İçeriğe geç
Anasayfa » 🎓 Sahte Diploma Şikayetleri: Tüketici Platformlarının Hukuki Sorumluluğu Var mı?

🎓 Sahte Diploma Şikayetleri: Tüketici Platformlarının Hukuki Sorumluluğu Var mı?

Son dönemde bazı haber kaynaklarına yansıyan içeriklere göre, internet üzerinde sahte diploma vaadiyle yapılan dolandırıcılıklar yeniden gündeme geldi. Ancak dikkat çekici olan bir başka boyut da şu: Sahte diploma almak isteyen kişiler, aldatıldıklarını ve diplomalarının e-Devlet’e düşmediğini belirterek bazı tüketici şikayet portallarına başvuruyorlar. Bu şikayetlerde kendilerini mağdur olarak tanıtan bu kişiler, aslında bir suça iştirak ettiklerinin farkında mı?

Peki, bu platformların bu tür şikayetleri yayımlamasının hukuki bir sorumluluğu doğar mı?

🧾 1. Suçun İtirafı mı, Tüketici Şikayeti mi?

Bazı kullanıcılar, sahte diploma düzenleyeceğini vadeden yapılarla iletişime geçtiklerini, ödeme yaptıklarını ancak diploma alamadıklarını ifade ediyor. Şikayetlerinde “mezuniyetimin e-Devlet’te görünmesini sağlayın” gibi talepler yer alıyor.

Bu kişiler aslında bir suçun parçası olarak hareket ediyor: Resmi belgede sahtecilik, kamu kurumlarının aldatılması, nitelikli dolandırıcılığa iştirak gibi suçlar söz konusu olabilir. Burada “mağdur” olan taraf kamu düzenidir.

⚖️ 2. Şikayet Platformlarının Hukuki Statüsü

Türkiye’de kullanıcı içeriklerinin yayımlandığı platformlar, 5651 sayılı yasa kapsamında yer sağlayıcı olarak sınıflandırılır. Bu kapsamda:

İçerikleri kontrol etme yükümlülükleri yoktur. Ancak suç teşkil eden içerikten haberdar olmalarına rağmen içeriği kaldırmamaları durumunda hukuki ve cezai sorumlulukları doğabilir.

Bu nedenle, sahte diploma gibi doğrudan suç teşkil eden eylemlerle ilgili şikayetleri yayımlamak, platformu dolaylı olarak suça iştirak etmiş gibi gösterebilir.

🚨 3. İçerik Yayınlamak Suça Yardım Etme Sayılır mı?

Eğer bir platform:

Açıkça hukuka aykırı olan bu içerikleri editoryal denetim olmaksızın yayımlıyorsa, Bu içeriklerden trafik ve reklam geliri elde ediyorsa, Ve uyarılmasına rağmen içerikleri yayında tutuyorsa,

Türk Ceza Kanunu m. 39 (yardım etme) ve m. 214 (suç işlemeye alenen tahrik) kapsamında sorumluluk gündeme gelebilir.

Örneğin, “25.000 TL ödedim, diplomam gelmedi, eğer mezuniyetim yapılmazsa dava açacağım” gibi bir beyan, sadece dolandırıcılığı değil, suç işleme niyetini de ortaya koyar. Bu şikâyeti yayımlamak, hukuken “suçun ifşasına araç sağlamak” şeklinde yorumlanabilir.

🛡️ 4. Platformların Kendini Koruma Yolları

Tüketici şikayet platformlarının bu tür risklerden korunabilmesi için:

Otomatik değil, insan eliyle editoryal denetim yapmaları, Suç teşkil eden ifadeleri derhal yayından kaldırmaları, Gerekirse bu kullanıcıları adli makamlara bildirmeleri, Şikayetlerin anonimleştirilmesi ve suç unsuru içeren ifadelerin ayıklanması gerekir.

📌 Sonuç: “Mağduriyet” Maskesi Altında Suç

Her “şikayet” bir tüketici hakkı ihlali anlamına gelmez. Bazı şikayetler, bizzat suçtan kaynaklı haksız talepleri içerebilir. Bu noktada tüketici platformlarının sorumluluğu, sadece teknolojik değil, hukuki ve etik bir meseledir.

Sahte diplomalar gibi kamu düzenini doğrudan ilgilendiren konularda, içerik politikaları yeniden gözden geçirilmeli, hukuka aykırılığı açık olan şikayetler asla yayımlanmamalıdır.

📚 İlgili Mevzuat

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu m. 204 (resmi belgede sahtecilik) 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu m. 39 (yardım etme) 5651 sayılı Kanun m. 5 (yer sağlayıcının sorumluluğu) 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (yalnızca hukuka uygun tüketici işlemleri için geçerlidir)

✉️ Soru ve Görüşleriniz İçin

📧 emre@emrekurt.av.tr

📱 WhatsApp: +90 551 942 20 34

🔍 Etiketler

#SahteDiploma #TüketiciHukuku #YerSağlayıcıSorumluluğu #5651 #Dolandırıcılık #eDevlet #PlatformSorumluluğu #ŞikayetPlatformları #Suçaİştirak