Ticari markalar, patentler, telif hakları ve ticari sırlar, bir şirketin en değerli varlıkları arasında yer alır. Ancak şirket iflas ettiğinde bu fikrî mülkiyet haklarının akıbeti nasıl belirlenir? Türkiye’de iflas hukuku ile fikrî mülkiyet haklarının kesişiminde ortaya çıkan kritik meseleleri bu yazımızda inceledik.
🏛️ Türk Hukukunda Fikri Mülkiyet Hakları Mal Varlığının Bir Parçasıdır
İcra ve İflas Kanunu’na göre, borçlunun haczedilebilir tüm malvarlığı iflas masasına dâhildir. Buna marka, patent, endüstriyel tasarım, telif hakkı gibi gayri maddi haklar da dahildir (İİK m.185 ve devamı).
📜 Marka, Patent ve Telif Hakları Nasıl Değerlendirilir?
Markalar: Tescilli markalar, TÜRKPATENT nezdinde üçüncü kişilere devredilebilir. İflas idaresi bu markaları ihale yoluyla satabilir (İİK m.241-242). Patentler: Koruma süresi boyunca devredilebilir ve rehin edilebilir. İflas durumunda, patent hakkı da borçlunun diğer mal varlıkları gibi paraya çevrilebilir. Telif Hakları: Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (FSEK) kapsamında, mali hakların devri mümkündür. Dolayısıyla iflas halinde bu haklar da paraya çevrilebilir. Ticari Sırlar: Tescile tabi olmadıkları için devri özel sözleşmelere bağlıdır. Ancak bazı durumlarda gizlilik anlaşmaları (NDA) ile koruma altına alınan bilgilerin ticari değer taşıması, iflas masasınca değerlendirmeye alınmalarını sağlar.
⚖️ İflas ve Lisans Sözleşmeleri
Türk hukukunda da tıpkı Amerikan hukukunda olduğu gibi fikrî mülkiyet hakları lisans yoluyla üçüncü kişilere kullandırılabilir. Bu durumda şu senaryolar ortaya çıkar:
✅ Şirket Lisans Veren Pozisyonundaysa:
İflas durumunda, lisans sözleşmesi genellikle devam ettirilebilir. Ancak bu, sözleşmenin niteliğine ve süresine bağlıdır. Marka lisans sözleşmeleri, eğer süreli ve devredilebilir nitelikteyse, iflas idaresi tarafından üçüncü kişilere devredilebilir.
✅ Şirket Lisans Alan Pozisyonundaysa:
Borçlu iflas ettiğinde, IP lisansı yoluyla edinilen kullanım hakkı münferit borç ilişkisi kapsamında değerlendirilecektir. Özellikle “kişiye sıkı sıkıya bağlı haklar” niteliğindeki sözleşmelerin devri mümkün olmayabilir (BK m.513).
🛡️ Rehin ve Haciz: IP Hakları Üzerinde Alacaklıların Hakkı Var mı?
Fikrî mülkiyet hakları, bazı durumlarda rehin konusu olabilir. Örneğin:
Marka ve patent rehni, TÜRKPATENT Sicili’ne şerh verilerek tesis edilir (SMK m.148). Telif hakkı üzerindeki mali haklar, sözleşmeyle teminat altına alınabilir. Ticari sırlar üzerinde rehin tesisi genellikle mümkün değildir; uygulamada çok sınırlı örnekleri vardır.
🔍 Uygulamada Karşılaşılan Sorunlar
Lisanslı markaların devri sırasında lisans alanın hakları zayıf kalabilir. İflas idaresi lisans sözleşmesinden haberdar olmayabilir; bu durum lisans alanın kullanımını tehlikeye sokabilir. Değerleme sorunları: Marka veya patentin gerçek piyasa değerinin belirlenmesi çoğu zaman uzmanlık gerektirir.
✅ Sonuç ve Tavsiyeler
Fikrî mülkiyet haklarının iflas sürecinde nasıl ele alınacağı, şirketin sermaye yapısı kadar önemlidir. Aşağıdaki tavsiyeler özellikle şirketler ve yatırımcılar için yol gösterici olabilir:
🔹 IP hakları için ayrı bir envanter tutun.
🔹 Marka ve patentlerinizin tescilini ve güncellemelerini düzenli yapın.
🔹 Lisans sözleşmelerinizi, iflas gibi olağanüstü durumları da kapsayacak şekilde kaleme alın.
🔹 Ticari sırlarınızı korumak için NDA ve iç prosedürleri devreye alın.
🔹 Rehin işlemlerinde TÜRKPATENT şerhlerini eksiksiz tamamlayın.
📞 IP ve İflas Hukuku Alanında Danışmanlık Almak İçin Bizimle İletişime Geçin
Her şirketin fikrî mülkiyet stratejisi, kriz senaryolarını da dikkate almalıdır. Detaylı bilgi ve danışmanlık için bizimle irtibata geçebilirsiniz:
📩 emre@emrekurt.av.tr
📱 WhatsApp: 0551 942 20 34
#İflasHukuku #FikriMülkiyet #MarkaDevri #PatentRehni #TelifHakkı #TÜRKPATENT #IPLaw #İcraVeİflasKanunu #EmreKurtLegal