Hükümsüzlük talebi yönünden, dava tarihi itibariyle dava konusu marka henüz tescil edilmemiÅŸ olsa da yargılama sırasında tescil edildiÄŸinden inceleme yapılmasının gerekir…
YARGITAY 11. HUKUK DAÄ°RESÄ° E. 2020/945 K. 2020/4977 T. 11.11.2020
Davacı vekili, davalı gerçek kiÅŸinin 2014/45151 Sayılı “EMÄ°N DİŞÇİ” ibareli marka baÅŸvurusunda bulunduÄŸunu, müvekkil ÅŸirketin adına tescilli “EMÄ°N” ibareli markalarına dayalı olarak bu baÅŸvuruya yaptığı itirazın davalı Kurum tarafından nihai olarak reddedildiÄŸini, alınan kararın usul ve yasaya aykırı olduÄŸunu, zira dava konusu baÅŸvuru ile müvekkili markaları arasında iltibasa yol açacak derecede benzerlik bulunduÄŸunu, müvekkili markalarının asli unsurunu oluÅŸturan “EMÄ°N” ibaresinin, dava konusu baÅŸvuruda aynen ve ilk kelime olacak ÅŸekilde yer aldığını, bu durumun markaları genel izlenim yönünden benzer hale getirdiÄŸini ileri sürerek, TPMK YÄ°DK’nın 12.09.2015 tarihli ve 2015/M-8946 Sayılı kararının iptaline, tescili halinde dava konusu markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiÅŸtir.
Davalı TPMK vekili, kurum kararının usul ve yasaya uygun olduÄŸunu, dava konusu baÅŸvuru ile davacının itirazına mesnet markalar arasında 556 Sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında iltibas tehlikesinin bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiÅŸtir.
Diğer davalı, davaya cevap vermemiştir.
Ä°lk derece mahkemesince, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; iptali istenen YÄ°DK kararının davacı ÅŸirkete 12.09.2015 tarihinde elektronik posta ile tebliÄŸ edildiÄŸi, davanın ise 2 aylık yasal süre geçtikten sonra 18.11.2015 tarihinde açıldığı, 556 Sayılı KHK’nın 53.maddesinde belirtilen hak düşürücü sürenin geçtiÄŸi, hükümsüzlük talebi yönünden ise, dava tarihi itibariyle dava konusu marka henüz tescil edilmemiÅŸ olsa da yargılama sırasında tescil edildiÄŸinden inceleme yapılmasının gerektiÄŸi, taraf markalarında gerek kelime gerekse ÅŸekil açısından farklılıklar bulunduÄŸu, bu haliyle markalar arasında iltibasa yol açacak düzeyde bir benzerliÄŸin olmadığı gerekçesiyle,YÄ°DK kararının iptali talebi yönünden davanın süreden reddine, hükümsüzlük talebinin ise esastan reddine karar verilmiÅŸtir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince tüm dosya kapsamına göre yapılan istinaf incelemesi sonucunda; mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığı gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuÅŸmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiÄŸinde Ä°lk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf baÅŸvurusunun HMK’nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine iliÅŸkin kararın usul ve yasaya uygun olduÄŸu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiÅŸtir.
Hükümsüzlük Davasında Husumet, Şirket Yerine Şirket Ortağınca Açılan Dava 2211
Marka YİDK Kararı İptali Davalarında Hükümsüzlük Talebi
Mutlak Tescil Engelleri Kapsamında Hükümsüzlükte 5 Yıllık Süre 11284
Benzer Marka Tescili Nedeniyle Hükümsüzlük Davaları
Marka Tescilinde Mutlak ve Nisbi Ret DeÄŸerlendirmesi
Pingback: YİDK Kararı İptali Davalarında Taraflar - Emre Kurt Blog