’nde birlikte görev yaptığı diğer doktor arkadaşlarına davette bulunduğunu, davalının bu teklifi olumlu karşılayıp, kitaba dair tüm bilgi ve belgelerin tek bir elde ve kendisinde toplanmasının karışıklık yaratmaması için daha uygun olacağını söylediğini, müvekkilinin yıllardır derlediği bilgi ve belgeleri, kendine ait makale ve yazılarla birlikte kitap içeriğinde uygun bölümlere yerleştirilmesi için diğer doktorların da bulunduğu bir ortamda, davalıya tüm materyaller ile birlikte bir bilgisayar belleği içerisinde teslim ettiğini, daha sonraki süreçte de anılan davalı ile kitabın hazır hale getirildiğini, kitabın hazırlık işi tamamlandıktan sonra basımı için gerekli izinlerin alınması ve yayınevi bulma konusunda girişimlere başlandığını, bu aşamada davalı tarafın müvekkili ile anlaşmazlıklar yaşadığını, davalının müvekkilinin bilgisi olmadan kitap üzerinde bir takım değişiklikler yaparak kendisini ön plana çıkardığını, sponsor firmaya kitabın yazarının kendisi olduğunu söylediğini ve yayınevi ile sözleşme imzaladığını, sponsor firmanın kitabın basımevine yollandığını söylemesi üzerine, kitabevini arayan müvekkiline kitapevi yetkilisinin, “Mizanpaja başladık. Size yollayalım, düzeltmeleri yapıp bize geri gönderin” dediğini, müvekkilinin de bir takım düzeltmeleri yaptığını, ayrıca kitap kapağında tek başına davalının “yazar” olarak belirtildiğini gördüğünde, kitabın editörü olduğunu ve içeride bölüm yazarı olarak belirtilmesinin uygun olacağını yayınevine söylediğini, kitap içeriğindeki “Dünya’da ve Türkiye’de Palyatif Bakım” başlığı altında yer alan içeriğin müvekkile ait olmasına karşın, başlık ve içerikte bir takım değişiklikler yapılarak bu makalenin davalıların adıyla yayınlandığını, “Palyatif Bakımda Semptom Tedavisi” adlı bölümün müvekkilin daha önce hastanede palyatif bakım kuruluşu için çevirip davalıya verdiği makale ve kitaplardan ve kendi yazdığı makalelerden birebir alınıp, müvekkili ile birlikte yazılmış bir bölüm olduğunu, ancak bu bölümün de davalılardan … adı ile yayınlandığını, “Palyatif Bakımda Ağrı Tedavisi” başlıklı makalede yer alan içeriğin ise müvekkilinin hastanede palyatif bakım bölümünün kuruluşu sırasında yaptığı kitap ve makale çevirileri, yazım ve düzeltmelerden ve makale için yaptığı çizimlerden oluşturulduğunu, ancak bu makalenin de kitap içeriğinde davalılardan … adı ile yayımlandığını, davalı Dr. …’ın kendisini editör olarak tanımlayarak, müvekkilinin editörlüğünü ve kitap bölümlerinin yazarlığını kaldırdığını, diğer yandan davaya konu kitap içeriğinde bulunan “Palyatif Bakımın Tanımı ve Tarihsel Gelişimi ve Terminal Dönemin Son 48 Saatinde Palyatif Bakım” adlı bölümlerin davalı … tarafından 21 Şubat 2013 öncesi yayınevine gönderilen ilk taslakta müvekkilinin…adlı kişi ile birlikte yazar olarak görünürken, sonrasında müvekkilinin isminin çıkartıldığını ve…isminin yazar olarak tek başına kaldığını, müvekkilinin makale niteliğindeki eserlerinin kitapta izinsiz olarak kullanıldığını, değiştirildiğini, bütünlüğünün bozulduğunu ve müvekkilinin kitabın yazarları arasından çıkartıldığını, bu suretle 5846 Sayılı Kanun’da tanımlanan eser sahibinin işleme, çoğaltma, yayma ve temsil gibi mali hakları ile umuma arz, adın belirtilmesi ve eserde değişiklik yapılmasını yasaklama gibi manevi haklarının ihlal edildiğini belirterek, şimdilik her bir kitap nüshası için 1.000,00 TL maddi tazminatın, FSEK  68.  maddesi gereğince 3 kat olarak, yine 60.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan tahsilini, tecavüzün ref’ine ve men’ine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı  vekili, kitap içinde bulunan 15 derlemenin 6’sının müvekkili davalıya, 2’sinin ortak, 1 tanesinin Dr. …’a ve 6 tanesinin de dava dışı editör Dr. …’a ait olduğunu, davacının kitaba bir derlemeyle katılma niyeti bulunduğunu beyan ettiğini, kitabın yayınlanması için ilerleyen süreç içinde editörlerin haberi olmaksızın yayınevi çalışanlarıyla bağlantı kurduğunu ve kitabın editörü olduğunu iddia ederek derlemelerin yazarlarının isimlerini silerek bazılarına kendi ismini yazdığını ve bazılarında da diğer isimleri kullandığını, yayınevinin de sıfat ve statüsüne istinaden kitap taslaklarını davacıya gönderdiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

Davalı … vekili, davacının müvekkilleri ile birlikte görev yaptığı Ulus Devlet Hastanesindeki yöneticilik statüsüne dayanarak ve dava konusu kitabın basımı için sponsor olan firma aracılığıyla matbaa ile iletişime geçerek dava konusu kitaplarının taslak metinlerini elde edip küçük değişiklikler yapma teşebbüsüyle bazı bölümlerin yazarlarını silip kendi adını yazma ve editör statüsü kazanma gayreti içine girdiğini, bu teşebbüsün editörler tarafından kabul görmediğini ve sponsor firmaya protesto çekilerek basım masraflarının editörler tarafından karşılandığını, davaya konu “Palyatif Bakım” adlı kitap için davacı tarafın davalı editörler … ve …’ye hiçbir doküman vermediğini ve adı geçen kitabın içeriği ile yazım aşamasında hiçbir katkısının olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.

Mahkemece, palyatif bakım alanında çeşitli makaleleri barındıran davaya konu “Palyatif Bakım” adlı süreli olmayan yayının, 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında derleme niteliğinde “ilim ve edebiyat eseri” olduğu, davacı tarafın davaya konu yayının editörlüğünü yaptığı ve bazı makalelerin eser sahibi/yazarı olduğu yönünde ileriye sürdüğü iddialarını, somut bilgi ve belgelerle delillendiremediği, davaya konu yayının editörlerinin davalılar olduğu, yayın içeriğindeki makalelerin yazarlarının/eser sahiplerinin Huri Taş ve…oldukları, davalılar … ve …’ın editör olarak FSEK.’in 10/4. maddesi kapsamında adı geçenlerin davaya konu eser üzerindeki manevi ve mali hakları kullanma yetkisini haiz oldukları, bu kapsamda Nobel Tıp Kitapevleri Ltd. Şti. ile imzaladıkları 17 Mart 2014 tarihli sözleşme doğrultusunda davaya konu yayının çoğaltılması ve yayılmasının hukuka aykırı bir yönünün bulunmadığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davaların davanın reddine karar verilmiş; bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesi tarafından, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla ve FSEK’nin 10/3. maddesi uyarınca bir eserin vücuda getirilmesinde yapılan teknik hizmetlerin veya teferruata ait yardımların iştirake esas teşkil etmeyeceği gibi HMK’nın 145. maddesi uyarınca bir delilin sonradan ileri sürülmesinin ancak yargılamayı geciktirme amacı taşımaması veya tarafın kusurundan kaynaklanmaması halinde mümkün olmasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine karar verilmiştir.

Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.

Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.

Editörlük ve İşleme Eser Sahipliği

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/73020


fsek avukat fsek avukat fsek dava fsek dava  fsek ankara avukat fsek ankara avukat  fsek ankara dava fsek ankara dava  telif hakları avukatı telif hakları avukatı  telif hakları avukatı ankara telif hakları avukatı ankara  telif hakları davası telif hakları davası  telif hakları davası ankara telif hakları davası ankara telif dava ankara telif dava ankara  telif dava avukat telif dava avukat


2003 yılından itibaren Barolar Birliği’ne bağlı olarak çalışan Avukat Emre Kurt, kariyerine ticaret hukuku alanında başlamış Londra Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Ticaret Hukuku ve Marka, Patent, Faydalı Model, Telif Hakları yan genel adıyla Fikri Mülkiyet Hukuku alanında uzmanlaşmıştır. Londra Üniversitesi’ndeki ihtisasın ardından Av. Emre KURT özellikle marka, patent ve haksız rekabet hakları konusunda yoğun olarak çalışmaktadır. İyi derecede İngilizce bilmektedir.

Yorum Yaz