Kas 23, 2022
148 Görüntüleme

Karşı Tarafın Elindeki Belgelerle İspat 1376

Yazan
banner

Bir vakıadan kendi lehine sonuç çıkaran tarafın o vakıayı ispatlayabilmek için ihtiyaç duyduğu belge karşı tarafın elinde ise, bu belgenin ibrazında hukuki yarar mevcut olacaktır. Ancak dayanılan belgenin karşı tarafın elinde olduğunun inandırıcı şekilde ortaya konulması gerekir. Belgenin karşı tarafın elinde olduğu iddia ve ispat edilmeden ibraz talebinin karşı tarafa yöneltilmesi ve onun cevabının değerlendirilmesi mümkün değildir.


Yargıtay 1. HD. E. 2021/1376 K. 2021/2651 T. 28.04.2021

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 219. maddesinde;
“ (1) Taraflar, kendilerinin veya karşı tarafın delil olarak dayandıkları
ve ellerinde bulunan tüm belgeleri mahkemeye ibraz etmek zorundadırlar…” yine 220. maddesinde;
“ (1) İbrazı istenen belgenin, ileri sürülen hususun ispatı için zorunlu ve bu isteğin kanuna uygun olduğuna mahkemece kanaat getirildiği ve karşı taraf da bu belgenin elinde olduğu-nu ikrar ettiği veya ileri sürülen talep üzerine sükut ettiği yahut belgenin var olduğu resmî bir kayıtla anlaşıldığı veya başka bir belgede ikrar olunduğu takdirde, mahkeme bu belgenin ibrazı için kesin bir süre verir.
(2) Mahkemece, ibrazı istenen belgenin elinde bulunduğunu inkâr eden tarafa, böyle bir bel-genin elinde bulunmadığına, özenle aradığı hâlde bulamadığına ve nerede olduğunu da bilmediğine ilişkin yemin teklif edilir.
(3) Belgeyi ibraz etmesine karar verilen taraf, kendisine verilen sürede belgeyi ibraz etmez ve aynı sürede, delilleriyle birlikte ibraz etmemesi hakkında kabul edilebilir bir mazeret göstermez ya da belgenin elinde bulunduğunu inkâr eder ve teklif edilen yemini kabul veya icra etmezse, mahkeme, duruma göre belgenin içeriği konusunda diğer tarafın beyanını kabul edebilir.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
Somut olayda; davacı 7.1.2009 tarihli fotokopi belgenin aslının davalıda olduğunu ileri sürmüş, davalı ise bunu inkar etmiştir. Mahkemece dinlenen davacı tanıkları ifadelerinde, davacı  ile davalı arasında imzalanan 07.01.2009 tarihli fotokopi niteliğindeki belgenin aslının davalıda bulunduğunu beyan etmişlerdir.
Hal böyle olunca; taraflar arasında imzalanan 07.1.2009 tarihli belgenin aslının davalı …’da bulunup bulunmadığı hususunda mahkemece HMK’nun 219 ve 220. maddeleri gereğince toplanan ve toplanacak delillerin değerlendirilmesi ve varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi doğru değildir.


https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/651149

https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/1118371


2003 yılından itibaren Barolar Birliği’ne bağlı olarak çalışan Avukat Emre Kurt, kariyerine ticaret hukuku alanında başlamış Londra Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Ticaret Hukuku ve Marka, Patent, Faydalı Model, Telif Hakları yan genel adıyla Fikri Mülkiyet Hukuku alanında uzmanlaşmıştır. Londra Üniversitesi’ndeki ihtisasın ardından Av. Emre KURT özellikle marka, patent ve haksız rekabet hakları konusunda yoğun olarak çalışmaktadır. İyi derecede İngilizce bilmektedir.

Yorum Yaz