Giriş ve Raporun Amacı
Bu rapor, yükseköğretim kurumlarında görev yapan yöneticilerin ek ödeme haklarına ilişkin olarak açılması planlanan davaya yönelik kapsamlı bir hukuki değerlendirme sunmaktadır. Mevcut yasal düzenlemeler, ilgili yargı kararları ve özellikle Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun konuya ilişkin emsal niteliğindeki son kararı ışığında, davanın olası sonuçları hakkında tam bir perspektif sağlamak ve hukuki stratejinin belirlenmesine yardımcı olmak amaçlanmıştır.
Uyuşmazlığın temel konusu, üniversitelerin tıp ve diş hekimliği fakülteleri ile sağlık uygulama ve araştırma merkezlerinde hem öğretim üyesi hem de yönetici (dekan yardımcısı, başhekim yardımcısı gibi) olarak görev yapan personelin, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 58. maddesinin (f) bendi kapsamında aldıkları yönetici payı ek ödemesine ilaveten, aynı maddenin (c) bendi kapsamında fiilen yürüttükleri klinik hizmetleri nedeniyle “taban ödemesi” alıp alamayacaklarıdır. Bu hukuki ihtilaf, farklı yargı mercilerinde çelişkili kararların ortaya çıkmasına neden olmuş ve nihayetinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu tarafından karara bağlanmıştır.
Yasal Çerçeve ve İlgili Mevzuat
Yönetici ek ödemeleri ve taban ödemesi konusundaki hukuki düzenlemeler, uyuşmazlığın anlaşılması için temel teşkil etmektedir. Bu bölümde, ilgili Kanun ve Yönetmelik maddeleri detaylıca incelenmektedir.
2547 Sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 58. Maddesi (“Döner Sermaye”)
2547 sayılı Kanun’un 58. maddesi, yükseköğretim kurumlarında döner sermaye işletmelerinin kuruluşu, gelirlerin izlenmesi ve elde edilen gelirlerin dağıtımına ilişkin temel esasları belirlemektedir. Bu madde, üniversitelerde sağlık hizmeti sunan personele yapılacak ek ödemeleri düzenleyen ana hükümdür.
- Madde 58 (c) Fıkrası: Tıp ve diş hekimliği fakülteleri ile sağlık uygulama ve araştırma merkezlerinde çalışan personele döner sermaye gelirlerinden yapılacak ek ödemenin esaslarını düzenler. Bu fıkra kapsamında, “gelir getiren görevlerde çalışan” ve “gelire katkısı olmayan” öğretim üyeleri ve görevlileri için farklı oranlarda ek ödeme yapılacağı belirtilmiştir. “Taban ödemesi”nin dayanağını oluşturan fıkra budur.
- Madde 58 (f) Fıkrası: Rektör, rektör yardımcısı, genel sekreter, dekan, başhekim ve bunların yardımcıları gibi yöneticilere, gelir getirici katkılarına bakılmaksızın, görev yaptıkları birimin döner sermaye gelirlerinden “yönetici payı” olarak ayrılan tutardan ek ödeme yapılmasını hükme bağlamıştır. Bu fıkranın en kritik hükmü, “Bu fıkra kapsamında bulunan yöneticilere, mesai saatleri içerisinde verdikleri mesleki hizmetlerinden dolayı ayrıca ek ödeme yapılmaz” ifadesidir. Bu ifade, söz konusu uyuşmazlığın temelini oluşturmaktadır.
- Madde 58 (i) Fıkrası: Döner sermaye faaliyetlerinde kaynakların ekonomik, verimli ve tasarruflu kullanılması esasını vurgular. Ayrıca, yapılacak ek ödemenin oranları ile usul ve esaslarının Maliye Bakanlığı’nın uygun görüşü üzerine Yükseköğretim Kurulu tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirleneceğini ifade eder. Bu hüküm, ilgili yönetmeliğin yasal dayanağını göstermektedir.
375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin Ek Madde 9’u
Bu madde, kamu personelinin mali hakları arasındaki ücret dengesini sağlamak amacıyla ek ödeme yapılmasını düzenler. Ancak, 2547 sayılı Kanun’un 58. maddesinin (c) ve (f) fıkraları kapsamında döner sermayeden ek ödeme yapılan personele, bu maddeye göre ayrıca ek ödeme yapılmayacağını açıkça belirtir. Bu durum, döner sermaye ek ödemelerinin 375 sayılı KHK kapsamı dışında tutulduğunu ortaya koymaktadır.
Yükseköğretim Kurumlarında Döner Sermaye Gelirlerinden Yapılacak Ek Ödemenin Dağıtılmasında Uygulanacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmelik
Bu Yönetmelik, 2547 sayılı Kanun’un 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin detayları belirler.
- Madde 5 (9) – Dağıtım Esasları: 2547 sayılı Kanun’un 58. maddesinin (c) fıkrası kapsamındaki personele yapılan ek ödemenin “temel ek ödeme” ile “teşvik ek ödemesinden” oluştuğunu belirtir. “Temel ek ödeme” ise “sabit ek ödeme” ile “taban ödeme” toplamından meydana gelmektedir.
- Taban Ödeme: Personelin ödüllendirilerek motivasyonunun artırılması amacıyla yapılan bir ödeme olarak tanımlanır. Ek-4’teki kadro unvanına göre belirlenen taban katsayısının en yüksek devlet memuru aylığı ile çarpımı sonucu bulunur. Hesaplamada aktif çalışılan gün katsayısı da çarpan olarak kullanılır. Ancak, mesai saatleri dışında serbest meslek faaliyetinde bulunan veya özel sağlık kuruluşlarında çalışanlara ödenmez.
- Madde 6 (3) – Yöneticilere Yapılacak Ek Ödeme: 2547 sayılı Kanun’un 58. maddesinin (f) fıkrasındaki düzenlemeye paralel olarak, yöneticilere mesai saatleri içerisinde verdikleri mesleki hizmetlerinden dolayı ayrıca ek ödeme yapılmayacağını yineler.
- Ek-4 Taban Ödeme Katsayı Cetveli: Bu cetvel, taban ödemenin hesaplanmasında kullanılan katsayıları kadro unvanına (profesör, doçent, uzman tabip vb.) ve gelire katkı durumuna göre belirler. Yönetici unvanları bu cetvelde yer almamaktadır.
Tablo 1: Ek-4 Taban Ödeme Katsayı Cetveli
KADRO UNVANI
KATSAYI
Profesör (Gelire katkısı olan)
4,50
Profesör (Gelire katkısı olmayan)
4,00
Doçent (Gelire katkısı olan)
4,50
Doçent (Gelire katkısı olmayan)
4,00
Doktor Öğretim Üyesi (Gelire katkısı olan)
4,50
Doktor Öğretim Üyesi (Gelire katkısı olmayan)
4,00
Öğretim Görevlisi (Tıp ve Diş Hekimliğinde Uzmanlığını bitirmiş)
4,50
Öğretim Görevlisi (Doktora)
4,00
Asistan, Araştırma Görevlisi (Yan dal)
4,50
Uzman Tabip, Uzman Diş Tabibi
4,50
Asistan, Araştırma Görevlisi (Gelire katkısı olan)
4,50
Asistan, Araştırma Görevlisi (Gelire katkısı olmayan)
3,00
Tabip, Diş Tabibi
2,26
Eczacı
1,20
Öğretim Görevlisi (Doktora/Tıp ve Diş Hekimliğinde Uzmanlığını bitirmemiş)
0,32
Avukatlık Hizmetleri
0,32
Sağlık Hizmetleri
0,32
Diğer Lisansiyerler (Sivil savunma uzmanı, Diyetisyen, Fizyoterapist, Psikolog, Çocuk Gelişimcisi, Sosyal Çalışmacı, Biyolog, Mühendis, Veteriner Hekim, Kimyager, Sosyolog ve benzerleri)
0,32
Genel İdare Hizmetleri
0,16
Teknik Hizmetler
0,16
Din Hizmetleri
0,16
Yardımcı Hizmetleri
0,12
Bu yasal çerçeve incelendiğinde, 2547 sayılı Kanun’un 58. maddesinin (f) fıkrasındaki “mesai saatleri içerisinde verdikleri mesleki hizmetlerinden dolayı ayrıca ek ödeme yapılmaz” hükmünün, “mesleki hizmet” kavramının kapsamı konusunda farklı yorumlara açık bir kapı bıraktığı görülmektedir. Kanun, bu hizmetlerin “gelir getirici” olup olmadığını açıkça belirtmemiştir. Bu durum, Danıştay çoğunluk ve karşı oy görüşleri arasındaki temel ayrışmanın kaynağını oluşturmaktadır. Eğer “mesleki hizmet” geniş yorumlanırsa, taban ödeme de bu yasağa dahil olur. Ancak “mesleki hizmet” sadece “gelir getirici” olarak dar yorumlanırsa, taban ödeme yasağın dışında kalır. Bu belirsizlik, farklı mahkemelerin ve hatta Danıştay üyelerinin farklı sonuçlara ulaşmasına yol açmıştır.
Normlar hiyerarşisi ilkesi, idari düzenlemelerin yasalara dayanması ve onların uygulanmasını sağlaması gerektiğini belirtir. Üst normlar daha genel ve soyut, alt normlar ise daha özel ve somut ifadeler içerir. İdarenin düzenleme yetkisi yasal sınırları aşamaz. Danıştay’ın çoğunluk kararında, Kanun’daki açık bir hüküm (58/f) varken, Yönetmelik’teki “taban ödeme” tanımının bu hükmü aşacak şekilde yorumlanamayacağı kabul edilmiştir. Bu, idari düzenlemelerin yasalara uygunluk sınırlarını bir kez daha teyit etmektedir. Kanun’un üstünlüğü ilkesi, Yönetmelik’teki taban ödeme tanımının yorumunu sınırlamıştır.
Yönetici payı, yöneticilik görevi nedeniyle “gelir getirici katkıya bakılmaksızın” yapılan bir ödeme iken , taban ödeme “motivasyon artırma” ve “kadro unvanına” bağlı bir ödemedir. Bu iki ödemenin farklı amaçları ve dayanakları olması, hukuki yorumda bir gerilim yaratmaktadır. Yönetici payı, unvana bağlıdır ve gelire katkı aranmaz. Taban ödeme ise kadro unvanına bağlıdır ve motivasyon amaçlıdır. Çoğunluk, yönetici payının tüm mesai içi hizmetleri kapsadığını varsayarken, karşı oy, bu farklı mahiyetlerin, ödemelerin birbiriyle çakışmadığını gösterdiğini savunmaktadır. Bu, Kanun’un iki fıkrasının (c ve f) nasıl birbiriyle ilişkili olduğunun temel yorum farkını oluşturmaktadır.
Uyuşmazlığın Kaynağı ve Bölge İdare Mahkemesi Kararları
Danıştay’a intikal eden uyuşmazlık, üniversitelerin tıp fakültelerinde hem öğretim üyesi hem de yönetici (dekan yardımcısı, başhekim yardımcısı) olarak görev yapan personelin, 2547 sayılı Kanun’un 58. maddesinin (f) bendi kapsamında aldıkları yönetici payına ek olarak, aynı maddenin (c) bendi kapsamında “taban ödemesi” alıp alamayacakları konusundaki farklı yargısal yorumlardan kaynaklanmaktadır.
Samsun Bölge İdare Mahkemesi Kararının Gerekçeleri (Ret Yönünde)
Samsun Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesi, Trabzon İdare Mahkemesi’nin kararını onamıştır. Bu karar, yöneticilik görevi yapan davacıya, mesai saatleri içinde verdiği hizmetlerden dolayı mükerrer ödeme yapılmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.
Temel gerekçeler şu şekildedir:
- 2547 sayılı Kanun’un 58. maddesinin (c) ve (f) fıkralarının farklı ek ödeme düzenlemelerine tabi olduğu belirtilmiştir.
- Yöneticilere (f fıkrası kapsamında) gelir getirici katkılarına bakılmaksızın yönetici payı ödendiği vurgulanmıştır.
- Yöneticilere mesai saatleri içinde verdikleri mesleki hizmetlerden dolayı ayrıca ek ödeme yapılmasının mükerrer ödemeye yol açacağı ve hukuka aykırı olduğu ifade edilmiştir.
- Bu nedenle, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu ve parasal hak talebinin reddi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Konya Bölge İdare Mahkemesi Kararlarının Gerekçeleri (Kabul Yönünde)
Konya Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesi, idare mahkemesinin davanın reddi yönündeki kararını kaldırarak, dava konusu işlemin iptaline ve davacının ödenmeyen parasal haklarının ödenmesine karar vermiştir. Konya Bölge İdare Mahkemesi’nin birden fazla benzer kararı bu doğrultudadır.
Temel gerekçeler şu şekildedir:
- Normlar hiyerarşisi ilkesi gereği, idari düzenlemelerin yasaya dayanması ve yasal sınırları aşmaması gerektiği belirtilmiştir.
- Döner sermaye ek ödemelerinin, personelin hizmete sunduğu katkının esas alınarak hakkaniyetli bir şekilde yapılması gerektiği savunulmuştur.
- Kanun’un aradığı koşulları sağlayan bir çalışanın döner sermaye ek ödemesinden yararlandırılması gerektiği; aksi takdirde, öğretim elemanlarının yöneticilik yapıp yapmamalarına göre ayrıma tabi tutulacağı ifade edilmiştir.
- Hem yöneticilik yapıp hem de ek ödemeye hak sağlayacak çalışması olan öğretim üyelerinin bu çalışmasının karşılıksız bırakılmasının aleyhlerine sonuç doğuracağı belirtilmiştir.
- Mesai saatleri içerisinde öğretim üyesi olarak hizmet veren ancak aynı zamanda yöneticilik yapan öğretim üyelerinin, diğer öğretim üyeleri gibi döner sermaye ek ödemesinden (taban ödemesi) faydalanması gerektiği sonucuna varılmıştır.
Kararlar Arasındaki Aykırılık: Samsun Bölge İdare Mahkemesi, yöneticilere mesai içi hizmetlerinden dolayı ayrıca ek ödeme yapılmasının mükerrer ödeme olacağı ve hukuka aykırı olduğu görüşündeyken; Konya Bölge İdare Mahkemesi, yöneticilik yapan öğretim üyelerinin mesai içi hizmetlerinin karşılıksız bırakılmaması gerektiğini ve taban ödemeden faydalanmaları gerektiğini savunmuştur. Bu iki zıt yorum, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun aykırılığı giderme başvurusunun konusunu oluşturmuştur.
Samsun Mahkemesi’nin “mükerrer ödeme” vurgusu , yönetici payının, yöneticinin mesai içindeki tüm mesleki hizmetlerini kapsadığı varsayımına dayanmaktadır. Buna göre, taban ödemeyi ayrıca vermek “mükerrer” bir ödeme oluşturur. Konya Mahkemesi ise taban ödemenin niteliği gereği (kadroya ve motivasyona dayalı olması) mükerrerlik oluşturmadığını, aksine bir hakkaniyet meselesi olduğunu savunmuştur. Bu durum, “mükerrer ödeme” kavramının hukukta nasıl yorumlandığına dair derin bir farklılığı göstermektedir.
Konya Mahkemesi’nin kararlarında, yöneticilik yapan öğretim üyelerinin mesleki çalışmalarının karşılıksız kalmaması ve motivasyonlarının sağlanması gibi insani ve yönetimsel faktörler ön plana çıkmıştır. Kararlarında “öğretim üyelerinin aleyhine sonuç doğuracağı” ve “hakkaniyete uygun yaklaşım” gibi ifadeler kullanılmıştır. Bu, hukukun sadece metinsel yorumundan ziyade, toplumsal fayda ve hakkaniyet ilkeleriyle de şekillenmesi gerektiği düşüncesini yansıtır. Buna karşılık, Samsun Mahkemesi ve Danıştay çoğunluğu, yasal metnin lafzına sıkı sıkıya bağlı kalarak, bu tür motivasyonel argümanları yasal engelin önüne geçirememiştir. Bu durum, hukuki yorumda “hukukun lafzı” ile “hukukun ruhu/amacı” arasındaki gerilimi açıkça ortaya koymaktadır.
Tablo 2: Karşılaştırmalı Bölge İdare Mahkemesi Kararları Özeti
Mahkeme
Karar Yönü (Kabul/Ret)
Temel Gerekçeler
Sonuç
Samsun Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesi
Ret
– 2547/58(c) ve (f) farklı düzenlemelerdir. <br> – Yöneticilere yönetici payı ödenir. <br> – Mesai içi hizmetler için ayrıca ödeme mükerrerliktir. <br> – İşlem hukuka uygundur.
Davanın reddi.
Konya Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesi
Kabul
– Normlar hiyerarşisi gereği hakkaniyet önemlidir. <br> – Personelin hizmete katkısı esas alınmalı. <br> – Yöneticilik yapan öğretim üyelerinin çalışması karşılıksız kalmamalı. <br> – Taban ödeme mesai içi hizmet karşılığıdır, hukuka aykırılık yoktur.
Dava konusu işlemin iptali, parasal hakların ödenmesi.
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu Kararı ve Hukuki Değerlendirme
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 28/04/2025 tarih ve E:2025/7, K:2025/19 sayılı kararı, Bölge İdare Mahkemeleri arasındaki aykırılığı gidermek amacıyla verilmiş olup, kesin nitelikte ve emsal teşkil eden bir karardır.
Danıştay Çoğunluk Kararının Gerekçeleri (Ret Yönünde)
Danıştay çoğunluğu, Kanun’un 58. maddesinin (f) fıkrasında yer alan “Bu fıkra kapsamında bulunan yöneticilere, mesai saatleri içerisinde verdikleri mesleki hizmetlerinden dolayı ayrıca ek ödeme yapılmaz” hükmünü esas almıştır.
- Taban Ödemenin Niteliği: Taban ödemenin, 2547 sayılı Kanun’un 58. maddesinin (c) fıkrası kapsamında döner sermayeden ek ödeme alan personelin mesai saatleri içinde verdikleri hizmetler karşılığında aldıkları “temel ek ödemenin bir unsuru” olduğu kabul edilmiştir. Aktif çalışılan gün katsayısının kullanılması ve mesai içi teşvik ek ödemesi tavanında dikkate alınması, taban ödemenin mesai içi bir ek ödeme niteliğinde olduğunu göstermektedir.
- Mükerrer Ödeme Yasağı: Yönetici olarak 58. maddenin (f) fıkrası kapsamında ek ödeme alanlar için, Kanun’un 58. maddesinin (f) fıkrasındaki açık düzenleme gereği, mesai saatleri içerisindeki mesleki hizmetlerinden dolayı ayrıca ek ödeme yapılmayacağı esası geçerlidir. Aksi yöndeki bir yorumun, Kanun’un açık hükmüne aykırılık teşkil edeceği ve yönetici payına ilave olarak mesai içi hizmet karşılığı ikinci bir ödeme yapılması sonucunu doğuracağı belirtilmiştir.
- Yönetici Payının Kapsamı: Döner sermaye gelirlerinden yönetici payı olarak ayrılan tutardan yapılan ek ödemenin, yöneticinin gelir getirici katkısına bakılmaksızın yöneticilik görevi nedeniyle yapılan bir ödeme olduğu ve yöneticinin mesai içindeki diğer mesleki hizmetlerinin bu paydan verilen ek ödeme kapsamında değerlendirilmiş olduğunun kabulü gerektiği ifade edilmiştir.
- Ek-4 Cetveli: Yönetmelik’in Ek-4 Taban Ödeme Katsayı Cetveli’nde yöneticilere yer verilmemesi de çoğunluk kararını destekleyen bir gerekçe olarak sunulmuştur.
Danıştay Karşı Oy Gerekçeleri (Kabul Yönünde)
Karşı oy, 2547 sayılı Kanun’un 58. maddesinin (f) fıkrasında yer alan “ayrıca ek ödeme yapılmaz” kuralının, yöneticilerin mesai saatleri içerisinde döner sermaye gelirlerine katkıda bulunmaları durumunda bu katkıdan dolayı ayrıca bir ek ödemeden yararlandırılmamasını ifade ettiğini savunmuştur. Yani yasak, gelir getirici mesleki faaliyetlere yöneliktir.
- 58(c) Kapsamı: Kanun’un 58. maddesinin (c) fıkrasında, gelir getirici katkısı olmayan öğretim üyelerinin dahi ek ödeme kapsamına alındığına dikkat çekilmiştir.
- Taban Ödemenin Mahiyeti: Taban ödemenin, döner sermayeye gelir getirici bir mesleki faaliyetin karşılığı bir ödeme olarak tanımlanmadığı; temel olarak kadro unvanına bağlı olduğu ve motivasyon amaçlı yapıldığı belirtilmiştir. Yönetmelik’te taban ödemeden yararlandırılamayacaklar arasında sadece serbest meslek faaliyetinde bulunan veya özel sağlık kuruluşlarında çalışanların sayıldığı, yöneticilerin sayılmadığı vurgulanmıştır.
- Hakkaniyet ve Motivasyon: Öğretim üyeliği kadrosunda bulunup aynı zamanda yöneticilik görevi üstlenen kişilerin, yöneticilik görevlerini ifa ederken dahi mesai saatleri içerisinde temel öğretim üyesi/sağlık personeli görevlerine ilişkin mesleki faaliyetlerini (poliklinik, eğitim vb.) tamamen bırakmadıkları veya bu görevlere katkılarının devam ettiği vakıasına işaret edilmiştir. Taban ödemenin, mesai içi çalışmanın karşılığı olmasının yanı sıra, personelin motivasyonunu artırma amacı taşıdığı göz önüne alındığında, salt yöneticilik görevi üstlenmeleri nedeniyle bu ödemeden mahrum bırakılmalarının hakkaniyete uygun düşmediği belirtilmiştir.
- Ödemelerin Farklı Mahiyeti: Yönetici payının yöneticilik unvanına ve görevine bağlı bir ödeme iken, taban ödemenin kişinin öğretim üyesi/sağlık personeli kadro unvanına ve genel mesai içi çalışmasına bağlı, motivasyon amaçlı bir ödeme olduğu; bu iki ödemenin mahiyetleri farklı olduğu için birinin alınmasının diğerinin alınmasına engel teşkil etmemesi gerektiği savunulmuştur.
Kararın Emsal Niteliği ve Hukuki Sonuçları
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun bu kararı, 2576 sayılı Kanun’un 3/C maddesinin 4. fıkrasının (c) bendi uyarınca Bölge İdare Mahkemeleri arasındaki aykırılığı gidermek üzere verilmiş olup, kesin niteliktedir. Bu karar, benzer olaylarda alt mahkemeler (Bölge İdare Mahkemeleri ve İdare Mahkemeleri) için bağlayıcı bir emsal teşkil etmektedir.
Bu karar uyarınca, üniversitelerin tıp fakültelerinde hem öğretim üyesi hem de yönetici (dekan yardımcısı, başhekim yardımcısı) olarak görev yapan ve 2547 sayılı Kanun’un 58. maddesinin (f) fıkrası kapsamında yönetici payı alan personele, aynı maddenin (c) fıkrası kapsamında “taban ödeme” yapılması mümkün değildir. Bu, davanın hukuki dayanağını doğrudan etkileyecek en önemli sonuçtur.
Danıştay çoğunluk kararı, yasal metnin (2547/58-f) lafzına (“ayrıca ek ödeme yapılmaz”) sıkı sıkıya bağlı bir yorumu benimsemiştir. Karşı oy ise, Kanun’un genel amacı, hakkaniyet ve personel motivasyonu gibi hukuk kurallarının amacını temsil eden unsurları ön plana çıkarmıştır. Bu durum, hukuki yorum metodolojilerindeki temel farklılıkları ve yargısal içtihat oluşumundaki dinamikleri açıkça göstermektedir. Çoğunluk, 58(f)’deki “açık hüküm” ifadesini tekrar tekrar vurgulayarak metinsel bir yoruma bağlı kalmıştır. Karşı oy ise, “hakkaniyete de uygun düşmemektedir” ve “teşvik etmek ve motive etmek” gibi ifadelerle Kanun’un amacına ve genel adalet ilkelerine daha fazla ağırlık vermiştir. Bu, bir yasal metnin farklı yorumlanma biçimlerinin ve bu yorumların ardındaki yaklaşımların somut bir örneğidir.
Bu Danıştay kararı, üniversite yönetimlerinin döner sermaye ödemeleri konusundaki uygulamalarını kesinleştirmiştir. Ancak, karşı oyda belirtildiği gibi, bu karar, nitelikli akademik personelin yöneticilik görevlerini üstlenmesi konusunda bir olumsuz etki yaratma potansiyeli taşımaktadır. Zira, akademik çalışmalarından elde edebilecekleri ek bir ödemeden mahrum kalacak olmaları, yöneticilik pozisyonlarının cazibesini azaltabilir. Bu durum, uzun vadede üniversitelerin idari kadrolarını doldurma ve yetkin yöneticiler bulma süreçlerini etkileyebilir. Karşı oy, yöneticilik yapan öğretim üyelerinin “aleyhine sonuç doğuracağı” ve mesai içi çalışmalarının “karşılıksız bırakılması”nın hakkaniyete uygun düşmediği argümanlarını kullanır. Bu, kararın sadece hukuki değil, aynı zamanda üniversite personel yönetimi ve motivasyonu üzerinde de doğrudan bir etkisi olacağını göstermektedir. Çoğunluk kararı, bu potansiyel olumsuz etkiyi kabul ederek, yasal metnin üstünlüğünü ve mükerrer ödeme yasağını önceliklendirmiştir.
Tablo 3: Danıştay Kararı: Çoğunluk ve Karşı Oy Gerekçeleri
Gerekçe Türü
Çoğunluk Kararı Gerekçeleri
Karşı Oy Gerekçeleri
Yasal Hüküm Yorumu (2547/58-f)
– “Mesai saatleri içerisinde verdikleri mesleki hizmetlerinden dolayı ayrıca ek ödeme yapılmaz” hükmü açık ve kesindir. <br> – Yönetici payı, mesai içi tüm mesleki hizmetleri kapsar.
– Hüküm, gelir getirici mesleki faaliyetler için ayrıca ödeme yapılmamasını ifade eder. <br> – Mesai içi genel mesleki faaliyetler (gelir getirici olmayan) bu yasağın dışındadır.
Taban Ödemenin Niteliği
– Mesai içi hizmetler karşılığı temel ek ödemenin bir unsurudur. <br> – Aktif çalışılan gün katsayısı ve teşvik ek ödemesi tavanında dikkate alınması mesai içi niteliğini gösterir.
– Gelir getirici bir faaliyetin karşılığı değil, kadro unvanına bağlı ve motivasyon amaçlıdır. <br> – Yönetmelik, taban ödemeden yararlandırılamayacakları tahdidi saymıştır (yöneticiler dahil değildir).
Mükerrer Ödeme
– Yönetici payı yanında taban ödemesi, mesai içi hizmetler için mükerrer ödeme oluşturur.
– Yönetici payı unvana, taban ödeme kadroya ve motivasyona bağlıdır; mahiyetleri farklıdır, mükerrerlik oluşmaz.
Hakkaniyet ve Motivasyon
– Yasal metnin açık hükmü, hakkaniyet argümanlarının önüne geçer.
– Yöneticilik yapan öğretim üyelerinin mesai içi çalışmaları karşılıksız kalır, bu hakkaniyete uygun değildir. <br> – Personel motivasyonu açısından taban ödeme önemlidir.
Ek-4 Cetveli
– Cetvelde yöneticilik unvanları yer almaz, taban ödemenin yöneticilere yönelik olmadığını destekler.
– Cetvel, taban ödemenin kadro unvanına bağlı olduğunu gösterir; yöneticiler hala öğretim üyesi kadrosundadır.
Davanız İçin Genel Değerlendirme ve Olası Sonuçlar
Mevcut Durumun Hukuki Analizi
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun yukarıda detaylıca incelenen 28/04/2025 tarih ve E:2025/7, K:2025/19 sayılı kararı, yöneticilik görevi yapan öğretim üyelerinin mesai içi hizmetleri karşılığında “taban ödemesi” alamayacakları yönünde kesin bir içtihat oluşturmuştur. Bu karar, Kanun’un 58. maddesinin (f) fıkrasındaki “mesai saatleri içerisinde verdikleri mesleki hizmetlerinden dolayı ayrıca ek ödeme yapılmaz” hükmünü, taban ödemesini de kapsayacak şekilde yorumlamıştır.
Danıştay Kararının Davanıza Etkisi
Danıştay’ın bu kararı, Bölge İdare Mahkemeleri ve İdare Mahkemeleri için bağlayıcı bir emsal teşkil ettiğinden, davanızın mevcut haliyle (eğer yönetici olarak taban ödemesi talep ediyorsanız) olumsuz sonuçlanma ihtimali oldukça yüksektir. Mahkemeler, artık bu konuda Danıştay’ın belirlediği içtihada uymak zorundadır. Bu durum, önceki Konya Bölge İdare Mahkemesi kararlarının aksine, davanızın reddedilme olasılığını artırmaktadır. Danıştay’ın bu kararı, ilgili davalar için bir dönüm noktası niteliğindedir. Önceden Konya Bölge İdare Mahkemesi gibi bazı mahkemelerden lehte kararlar alınabilmişken, bu emsal karar sonrası aynı hukuki gerekçelerle dava açmak, neredeyse kesin bir ret sonucuna yol açacaktır. Bu durum, hukuki beklentileri ve stratejiyi kökten değiştirmesini gerektirmektedir. Danıştay’ın kararı “kesin” ve “emsal niteliği” taşımaktadır. Bu, alt mahkemelerin bu karara uymak zorunda olduğu anlamına gelir. Dolayısıyla, dava, benzer bir hukuki iddiayla açılırsa, büyük olasılıkla Danıştay’ın bu yeni içtihadı doğrultusunda reddedilecektir. Bu, mevcut durumu ve dava açma motivasyonunu yeniden değerlendirmeyi zorunlu kılmaktadır.
Olası Hukuki Stratejiler ve Riskler
Davanın mevcut hukuki durumu göz önüne alındığında, çeşitli stratejiler ve bunların taşıdığı riskler değerlendirilmelidir:
- Strateji 1: Fevkalade Durumların İncelenmesi: Davanın somut olayında, Danıştay kararındaki genel prensibin dışına çıkılmasını gerektirecek, emsal karardaki olay örgüsünden belirgin ve hukuken farklılaştırıcı unsurlar olup olmadığının detaylıca incelenmesi gerekmektedir. Örneğin, ödemenin niteliği, görev tanımı veya ödeme yapılan dönemdeki mevzuatın farklılığı gibi istisnai durumlar varsa, bunlar değerlendirilmelidir. Ancak, Danıştay kararının prensip niteliğinde olması nedeniyle bu tür farklılaştırmaların zor olacağı unutulmamalıdır.
- Strateji 2: Mesai Dışı Çalışmaların Değerlendirilmesi: Eğer yöneticilik görevinin yanı sıra mesai saatleri dışında döner sermaye gelirlerine katkı sağlayan faaliyetler (klinik hizmetler, ameliyatlar vb.) bulunuyorsa, Kanun’un 58. maddesinin (f) fıkrası, bu tür katkılar karşılığında ek ödeme alınabileceğini belirtmektedir (ancak belirli tavanları geçmemek üzere). Bu, “taban ödemesi” talebinden farklı bir hukuki zemindir ve davanın bu yönde yeniden kurgulanıp kurgulanamayacağı değerlendirilmelidir. Danıştay kararı, “mesai saatleri içerisinde verdikleri mesleki hizmetlerinden dolayı ayrıca ek ödeme yapılmaz” hükmünü netleştirmiştir. Ancak 58(f) fıkrasının devamında “Mesai saatleri dışında döner sermaye gelirlerine katkıları bulunması hâlinde alabilecekleri toplam ek ödeme tutarı…” ifadesi yer alır. Bu, yasağın sadece mesai içi hizmetler için geçerli olduğunu, mesai dışı hizmetlerin ise ayrı bir değerlendirmeye tabi tutulabileceğini göstermektedir. Bu durum, davanın bu yöne kaydırılması için bir kapı aralamaktadır.
- Strateji 3: Yasal Düzenlemeye Yönelik Girişimler (Uzun Vadeli ve Zorlu): Mevcut yasal düzenlemenin (2547/58-f) hakkaniyete aykırı olduğu veya personel motivasyonunu olumsuz etkilediği yönündeki karşı oy gerekçeleri , uzun vadede yasal bir değişiklik için zemin oluşturabilir. Ancak bu, bireysel bir dava stratejisi olmaktan çok, meslek örgütleri veya sendikalar aracılığıyla yapılabilecek bir yasama sürecidir ve bireysel davanın sonucunu doğrudan etkilemez.
Riskler:
- Davanın Reddi: Danıştay’ın emsal kararı nedeniyle davanın reddedilmesi kuvvetle muhtemeldir.
- Yargılama Giderleri: Davanın reddi halinde, yargılama giderleri (harçlar, vekalet ücreti vb.) tarafınıza yüklenecektir. Bu maliyetler, davanın olası kazanımına kıyasla değerlendirilmelidir.
Sonuç ve Tavsiyeler
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 28/04/2025 tarihli kararı uyarınca, üniversitelerde hem öğretim üyesi hem de yönetici olarak görev yapan personele, yöneticilik payı ek ödemesine ek olarak, mesai saatleri içerisindeki mesleki hizmetleri karşılığında “taban ödemesi” yapılmasının yasal olarak mümkün olmadığına karar verilmiştir. Bu karar, Bölge İdare Mahkemeleri için bağlayıcı bir emsal teşkil etmektedir.
Bu bağlamda, davanız için aşağıdaki tavsiyelerde bulunulmaktadır:
- Mevcut Talebin Gözden Geçirilmesi: Eğer davanız doğrudan “taban ödemesi” talebine dayanıyorsa, Danıştay’ın bu emsal kararı ışığında davanın reddedilme ihtimali çok yüksektir. Bu nedenle, davanın devam ettirilip ettirilmeyeceği veya talebin yeniden kurgulanıp kurgulanamayacağı konusunda detaylı bir değerlendirme yapılması elzemdir.
- Alternatif Taleplerin Araştırılması: Şayet mesai saatleri dışında döner sermaye gelirlerine katkı sağlayan fiili çalışmalarınız bulunuyorsa, bu çalışmalarınızdan kaynaklanan ek ödeme talepleri için ayrı bir hukuki zemin oluşabilir. Bu hususun somut delillerle desteklenip desteklenemeyeceği araştırılmalıdır.
- Maliyet-Fayda Analizi: Davanın reddi halinde ortaya çıkacak yargılama giderleri (harç, vekalet ücreti vb.) göz önünde bulundurularak, davanın devam ettirilmesinin maliyet-fayda analizi yapılmalıdır.
- Hukuki Danışmanlık: Bu rapor, genel bir hukuki değerlendirme niteliğindedir. Davanın somut koşulları, delilleri ve kişisel durumunuz göz önünde bulundurularak, konusunda uzman bir avukatla yüz yüze görüşerek detaylı hukuki danışmanlık almanız ve stratejinizi belirlemeniz önemle tavsiye edilir.
📞 Bizimle İletişime Geçin:
📧 Email: emre@emrekurt.av.tr
📱 WhatsApp: +90 551 942 20 34