📍 Sınai Mülkiyet Kanunu ışığında insan bedeni, yüzü, yürüyüşü, sesi gibi unsurlar bir markanın parçası olabilir mi?
👁️ Dijital Çağda Kimlik ve Marka Arasındaki Sınırlar Silikleşiyor
Geleneksel anlamda marka, genellikle bir logo, ibare veya ambalaj tasarımı olarak tanımlanıyordu. Ancak sosyal medya, içerik üreticiliği ve dijital dönüşüm sayesinde bireylerin görünümü, tarzı ve hatta yürüyüşü dahi bir markanın ayırt edici parçası haline gelmeye başladı.
Peki, Türk marka hukukuna göre bir insanın yüzü, sesi, saçı, yürüyüşü veya dövmesi marka olarak tescil edilebilir mi?
⚖️ SMK Kapsamında Değerlendirme
Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 4. maddesine göre marka; bir teşebbüsün mal veya hizmetlerini diğerlerinden ayırt etmeye yarayan her türlü işaret olabilir. Bu işaretlerin grafik olarak gösterilebilir ve sicilde yayınlanabilir nitelikte olması gerekir.
Bu çerçevede;
Yalın bir yüz fotoğrafı veya gerçek bir insan figürü, grafik gösterilebilirlik ve kamu düzeni kriterlerine takılabilir. Ancak stilize edilmiş bir yüz, dövme tasarımı, mimik ya da yürüyüş ikonlaştırılarak grafikleştirildiğinde, marka tesciline konu olabilir.
💡 Uygulamada Ne Tür Unsurlar Tescil Edilebilir?
Stilize yüz tasarımları: Çizgi film karakteri gibi tasarlanmış bir yüz figürü. Ayırt edici dövmeler: Başkasında olmayan, özgün, çizim haline getirilmiş dövmeler. Benzersiz ses efektleri veya tonlamalar: Tanıtımlarda ses markası olarak kullanılabiliyor (bkz. SMK m.4). Yürüyüş animasyonları: Özellikle moda ve dijital avatar sektöründe kullanılan figüratif hareket simgeleri.
Ancak tüm bu örneklerde temel koşul, markanın ayırt edici olması ve kamu düzenine aykırı unsurlar taşımamasıdır.
🎯 Marka Tescilinde Kişilik Hakları Engeli
SMK madde 5/1-(ç) uyarınca, kişilerin ad, soyad veya portrelerinin izinsiz tescili mümkün değildir. Bu durum, bir kişinin görüntüsünün, sesinin veya benzer özelliklerinin marka başvurusuna konu edilmesini ciddi şekilde sınırlandırır.
Dolayısıyla, bir bireyin yüzü ya da sesi ancak kendisinin izniyle ve ayırt edici bir biçimde sunulduğu takdirde tescil edilebilir. Aksi takdirde başvuru reddedilir veya iptal davasına konu olabilir.
🎭 Dijital Çağda Yeni Riskler
Influencer’lar ve sosyal medya içerik üreticileri, kendilerine ait yüz tasarımı, filtre, ses efekti veya avatarlarını marka olarak tescil ettirmek isteyebilir. Yapay zekâ tarafından üretilen dijital klonlar ya da deepfake içerikler, bu alandaki sınırları daha da karmaşık hale getiriyor. Güzellik salonları veya estetik merkezleri, bir kişinin görsel dönüşümünü “öncesi/sonrası” şeklinde markalaştırmak isterse, kişilik haklarına saygı ve rıza şarttır.
🧩 Telif Hakkı – Marka Hakkı Çakışmaları
Tescili istenen insan figürü bir tasarımcının eseriyse, marka tescili öncesinde o figürün telif hakkı sahibinden izin alınması gerekir. Aksi halde hem telif hakkı ihlali, hem de kötü niyetli başvuru gerekçesiyle SMK kapsamında iptal riski doğar.
📌 Sonuç: Bedeniniz Sizin Markanız Olabilir mi?
Evet, olabilir. Ancak bu, yalnızca fiziksel görünümünüzün tescil edilmesiyle değil, o görünümün stilize edilerek grafik hale getirilmesi, ayırt edici bir işaret haline gelmesi, kamu düzenine uygun olması ve kişilik haklarını ihlal etmemesi şartıyla mümkündür.
Sınai Mülkiyet Kanunu, bu alanın önünü kapatmaz; ancak sınırlarını dikkatle çizer.
📞 Markanızı Tescil Ettirmek veya Haklarınızı Korumak İçin Bizimle İletişime Geçin
Eğer fiziksel görünümünüzü, stilinizi ya da dijital varlığınızı marka haline getirmek istiyorsanız, size özel strateji geliştirerek hem SMK’ya uygun tescil, hem de kişilik hakları ve telif hakları konusunda destek sunabiliriz.
📧 emre@emrekurt.av.tr
📞 +533 711 80 64(whatsup)
#Hashtagler
#MarkaHukuku #SMK #İnsanVücuduTescili #AyırtEdicilik #KişilikHakları #TelifHakkı #YüzMarkası #DövmeMarkası #DijitalKimlik #SınaiMülkiyet #ZekLegal