İçeriğe geç
Anasayfa » De Minimis Doktrini: ABD Copyright Law ve Türk Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu Karşılaştırması

De Minimis Doktrini: ABD Copyright Law ve Türk Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu Karşılaştırması

Son günlerde ABD’de verilen bir karar, telif hakkı ihlallerinde “de minimis” doktrinin sınırlarını yeniden gündeme getirdi. Hames v. Townsquare Media davası, gömülü videolarda yer alan telif hakkıyla korunan görsellerin kullanımının ne zaman ihlal sayılacağı konusunda önemli tespitler içeriyor. Bu yazıda, söz konusu kararı inceleyerek de minimis doktrinini Türk Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (FSEK) çerçevesinde karşılaştırmalı olarak ele alacağız.

Dava Özeti: Hames v. Townsquare Media

Profesyonel müzik fotoğrafçısı William Hames, çektiği George Lynch fotoğrafının Townsquare Media tarafından izinsiz kullanıldığını iddia etti. Townsquare’in Loudwire sitesinde yayınladığı bir makalede, YouTube’dan gömülü (embedded) bir video yer alıyordu. Videonun küçük resmi (thumbnail) içinde Hames’in fotoğrafının kırpılmış bir versiyonu bulunuyordu.

Manhattan Federal Mahkemesi, 29 Eylül 2025 tarihli kararında davayı reddetti ve kullanımın “adil kullanım” (fair use) kapsamında olduğuna hükmetti.

De Minimis Doktrini Nedir?

ABD Hukuku Perspektifi

De minimis doktrini, Latince “de minimis non curat lex” (hukuk önemsiz şeylerle ilgilenmez) ifadesinden gelir. Telif hakkı bağlamında, bir eserin o kadar küçük veya önemsiz bir kısmının kullanılması durumunda bunun ihlal teşkil etmeyeceğini ifade eder.

Hames davasında mahkeme, de minimis kullanımın belirlenmesinde şu kriterleri değerlendirdi:

Görsel eserlerde de minimis testi: Telif hakkıyla korunan eserin, ihlal iddia edilen çalışmadaki “gözlemlenebilirliği” (observability) ölçütüdür.

Townsquare, fotoğrafın kullanımının tesadüfi ve video oynatıldığında kaybolan bir thumbnail’de yer alması nedeniyle de minimis olduğunu savundu. Ancak mahkeme bu görüşü kabul etmedi.

Mahkemenin gerekçesi: Gömülü bir videonun thumbnail’ında yer alan telif hakkıyla korunan görsel, kullanıcı videoyu oynatana kadar sürekli görünür durumdadır. Bu durum, bir belgeselde arka planda birkaç saniye görünen duvar resimleriyle kıyaslanamaz. Dolayısıyla kullanım de minimis düzeyinde değildir.

Türk Hukuku Perspektifi: FSEK Yaklaşımı

Türk hukukunda açık bir “de minimis” doktrini bulunmamaktadır. Ancak FSEK’in bazı hükümleri benzer sonuçlar doğurabilir:

FSEK madde 35 – Eser sahiplerinin mali hakları: Kanun, eserlerin her türlü işlenmesi, çoğaltılması ve yayılması için eser sahibinin iznini gerektirir. Türk hukuku, ihlal konusunda genel olarak daha katı bir yaklaşım benimser.

İstisna ve sınırlamalar: FSEK’te yer alan istisna ve sınırlamalar (madde 30-47 arası) sayma yoluyla belirlenmiştir. Bunlar arasında:

  • Şahsi kullanım (madde 38)
  • Haber aktarımı (madde 34)
  • Alıntı hakkı (madde 35)
  • İktibas serbestisi (madde 36)

Önemli fark: ABD hukukundaki gibi esnek bir “adil kullanım” doktrini yoktur. Her durum, kanunda sayılı istisnalardan birine girip girmediği yönünden değerlendirilir.

Fair Use (Adil Kullanım) ve FSEK Karşılaştırması

ABD: Fair Use Doktrini

Mahkeme, dört faktörlü fair use testini uyguladı:

1. Kullanımın amacı ve karakteri: Kullanım dönüştürücü (transformative) mü?

Mahkeme, fotoğrafın thumbnail’de yer almasının podcast hakkındaki makaleye hizmet ettiğini, fotoğrafın özgün amacından (Lynch’i ticari olarak göstermek) farklı bir amaçla kullanıldığını tespit etti. Bu dönüştürücü kullanım, fair use lehine yorumlandı.

2. Korunan eserin niteliği:

Fotoğraf yaratıcı bir eser olsa da, dönüştürücü kullanımda eserin yaratıcı değeri sömürülmediği için bu faktör zayıfladı.

3. Kullanılan kısmın miktarı ve önemi:

Townsquare videoyu gömmeye karar verdiğinde, thumbnail’deki fotoğraf miktarını kontrol edemiyordu. Kullanım, dönüştürücü amaç için gerekli olan kadardı.

4. Pazar etkisi:

Thumbnail, orijinal fotoğrafın pazar değerini etkilemiyordu. Lynch’in bir fotoğrafını lisanslamak isteyen biri thumbnail’i tercih etmezdi.

Sonuç: Birinci ve dördüncü faktörler davalı lehine, ikinci faktör davacı lehine, üçüncü faktör nötr bulundu. Bu, fair use savunmasını kanıtlamak için yeterliydi.

Türk Hukuku: Sınırlı İstisnalar

FSEK’te benzer durumu kapsayabilecek istisnalar:

Madde 34 – Haber aktarımı: “Günlük olaylar hakkındaki makalelerin ve haberlerin… gazete ve dergiler ile radyo ve televizyonlarca temsil, işaret, ses ve görüntü nakline yarayan vasıtalarla yayımlanması serbesttir.”

Ancak bu istisna, haberin kendisini kapsar; haberde kullanılan fotoğrafları otomatik olarak kapsamaz.

Madde 35 – Alıntı hakkı: Yayımlanmış bir eserden maksadın haklı göstereceği bir nispet içinde alıntılar yapılabilir. Ancak fotoğraf gibi görsel eserlerde “nispet” kavramının uygulanması zordur.

Madde 38 – Şahsi kullanım: Kişinin kendisi veya yakın çevresinin kullanımı için sınırlı sayıda çoğaltma mümkündür. Ticari web sitelerinde yayın bu kapsama girmez.

Sonuç: Hames davasındaki kullanım, büyük olasılıkla FSEK’teki hiçbir istisnaya tam olarak uymaz. Türk hukukunda bu dava, telif hakkı ihlali olarak değerlendirilebilirdi.

Temel Farklılıklar

1. Esneklik

ABD: Fair use doktrini, mahkemelere geniş takdir yetkisi verir. Her dava kendi şartlarında değerlendirilir.

Türkiye: FSEK’teki istisnalar sınırlı ve belirleyici (numerus clausus) karakterdedir. Mahkeme takdir yetkisi daha sınırlıdır.

2. Dönüştürücü Kullanım Kavramı

ABD: Dönüştürücü kullanım, fair use analizinde merkezi role sahiptir. Orijinal eserden farklı bir amaç veya karakter taşıyan kullanımlar tercih edilir.

Türkiye: FSEK’te dönüştürücü kullanım kavramı yoktur. Her kullanım türü için ayrı düzenlemeler vardır (işleme, çoğaltma, yayma vb.).

3. Pazar Etkisi Analizi

ABD: Kullanımın orijinal eserin pazarına etkisi, fair use değerlendirmesinin önemli bir unsurudur.

Türkiye: FSEK istisnalarında pazar etkisi genellikle açıkça ele alınmaz, ancak genel olarak mali hakların korunması ön plandadır.

4. Teknolojik Gelişmelere Uyum

ABD: Fair use doktrinin esnekliği sayesinde, embedding, linking, thumbnails gibi yeni teknolojilere uyum sağlamak daha kolaydır.

Türkiye: Kanunun katı yapısı, yeni teknolojik kullanımların değerlendirilmesini zorlaştırabilir. Güncellemeler için kanun değişikliği gerekir.

Pratik Sonuçlar ve Öneriler

İçerik Üreticileri İçin

ABD’de: Dönüştürücü kullanımlarda fair use savunması güçlü olabilir. Ancak her durum ayrı değerlendirilir ve kesin garanti yoktur.

Türkiye’de: Mümkün olan her durumda izin alınmalı veya lisans anlaşması yapılmalıdır. “Küçük” veya “önemsiz” kullanımlar bile risk taşır.

Gömülü İçerik (Embedding) Özelinde

ABD: Hames kararı, gömülü videolardaki thumbnail kullanımlarının fair use kapsamında değerlendirilebileceğini gösterdi.

Türkiye: YouTube veya başka platformlardan video gömmek yaygın bir uygulama olsa da, thumbnail’deki telif hakkıyla korunan içerikler FSEK açısından risk oluşturabilir. Platform şartları ve kullanım izinleri dikkatlice incelenmelidir.

Sonuç

Hames v. Townsquare Media kararı, ABD telif hakkı hukukunda de minimis doktrini ile fair use arasındaki nüanslı ilişkiyi göstermektedir. Mahkeme, kullanımın de minimis olmadığını tespit etse de, dönüştürücü kullanım nedeniyle fair use savunmasını kabul etmiştir.

Türk hukukunda ise durum farklıdır. FSEK’in katı yapısı ve sınırlı istisnalar sistemi, benzer bir kullanımın ihlal olarak değerlendirilmesine yol açabilir. Bu durum, Türkiye’de dijital içerik üreticileri için önemli zorluklar yaratmaktadır.

Dijital çağda, içerik paylaşımı ve kullanımı giderek karmaşıklaşmaktadır. FSEK’in, ABD fair use doktrinine benzer esnek mekanizmalarla güncellenmesi veya en azından dijital ortamdaki kullanımlar için özel düzenlemeler getirilmesi, hem telif hakkı sahiplerinin haklarını koruyacak hem de dijital ekosistemde makul kullanımlara olanak sağlayacak bir denge kurulmasına yardımcı olabilir.


Yasal Uyarı: Bu yazı bilgilendirme amaçlıdır ve hukuki tavsiye niteliği taşımaz. Telif hakkı konularında somut durumlarınız için uzman hukukçulara danışmanız önerilir👇

emre@emrekurt.av.tr | 0551 942 20 34 (Whatsup)

#TelifHakkı #CopyrightLaw #FairUse #FSEK #DeMinimis #Dijitalİçerik #FikriMülkiyet #IPLaw #Hukuk #Avukat