YARGITAY HUKUK GENEL KURULU
E. 2015/21-139
K. 2018/316
T. 21.02.2018
Özet
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, televizyon dizisinde figüran olarak çalışan davacının iş kazası sonucu açtığı tazminat davasında, figüranlık faaliyetinin eser sözleşmesi değil hizmet sözleşmesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiğine hükmetti. Davacının yapımcı firmanın direktif ve denetimi altında, bağımsız bir organizasyonu olmaksızın çalıştığı, bu nedenle işçi ve sigortalı sayıldığı vurgulandı. Böylece, iş kazasından doğan tazminat taleplerinde görevli mahkemenin Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi değil, İş Mahkemesi olduğu açıkça belirtildi. Yerel mahkemenin görevsizlik kararında direnmesi usul ve yasaya aykırı bulunarak, karar bozuldu.
İŞ KAZASI NEDENİYLE MADDİ TAZMİNAT TALEBİ
(Televizyon dizisinde figüran olarak çalışan davacının, yapımcı firmanın talimatları doğrultusunda gerçekleştirdiği oyunculuğun eser sözleşmesi kapsamında değerlendirilemeyeceği – Davacının 5846 sayılı Kanun kapsamında herhangi bir hak ileri süremeyeceği, hizmet sözleşmesi kapsamında işçi ve sigortalı sayılması gerektiği – Bu nedenle davaya İş Mahkemesi sıfatıyla bakılıp esas hakkında karar verilmesinin zorunlu olduğu)
FİGÜRAN OYUNCULUĞUN NİTELİĞİ
(İş kazasından doğan tazminat davasında figüranlık faaliyetinin eser sözleşmesi sayılamayacağı – Davacının FSEK kapsamında hak sahibi olmadığı – Hizmet sözleşmesiyle çalışan ve sigortalı kabul edilmesi gerektiği – Dolayısıyla görevli mahkemenin İş Mahkemesi olduğu)
İŞVEREN TALİMATIYLA YAPILAN OYUNCULUK
(Bu faaliyetin eser sözleşmesi olarak nitelendirilemeyeceği – Davacının işçi sıfatıyla sigortalı olduğunun kabul edilmesi gerektiği – Yerel mahkemenin önceki kararında direnmesinin usule ve yasaya aykırı olduğu – Özel Daire bozma kararına uyulmasının zorunlu olduğu)
5510/m. 4
Dava, iş kazası sonucunda uğranılan maddi zararların tazmini istemine ilişkindir. Televizyon dizisinde figüran oyuncu olarak davalı işverenin direktifleri altında çalışan davacının faaliyeti eser sözleşmesi sayılamaz. Ayrıca davacının 5846 sayılı FSEK kapsamında herhangi bir hak talebi bulunmamaktadır. Bu nedenle davacının hizmet sözleşmesi kapsamında çalışan bir işçi ve sigortalı olduğu kabul edilmeli, davaya İş Mahkemesi sıfatıyla bakılarak esas hakkında hüküm kurulmalıdır.
Yerel mahkemenin Özel Daire bozma kararına uymayıp önceki hükümde direnmesi usule ve yasaya aykırıdır.
DAVA
Davacı, iş kazası nedeniyle uğradığı zararın tazminini istemiştir. İstanbul 3. İş Mahkemesi, oyunculuk sözleşmesini eser sözleşmesi sayarak görevsizlik kararı vermiş, davayı İstanbul Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’ne göndermiştir.
Dosya Yargıtay 21. Hukuk Dairesi’nce incelenmiş; davacının iş kazası sırasında hizmet akdine dayalı çalıştığı ve olayın iş kazası sayılması gerektiği belirtilerek, davaya İş Mahkemesi’nin bakması gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuştur.
Yerel mahkeme ise önceki kararında direnmiş, dosya Hukuk Genel Kurulu’na gelmiştir.
KARAR
Uyuşmazlık; televizyon dizisinde figüran olarak çalışan davacının işveren ile arasındaki sözleşmenin eser sözleşmesi mi yoksa iş sözleşmesi mi olduğu, buna bağlı olarak görevli mahkemenin Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi mi yoksa İş Mahkemesi mi olduğuna ilişkindir.
İş sözleşmesinin ayırt edici unsurları “iş görme”, “ücret” ve “bağımlılık”tır. Eser sözleşmesinde ise asıl olan sonuçtur; yüklenici bağımsızdır ve sadece işin sonucunu üstlenir. Oysa iş sözleşmesinde işçi, işverenin talimatları ve denetimi altında çalışır.
Somut olayda davacının:
Çalışma saatleri, kostüm ve makyajı, sahnede nasıl davranacağı tamamen yönetmenin ve yardımcılarının talimatıyla belirlenmektedir. Davacının bağımsız bir iş organizasyonu yoktur. Bu nedenle sözleşme eser sözleşmesi değil, iş sözleşmesidir.
Ayrıca 5510 sayılı Kanun’un 4. maddesi ve SGK genelgeleri figüran oyuncuların hizmet akdiyle çalışan sigortalılar olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.
Dolayısıyla davacının işçi ve sigortalı sıfatı bulunduğu, iş kazasından doğan tazminat taleplerinin İş Mahkemesi’nde görülmesi gerektiği açıktır.
Yerel mahkemenin direnme kararı, usule ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ
Davacı vekilinin temyiz itirazları kabul edilerek, direnme kararının Özel Daire bozma gerekçeleri doğrultusunda BOZULMASINA, temyiz harcının talep halinde iadesine, karar düzeltme yolunun kapalı olmak üzere 21.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verilmiştir.
💬 YORUM
Hizmet akdi ve iş kazasına ilişkin temel kavramlar İş kazası sayılabilmesi için, olayın taraflar arasındaki ilişkinin hizmet akdi temeline dayandığı ve işverenin yönetsel denetimine tabi olarak meydana geldiğinin saptanması gerekir. Bu, 506 sayılı ve güncel olarak 5510 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun sigortalılık kapsamı tanımlarıyla örtüşür.
Hizmet akdi temelli çalışma, işverenden aldığı talimatlara bağlı, belirli bir çalışma süreci içinde gerçekleşen faaliyeti ifade eder. Bu kapsamda, figüran olarak çalışan kişinin doğrudan yapımcı firma ve yönetmenin denetimi altında gerçekleştirilen çekim sürecindeki hareketlerinin, bağımsız eser üretimi değil, hizmet akdine dayalı iş faaliyeti olduğu teknik olarak değerlendirilir. Bu bakış açısıyla somut olayda ilişki “eser sözleşmesi” değil, “hizmet sözleşmesi”dir — bu görüş, iş kazası tanımının temel şartıyla uyumludur.
Yargıtay’ın figüranlara dair içtihat yaklaşımı Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun E. 2015/21‑139, K. 2018/316 sayılı bu kararında, figüranların hizmet akdi kapsamında işçi olarak sayılması ve iş kazası sonucu doğan tazminat taleplerinin İş Mahkemesi’nde esası hakkında görülmesi gerektiğine dair net bir yönelim mevcuttur. Bu yönelim, başka benzer olaylarda da figüranların işçi statüsünün ve iş kazası hükümlerinin uygulanabilirliğinin kabulüne dayalı kararlarda tekrarlanmıştır.
Örneğin, bir televizyon dizisinde padişah muhafızı rolündeki figüranın attan düşmesi sonucu iş kazası olarak değerlendirildiği ve işçi olarak sayıldığı kararı buna örnektir. İşverenin gözetme borcunun ihlali ve tazminat rejimi Teknik olarak, işverenin hizmet sözleşmesinden kaynaklanan gözetme ve iş sağlığı-güvenliği yükümlülüğüne aykırılık, tazminat davalarında hem sözleşmeye aykırılık hem haksız fiil hükümleri çerçevesinde sorumluluk doğurabilir. Yargıtay bu hususu netleştirmiş olup, hizmet akdi altında meydana gelen kazalarda işverenin sorumluluğu bu bağlamda ele alınmalıdır.
Bu yaklaşım, figüran statüsündeki çalışan için iş güvenliği ihmaline bağlı tazminat taleplerinin hukuki zemininin ne olacağı konusunda önemli bir yol göstericilik taşır.
📩 İletişim
Sorularınız, yorumlarınız veya hukuki danışmanlık talepleriniz için bizimle iletişime geçebilirsiniz:
✉️ E-posta: emre@emrekurt.av.tr
📱 WhatsApp: 0552 942 20 34
#Yargıtay #İşKazası #İşHukuku #FigüranHakları #TazminatDavaları #HukukGenelKurulu #İşMahkemesi #SigortalıHakları #TürkHukuku