Şub 18, 2022
509 Görüntüleme

Fotoğrafların Eser Niteliği 11-134

Yazan
banner

Estetik nitelik taşıyan fotoğrafik eserler ise ilim ve edebiyat eseri olarak değil, FSEK m. 4 gereğince güzel sanat eseri olarak korunurlar. Güzel sanat eseri olarak fotoğrafik eserler, fotoğrafçılık sanatı ve tekniğine göre meydana getirilmiş, estetik değeri bulunan fotoğraflardır.


YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 2017/11-134 K. 2020/474 T. 24.6.2020

Fikir ve sanat eserleri hukukunun en önemli kavramı eserdir. Bir fikrî çalışmanın korunabilmesi için, onun teknik anlamda eser niteliğini taşıması gerekir. Hangi fikir ürünlerinin eser olarak kabul edileceği FSEK’e göre belirlenir. FSEK m. 1’de eser; “sahibinin hususiyetini taşıyan ve aşağıdaki hükümler uyarınca ilim ve edebiyat, musikî, güzel sanatlar veya sinema eserleri sayılan her nevî fikir ve sanat mahsulüdür.” şeklinde tanımlanmıştır. Buna göre, bir fikir ürününün eser olarak vasıflandırılabilmesi için, iki unsurun bulunması gerekir. Bunlar, fikrî çalışmasının sahibinin hususiyetini taşıması ve FSEK’te sayılan eser türlerinden birine dâhil olmasıdır.

Hemen belirtilmesi gerekir ki, fikrî bir çalışma, ancak dış dünyaya aksettirildiği ve üçüncü kişilerin duyularına hitap edecek niteliğe büründüğü takdirde eser niteliğini kazanabilir. Başka bir deyişle insanın düşünceleri değil, bunların dış âleme yansıdığı biçim eser olarak koruma altındadır. Ayrıca eser bir bütün olarak himaye görür; yoksa eserde yer alan veya eserde ifadesini bulan her türlü münferit fikir veya düşünce ayrı ayrı korumaya konu olamayacağı gibi, kural olarak bütünlük arz etmeyen fikir ürünleri de eser olarak nitelendirilemezler.

Fotoğraf, mevcut bir varlığın veya nesnenin dış görünümünün uygun bir vasıta ile uygun bir ortama yansıtılmış görüntüsüdür ( Ateş, Mustafa: Fikri Hukukta Eser, Ankara, 2007, s. 191. ). Başka bir deyişle fotoğraf var olanın bir makine ile tespit edilmiş görüntüsünün belli bir cisim üzerine yazılmasından veya yansıtılmasından ibarettir.

Fotoğrafik eser ise fotoğrafçılık sanatının araç ve yöntemleri kullanılarak meydana getirilen eserdir. Bu itibarla bir fotoğrafta hususiyet, konunun seçiminde, kullanılan teknikte ve tercih edilen teknik araç ve yöntemlerde, diğer eserlere nazaran sınırlı olarak görülmektedir.

Fotoğraflar eser türü açısından bir yandan FSEK’in 2. maddesinde ilim ve edebiyat eserlerinin alt grupları arasında, diğer yandan FSEK’in 4. maddesinde güzel sanat eserleri arasında sayılmıştır.

FSEK’in 2/1-3 maddesine göre “Bediî vasfı bulunmayan her nevi teknik ve ilmî mahiyette fotoğraf eserleriyle, her nevi haritalar, plânlar, projeler, krokiler, resimler, coğrafya ve topoğrafyaya ait maket ve benzerleri, her çeşit mimarlık ve şehircilik tasarım ve projeleri, mimarî maketler, endüstri, çevre ve sahne tasarım ve projeleri.” ilim ve edebiyat eseri olarak nitelendirilmiştir.

Görüldüğü gibi, FSEK’in 2/1-3 maddesi kapsamındaki fotoğraf, estetik niteliğe sahip olmayan sıradan bir ürün olsa da teknik ve ilmi bir gaye için meydana getirilmiş fotoğraflardır. Başka bir deyişle bu kapsamdaki fotoğraflar sahibinin hususiyetini taşımak kaydıyla bir konuyu öğretici, açıklayıcı veya uygulamayı sağlayıcı bir içeriğe sahiptir.

Estetik nitelik taşıyan fotoğrafik eserler ise ilim ve edebiyat eseri olarak değil, FSEK m. 4 gereğince güzel sanat eseri olarak korunurlar. Güzel sanat eseri olarak fotoğrafik eserler, fotoğrafçılık sanatı ve tekniğine göre meydana getirilmiş, estetik değeri bulunan fotoğraflardır. Bu fotoğraflarda bir nesnenin dış görüntüsü, eser sahibinin kendine has estetik becerisiyle ve kullandığı araç ve yöntemlerle yakalanarak güzel sanat eseri hâline gelmektedir.

FSEK’te eseri ve eser sahibini tanımlayan kanun koyucu eser sahibinin haklarını da manevi ve mali haklar olarak ikiye ayırmıştır. Oysa gerçekte eser üzerindeki mali ve manevi haklar birbirinden kolayca ayrılamayan, eser sahipliğinden kaynaklanan bir tek mutlak hakkın ( telif hakkının ) sağladığı çeşitli yetkilerdir ( Ateş, Mustafa: Fikir ve Sanat Eserleri Üzerindeki Hakların Kapsamı ve Sınırlandırılması, Ankara, 2003, s. 93. ).

FSEK anlamında eser sayılan fikir ürünler üzerindeki hak, telif hakkı olarak anılmaktadır. Telif hakkına, kural olarak, eseri kim meydana getirmişse o sahip olur. Bu bakımdan eseri meydana getiren kişinin yaşının küçüklüğü, aklî melekelerindeki yetersizlik ve benzer sebeplerin önemi bulunmamaktadır. Örneğin estetik değeri bulunan bir fotoğrafı çeken kişi, sadece bu fotoğrafı çekmekle eser sahibi olur ve eser sahibi olması dolayısıyla telif hakkının ve telif hakkından doğan yetkilerin sahibi olur. Başka bir deyişle telif hakkına sahip olabilmek için, sadece eserin meydana getirilmesi yeterlidir. Yoksa eserin herhangi bir sicile tesciline veya herhangi bir makama tevdiine gerek yoktur.

FSEK’te eser sahibinin mali hakları sınırlı sayı ile belirlenmiştir. Mali haklar eserden, ekonomik olarak yararlanma ve bunun şeklini tayin etme olanağını münhasıran eserin sahibine tanır ve ona eserden üçüncü kişilerin bu tarzda yararlanmalarına engel olma yetkilerini verir. Bu kapsamda eser sahibinin mali hakları, işleme hakkı ( m. 21 ), çoğaltma hakkı ( m. 22 ), yayma hakkı ( m. 23 ), temsil hakkı ( m. 24 ), işaret, ses ve/veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletim hakkı ( m. 25 ), pay ve takip hakkından ( m. 45 ) ibarettir.

Yapılan açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davacının 26.06.2010 tarihinde gerçekleşecek düğün fotoğraflarının çekilmesi hususunda taraflar arasında 27.05.2010 tarihli sözleşme yapıldığı, sözleşme ile en az 200 adet değişik ebatlarda özel çerçeveli dijital baskılar ile tüm fotoğrafların ön izlemeleri DVD formatında teslim edileceğinin ve seçilen karelerin özel olarak bastırılabileceğinin kararlaştırıldığı görülmektedir.

Çekilen fotoğraflardan davacı tarafından beğenilen 205 adet fotoğrafın değişik ebatlarda özel çerçeveli dijital baskıları yapılarak İtalyan deri albüm hâlinde sözleşme gereğince davacıya teslim edildiği, ayrıca düğünde çekilen tüm fotoğrafların logolu olarak ön izlemeli DVD formatında davacıya teslim edildiği anlaşılmaktadır.

Yargılama aşamasında daha önce davacıya teslim edilen 205 adet fotoğrafın yer aldığı DVD albümünün de yüksek çözünürlüklü ve logosuz olarak davacıya verildiği, yine tüm fotoğrafların logosunun küçülmüş olarak DVD formatında davacıya verildiği tarafların kabulündedir. Ancak davacı vekili, özellikle tüm fotoğrafların logosuz olarak DVD formatında müvekkiline teslim edilmesini talep etmektedir.

Mahkemece, davalı logosunun fotoğrafların ölçüsünün yüzde beşini geçmeyecek şekilde uygun bir yere konulmasına ilişkin verilen karara yönelik davalı vekilinin temyiz itirazları Özel Dairece reddedildiği için bu husus uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık, yukarıda da belirtildiği üzere fotoğrafların yer aldığı ön izlemeli DVD formatının yüksek çözünürlüklü olarak davacıya teslim edilmesinin gerekip gerekmediği noktasındadır.

Taraflar arasındaki sözleşmede, albümde kullanılan veya kullanılmayan tüm fotoğrafların ön izlemeli DVD formatında davacıya teslim edileceği belirtilmiştir. Dosya kapsamında yer alan bilirkişi raporunda; fotoğrafların yer aldığı DVD albüm ile ön izlemeli DVD albümün birbirinden farklı şeyler olduğu, ön izlemeli DVD albümde fotoğrafların tümünün yer aldığı ve fotoğrafların üzerinde fotoğrafçının haklarının korunması için bir logonun bulunması gerektiği, ön izleme albümünde yer alan ve üzerinde fotoğrafçının logosunun bulunduğu fotoğrafların henüz satın alma ya da seçme aşamasına geçilmemiş fotoğraflar olduğu, sadece ön izlemeli DVD albümünden seçilerek satın alınan fotoğrafın alıcıya logosuz ve yüksek çözünürlüklü olarak teslim edilmesi gerektiği yönünde görüş bildirilmiştir.

Dava konusu fotoğrafların davalının hususiyetini taşıyan ve FSEK m. 4.  kapsamında güzel sanat eseri olduğu dosya kapsamı ile sabittir. Bu itibarla bu fotoğraflara ilişkin mali ve manevi haklar eser sahibi olan davalıya aittir.

Dava konusu fotoğrafların yer aldığı DVD albümünün yüksek çözünürlüklü olarak teslim edilmesi durumunda davacı tarafından her zaman bu fotoğrafların çoğaltılması mümkün olacağından bu husus davalı eser sahibinin mali haklarını ihlal niteliği taşıyacaktır.

Zira taraflar arasında yapılan sözleşmede tüm fotoğrafların yer aldığı DVD albümünün yüksek çözünürlüklü olarak teslim edileceğinin kararlaştırılmadığı görülmektedir. Davalı tarafından tüm fotoğrafların ön izlemeli DVD formatında teslim edilmesinin amacı davacının bu fotoğraflar arasından seçeceği fotoğrafların ek ücret karşılığında basımı yapılarak yüksek çözünürlüklü ve logosuz olarak davacıya teslim edilmesidir.


 


2003 yılından itibaren Barolar Birliği’ne bağlı olarak çalışan Avukat Emre Kurt, kariyerine ticaret hukuku alanında başlamış Londra Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Ticaret Hukuku ve Marka, Patent, Faydalı Model, Telif Hakları yan genel adıyla Fikri Mülkiyet Hukuku alanında uzmanlaşmıştır. Londra Üniversitesi’ndeki ihtisasın ardından Av. Emre KURT özellikle marka, patent ve haksız rekabet hakları konusunda yoğun olarak çalışmaktadır. İyi derecede İngilizce bilmektedir.

Yorum Yaz