İçeriğe geç
Anasayfa » FSEK Madde 68 ve Madde 70 Uyarınca Tazminat Taleplerinin Birlikte İleri Sürülmesi

FSEK Madde 68 ve Madde 70 Uyarınca Tazminat Taleplerinin Birlikte İleri Sürülmesi

I. Giriş
Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (FSEK) Kapsamında Tazminat Hukukunun Genel Çerçevesi
Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (FSEK), Türkiye’de fikri ve sanatsal yaratımların korunmasında temel bir yasal dayanak teşkil etmektedir. Kanun’un 1. maddesinde belirtildiği üzere, FSEK’in birincil amacı, eser sahiplerinin, icracı sanatçıların, fonogram yapımcılarının, film yapımcılarının ve radyo-televizyon kuruluşlarının eserleri üzerindeki haklarını güvence altına almaktır. Bu koruma, bir fikri esere içkin olan hem manevi hakları hem de mali hakları kapsamaktadır.
Hak ihlali durumlarında, FSEK çeşitli hukuki yolları sunmaktadır. Bunlar arasında tecavüzün men’i (saldırının önlenmesi), tecavüzün ref’i (saldırının sonuçlarının ortadan kaldırılması) ve çeşitli tazminat türleri bulunmaktadır. Önemle belirtilmelidir ki, bu davalar “birlikte veya ayrı olarak” açılabileceği hükme bağlanmıştır, bu da hak sahibine hukuki stratejilerini belirlemede esneklik sağlamaktadır. Manevi haklar, eserin umuma arz yetkisi, adın belirlenmesi yetkisi ve eserde değişiklik yapılmasını men etme hakkı gibi, eser sahibinin kişiliğiyle derinden bağlantılı ve genellikle devredilemez nitelikte haklardır, ancak kullanımları devredilebilir. Mali haklar ise çoğaltma, yayma, temsil ve işleme gibi hakları kapsar; bunlar genellikle devredilebilir ve ticari sömürünün temelini oluşturur.
Madde 68 ve Madde 70’in Temel Ayrımı ve Birlikte Talep Edilebilirlik Sorunsalı
FSEK Madde 68 ve Madde 70, fikri mülkiyet ihlallerinden kaynaklanan tazminat taleplerini düzenleyen kilit hükümlerdir; ancak nitelikleri, koşulları ve kapsadıkları zararlar açısından önemli farklılıklar gösterirler. Madde 68, kendine özgü “üç kat tazminat” mekanizmasını sunarken, Madde 70 genel maddi ve manevi zararlar ile haksız elde edilen karın iadesini ele almaktadır.
Bu raporun odak noktasını oluşturan temel hukuki soru, bu farklı tazminat mekanizmalarının aynı ihlal fiili için eş zamanlı olarak talep edilip edilemeyeceğidir. Bu soru sadece usuli bir mesele olmanın ötesinde, sebepsiz zenginleşme, caydırıcılık ve her bir maddenin ardındaki özel yasama amacı gibi temel hukuk prensiplerine de derinlemesine inmektedir. Bu maddeler arasındaki etkileşimin anlaşılması, fikri mülkiyet uyuşmazlıklarında etkili bir hukuki uygulama için hayati öneme sahiptir.
FSEK’in genel olarak davaların “birlikte veya ayrı olarak” açılabileceği yönündeki hükmü , ilk bakışta geniş bir esneklik sunuyor gibi görünse de, Madde 68 ve Madde 70’in daha derinlemesine incelenmesi, belirli koşullar altında veya belirli talepler birleştirildiğinde potansiyel kısıtlamaları veya indirimleri ortaya koymaktadır. Örneğin, Madde 68’deki “üç kat tazminat” mekanizması, basitleştirilmiş ve caydırıcı bir çözüm olarak tasarlanmıştır. Bu durum, Madde 70/2 kapsamındaki genel maddi tazminat talebini gereksiz kılabilir. Bu durum, FSEK’in çeşitli araçlar sunmasına rağmen, bu araçlar arasındaki seçimin rastgele olmadığını göstermektedir. Yasama organı, farklı zarar türleri ve ispat güçlükleri için özel çözümler geliştirmiştir.
Bu durumun bir sonucu olarak, Madde 68, Madde 70 veya bunların bir kombinasyonu altında dava açma kararı, sadece usuli bir tercih olmaktan öte, stratejik bir önem taşımaktadır. Bu karar, ispat yükünü, potansiyel tazminat kapsamını ve ihlale konu malların imhası gibi diğer ref’i taleplerinin aynı anda talep edilip edilemeyeceğini doğrudan etkilemektedir. Hak sahibinin, Madde 68’in sunduğu ispat kolaylığını, Madde 70/2’nin potansiyel olarak daha yüksek ancak ispatı daha zor olan fiili zarar tazminatı ile dikkatlice karşılaştırması ve manevi tazminatın ayrı niteliğini göz önünde bulundurması gerekmektedir.
II. FSEK Madde 68 Kapsamında Tazminat Talebi: “Bedelin Üç Katı”
Hukuki Niteliği: Medeni Ceza ve Farazi Sözleşme İlkesi
FSEK Madde 68, mali hak ihlallerini tazmin etmek için özel bir mekanizma sunar. Bu madde, hak sahibine, “bir sözleşme yapılmış olması halinde isteyebileceği bedelin veya bu Kanun hükümleri uyarınca tespit edilecek rayiç bedelin en çok üç kat fazlasını” talep etme imkanı tanır. Bu hüküm genellikle “üç kat tazminat” olarak adlandırılır.
Bu üç kat tazminatın temel hukuki nitelendirmesi, Ceza Hukuku’ndaki bir ceza veya geleneksel bir sözleşme cezası olmaktan ziyade, bir “medeni ceza” olmasıdır. Bu düzenlemenin amacı ikilidir: ihlalde bulunanları yetkisiz kullanımdan caydırmak ve ihlalin sonuçlarının tamamen ortadan kaldırılmasını sağlamaktır. Madde 68, “kanuni bir ceza hükmü” niteliğindedir.
FSEK Madde 68’in temelinde yatan bir diğer prensip ise “farazi sözleşme ilkesi”dir. Bu doktrin, hak sahibinin FSEK Madde 68 uyarınca tazminat talep etmesi ve almasıyla birlikte, yetkisiz kullanım için hak sahibi ile ihlalde bulunan arasında varsayımsal bir sözleşme ilişkisinin var olduğunun kabul edilmesini öngörür. Sonuç olarak, hak sahibi, böyle bir sözleşme kapsamında sahip olacağı tüm hak ve yetkileri ileri sürebilir. Bu hukuki kurgu, geçmişteki yetkisiz kullanımı geriye dönük olarak meşrulaştırarak, varsayımsal sözleşme kapsamındaki bir “yasal kullanım” haline dönüştürmektedir.
Talep Şartları: Kusur ve Zarar İspatı Gerekliliği
FSEK Madde 68 kapsamında talep ileri sürmenin önemli bir avantajı, hak sahibinin üzerindeki ispat yükünün hafifletilmiş olmasıdır. Genel haksız fiil davalarının aksine, hak sahibinin fiili zararı veya ihlalde bulunanın kusurunu ispat etmesi gerekmemektedir. İhlal fiilinin gerçekleşmiş olması, bu madde kapsamında tazminat talep etme hakkını doğurmak için yeterlidir.
Bu hüküm, fikri mülkiyet davalarında belirli zararların niceliksel olarak belirlenmesi ve ispatlanmasının genellikle zorluğunu hafifletmek amacıyla tasarlanmıştır. Böylece, ispat edilemeyen zararların haksız yere hak sahibinin üzerinde kalması engellenmek istenmektedir. “Bedel” genellikle mevcut benzer lisans sözleşmelerine göre veya bunların yokluğunda varsayımsal bir piyasa rayici üzerinden hesaplanır.
Yasama organının, FSEK Madde 68 talepleri için fiili zarar ve kusur ispatı zorunluluğunu kaldırma kararı , daha erişilebilir ve etkin bir hukuki çözüm yaratma yönündeki bilinçli bir politikayı işaret etmektedir. Fikri mülkiyet davalarında kesin mali kayıpların veya ihlalde bulunanın özel kastının ispatı son derece zor olabilir. FSEK Madde 68’i bir “medeni ceza” olarak sınıflandırarak , yasa sadece tazminat sağlamakla kalmaz, aynı zamanda caydırıcı bir unsur da içerir, böylece dava sürecini basitleştirir ve hakların etkin bir şekilde uygulanmasını teşvik eder. Bu durum, Madde 68’i, özellikle bireysel olarak küçük ancak yaygın ihlallerde, belirli zararları ispat etme maliyetinin potansiyel tazminatı aşabileceği durumlarda, son derece çekici bir seçenek haline getirmektedir.
Kapsamı ve Sınırlamaları: Diğer Ref Talepleriyle İlişkisi
FSEK Madde 68’in önemli bir sınırlaması, diğer “tecavüzün ref’i” (ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması) talepleri üzerindeki etkisidir. Hak sahibi, FSEK Madde 68 uyarınca üç kat tazminatı tercih ettiğinde, tazminat kapsamındaki belirli yetkisiz kullanımlar için, ihlale konu kopyaların toplatılması veya imha edilmesi gibi diğer ref’i eylemlerini aynı anda talep edemez. Bu durum, farazi sözleşme ilkesinin doğrudan bir sonucudur: tazminat ödendikten sonra, geçmişteki yetkisiz kullanım lisanslanmış sayılır ve bu dönem için “ref’i” talebinin dayanağı ortadan kalkar.
“Farazi sözleşme” ilkesi kendine özgü bir hukuki kurgudur. Madde 68’e göre ödeme yapıldığında, yetkisiz kullanım geriye dönük olarak meşrulaştırılır. Bu durum, geçmiş ihlalleri çözmek için güçlü bir araç olmakla birlikte, bir paradoks yaratır: hak sahibi bir ihlal için tazminat alır, ancak o ihlal aynı zamanda kapsanan dönem için “yasallaşmış” kabul edilir. Bu içsel meşrulaştırma, aynı ihlal dönemi veya kapsamı için diğer “ref’i” (ortadan kaldırma/imha) taleplerinin genellikle neden engellendiğini açıklamaktadır.
Bu durumun bir sonucu olarak, hak sahipleri “farazi sözleşmenin” zamansal ve maddi kapsamını dikkatle değerlendirmelidir. Eğer ihlal devam ediyorsa, Madde 68 kapsamında talepte bulunmak geçmişteki yetkisiz kullanımı çözebilir, ancak gelecekteki ihlalleri otomatik olarak engellemeyebilir; bu durumda gelecekteki fiiller için ayrı “men’i” (saldırının önlenmesi) davaları açılması gerekebilir. Madde 68’i seçmek, geçmişteki ihlal için bir “bedel” kabul etme yönünde stratejik bir karar anlamına gelir; bu, ihlal eden materyallerin fiziksel olarak ortadan kaldırılması veya imhası yoluyla ihlalin tamamen geri alınmasını talep etmek yerine, ödeme ile kapsanan dönem için ihlalin sonuçlarını kabul etmek demektir.
Yargıtay İçtihatlarında Madde 68’in Yorumu
Yargıtay, FSEK Madde 68’i, mali hak ihlallerine uygulanan özel ve bağımsız bir hüküm olarak tutarlı bir şekilde yorumlamaktadır. Bu madde, genel haksız fiil hukuku taleplerinden ayrı değerlendirilmektedir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, FSEK Madde 68 kapsamındaki “bedel” davasının, “kusurlu davranış” unsuru aranmayan bir dava olduğunu ve haksız fiil sebebiyle açılan tazminat davalarıyla karıştırılmaması gerektiğini açıkça belirtmiştir. Bu ayrım, FSEK Madde 68 ile Madde 70 arasındaki etkileşimi anlamak için temeldir.
III. FSEK Madde 70 Kapsamında Tazminat Talepleri
Manevi Haklara Tecavüz Halinde Manevi Tazminat (FSEK m. 70/1)
FSEK Madde 70/1, eser sahibinin manevi haklarının ihlalini özel olarak ele alır ve uğranılan manevi zarar için manevi tazminat talep etme hakkı tanır. Manevi haklar, eser sahibinin kişiliğiyle ayrılmaz bir şekilde bağlantılıdır ve eserin umuma arz yetkisi, adın belirtilmesi hakkı ve eserde değişiklik yapılmasını men etme hakkı gibi hakları içerir.
Bu talebin kilit bir özelliği, FSEK Madde 68’e benzer şekilde, ihlalde bulunanın kusurunun manevi tazminat talep etmek için bir ön koşul olmamasıdır. Manevi bir hakkın ihlali tek başına talebi doğurmak için yeterlidir. Ayrıca, manevi zararın kendisinin varlığı ihlalden kaynaklandığı varsayılır ve ayrı bir ispat gerektirmez.
Mahkeme, manevi tazminat miktarını takdir etmede geniş bir takdir yetkisine sahiptir. Bu tazminat parasal olabileceği gibi, eser sahibinin itibarını ve saygınlığını geri kazandırmayı amaçlayan kamuya açık özür dileme, hatalı yayınların düzeltilmesi veya diğer telafi edici önlemler gibi başka şekillerde de belirlenebilir. Önemli olarak, manevi tazminat talep etme hakkı, eserin her yeni yetkisiz kullanımında yeniden doğabilir, bu da hakkın sürekli niteliğini göstermektedir.
Mali Haklara Tecavüz Halinde Maddi Tazminat (FSEK m. 70/2)
FSEK Madde 70/2, eser sahibinin mali hakları ihlal edildiğinde maddi tazminat talep etme imkanı sunar. Bu hüküm, hukuki dayanağı açısından FSEK Madde 68’den temelde farklıdır.
FSEK Madde 68 ve Madde 70/1’in aksine, FSEK Madde 70/2 kapsamındaki bir talep, Türk Borçlar Kanunu’nda (TBK) düzenlenen genel haksız fiil hükümleri sorumluluğuna dayanmaktadır. Bu, FSEK Madde 70/2 kapsamında başarılı bir talep için, hak sahibinin üç temel unsuru ispat yükünü taşıması gerektiği anlamına gelir: ihlalde bulunanın kusuru, uğranılan fiili mali zarar ve ihlal fiili ile zarar arasında doğrudan bir illiyet bağı. Bu talep, hak sahibinin ölçülebilir mali kayıplarını doğrudan tazmin etmeyi amaçlar.
Elde Edilen Karın Devri Talebi (FSEK m. 70/3)
FSEK Madde 70/3, başka bir ayrı hukuki çare sunar: ihlalde bulunanın eserin yetkisiz kullanımından elde ettiği karın (elde edilen karın devri) hak sahibine iadesini talep etme hakkı. Bu talep, Türk Borçlar Kanunu’nda (TBK) düzenlenen vekaletsiz iş görme hukuki ilkesine dayanmaktadır.
Bu talebin önemli bir avantajı, FSEK Madde 68 ve Madde 70/1’e benzer şekilde, ihlalde bulunanın kusurunun karın iadesini talep etmek için bir gereklilik olmamasıdır. Odak noktası, ihlalde bulunanın sebepsiz zenginleşmesi olup, eylemlerinin kusurluluğu veya hak sahibinin belirli kar kaybı değildir.
FSEK Madde 70, kusur gerekliliği açısından kritik bir iç ayrım sergilemektedir. FSEK 70/1 (manevi tazminat) ve FSEK 70/3 (karın iadesi) ihlalde bulunanın kusurunun ispatını gerektirmezken , FSEK 70/2 (maddi tazminat) bunu açıkça gerektirir ve genel haksız fiil ilkeleriyle uyumludur. Bu durum, bir gözden kaçırma değil, kasıtlı bir yasama tercihidir. Manevi haklar, eser sahibinin kişiliği için o kadar temel kabul edilir ki, niyetten bağımsız olarak ihlalleri tazminatı gerektirir. Benzer şekilde, karın iadesi, ihlalde bulunanın kusurundan ziyade sebepsiz kazancına odaklanır. Ancak maddi tazminat, kusurun sorumluluk için bir ön koşul olduğu geleneksel haksız fiil çerçevesine bağlı kalır.
Madde 70’in bu “kusur” ayrımı, dava stratejisini önemli ölçüde etkilemektedir. Hak sahipleri, manevi tazminat ve karın iadesi taleplerini daha düşük bir ispat yüküyle takip edebilirler, bu da onları daha erişilebilir hukuki yollar haline getirir. Buna karşılık, doğrudan maddi kayıp için kusur, zarar ve illiyet bağını ispatlama gibi daha zorlu bir görev devam etmektedir. Bu durum, FSEK’in fikri mülkiyet korumasına yönelik kapsamlı yaklaşımını vurgulamakta; zararın çeşitli yönlerini (kişisel, ekonomik kayıp, sebepsiz zenginleşme) özel ispat gereklilikleriyle ele almaktadır.
IV. FSEK Madde 68 ve Madde 70 Taleplerinin Birlikte İleri Sürülmesi
Genel İlke: Madde 68 ve Madde 70/2 (Maddi Tazminat) Taleplerinin Birlikteliği
Hem hukuki doktrinde hem de Yargıtay içtihatlarında hakim ve tutarlı görüş, FSEK Madde 68 (üç kat tazminat) ve FSEK Madde 70/2 (haksız fiil hukukuna dayalı maddi tazminat) kapsamındaki taleplerin aynı ihlal için eş zamanlı olarak talep edilemeyeceğidir.
Bu münhasırlığın ardındaki gerekçe, FSEK Madde 68 tarafından sağlanan üç kat tazminatın, hak sahibinin zararlarını karşılamaya yeterli kabul edilen özel bir hüküm olmasıdır. Bu hüküm, zararın açıkça ispatını gerektirmeksizin, zımnen hak sahibinin kaybını karşılayan bir “medeni ceza” işlevi görür. FSEK Madde 68’e ek olarak FSEK Madde 70/2 kapsamında ayrı bir maddi tazminat talebine izin vermek, aynı mali zarar için sebepsiz zenginleşmeye veya çifte tazminata yol açacaktır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, kusurun aranmadığı FSEK Madde 68 kapsamındaki “bedel” davasının, haksız fiile dayalı FSEK Madde 70/2 kapsamındaki maddi tazminat talepleriyle karıştırılmaması gerektiğini defalarca vurgulamıştır.
FSEK Madde 68 ve FSEK Madde 70/2 taleplerinin aynı ihlal için aynı anda ileri sürülemeyeceği ve FSEK Madde 68 ile FSEK Madde 70/3 birleştirildiğinde zorunlu indirimin uygulanması , temel bir hukuk ilkesini açıkça ortaya koymaktadır: hak sahibinin sebepsiz zenginleşmesini veya çifte tazminat almasını engellemek. FSEK, eser sahiplerini güçlü bir şekilde korumayı amaçlarken, aynı zamanda adalet ve orantılılık ilkelerine de bağlı kalmaktadır. Madde 68, cezai bir unsur (üç kat) ve basitleştirilmiş bir zarar değerlendirmesi içeren kendine özgü bir hukuki yol olarak, maddi kaybı karşılamaya yeterli kabul edilir, bu da Madde 70/2 kapsamındaki ayrı bir genel maddi zarar talebini gereksiz ve potansiyel olarak aşırı kılar.
Bu ilke, stratejik davalarda kritik bir belirleyicidir. Hak sahipleri, ispatı daha kolay olan FSEK Madde 68 (ki bu madde bir “medeni ceza” ve varsayımsal zarar kapsamı içerir) ile daha geleneksel, kusura dayalı FSEK Madde 70/2 (ki bu madde fiili, belirli zararların ispatını gerektirir) arasında bilinçli bir seçim yapmak zorundadır. Aynı mali kayıp için her ikisini birden talep edemezler. Bu durum, yasal bir tutarın elde edilme kolaylığı ile daha yüksek, ancak ispatı daha zor olan fiili zarar tazminatı arasında stratejik bir denge kurmayı zorunlu kılmaktadır.
FSEK Madde 68 ve Madde 70 Karşılaştırmalı Analizi Özellik FSEK Madde 68 FSEK Madde 70/1 (Manevi Tazminat) FSEK Madde 70/2 (Maddi Tazminat) FSEK Madde 70/3 (Elde Edilen Karın Devri) Hukuki Niteliği Medeni Ceza, Farazi Sözleşme Manevi Hak İhlali Haksız Fiil (Genel Hükümler) Vekaletsiz İş Görme Kusur Şartı Aranmaz Aranmaz Aranır Aranmaz Zarar İspatı Gerekmez (Kanuni Karine) Gerekmez (Manevi Zarar Kendiliğinden Doğar) Gerekir (Fiili Zarar) Gerekmez (Haksız Kazanım) Amaç Caydırıcılık, Zararın Basit İspatı, Medeni Ceza Manevi Tatmin, Kişilik Haklarının Korunması Maddi Kaybın Telafisi Haksız Kazanımın Geri Alınması Kapsamı Mali Haklar Manevi Haklar Mali Haklar Mali Haklar Diğer Taleplerle İlişkisi Ref’i Taleplerini Kapsar. FSEK 70/3 ile birlikte istenirse indirilir. FSEK 70/2 ile birlikte istenemez. FSEK 70/1 ile birlikte istenebilir. İstisnalar ve Özel Durumlar: Madde 68 ve Madde 70/1 (Manevi Tazminat) Taleplerinin Birlikteliği FSEK Madde 68 (mali haklar için üç kat tazminat) ve FSEK Madde 70/1 (manevi hak ihlali için manevi tazminat) kapsamındaki talepler genellikle eş zamanlı olarak ileri sürülebilir. Bunun nedeni, bu iki hükmün farklı türde zararları ele almasıdır: FSEK Madde 68 mali kayıpları tazmin eder (veya bunların yerine kanuni bir ceza sağlar), FSEK Madde 70/1 ise eser sahibinin kişiliğine ve itibarına verilen manevi zararı tazmin eder. Farklı yönleri korudukları için, bunların eş zamanlı ileri sürülmesi çifte tazminata yol açmaz. Her iki talep de kusur ispatı gerektirmeme özelliğini paylaşır. Madde 68 ve Madde 70/3 (Elde Edilen Karın Devri) Taleplerinin Birlikteliği FSEK Madde 68 (üç kat tazminat) ve FSEK Madde 70/3 (karın iadesi) kapsamındaki talepler de birlikte ileri sürülebilir. Ancak, önemli bir uyarı bulunmaktadır: her ikisi de talep edildiğinde, FSEK Madde 68 kapsamında hükmedilen miktar, FSEK Madde 70/3 kapsamında iade edilen kar miktarınca indirilecektir. Bu indirim mekanizması, hak sahibinin aynı ekonomik fayda için çifte tazminat almasını engellemek amacıyla özel olarak tasarlanmıştır. FSEK Madde 68 (mali hakların ihlali) ile FSEK Madde 70/1 (manevi hak ihlali) taleplerinin birleştirilmesine izin verilmesi , fikri mülkiyet hukukunda manevi ve mali zararların ayrı hukuki kategoriler olduğunu vurgulamaktadır. Mali bir hakkın ihlali (örneğin, yetkisiz çoğaltma veya yayma) ölçülebilir ekonomik kayba neden olurken, manevi bir hakkın ihlali (örneğin, yanlış atıf, eserin yetkisiz değiştirilmesi) eser sahibinin kişisel bütünlüğüne, itibarına ve eseriyle olan ilişkisine parasal olmayan zarar verir. Bunlar ayrı ve bağımsız zarar kategorileridir ve bu nedenle, çifte tazminata yol açmadan ayrı tazminat talepleri eş zamanlı olarak ileri sürülebilir. Bu açık ayrım, mevcut hukuki yolların kapsamlı bir şekilde anlaşılması için hayati öneme sahiptir. Hak sahipleri, Madde 70/1 kapsamında manevi tazminat talep etmeyi her zaman göz önünde bulundurmalıdır, çünkü bu, Madde 68 talebiyle engellenmeyen ayrı bir talep başlığıdır ve daha da önemlisi, kusur ispatı gerektirmez. Bu, bir ihlal nedeniyle bir eser sahibinin yaşayabileceği hem ekonomik hem de kişisel mağduriyeti ele alarak daha geniş bir tazminat kapsamı sağlar. Doktrindeki Görüşler ve Yargıtay Kararlarının Gelişimi Bazı önceki Yargıtay kararları, FSEK 68 ve 70/2’nin eş zamanlı talep edilmesine izin veriyor gibi yorumlanmış olsa da , özellikle Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun (örneğin, E. 2017/11-71 K. 2020/483 T. 30.6.2020) daha yeni ve tutarlı duruşu, aynı mali zarar için FSEK 68 ve FSEK 70/2’nin karşılıklı münhasırlığını net bir şekilde belirtmektedir. Bu yargısal tutarlılık, FSEK 68’in hak sahibinin mali kaybını karşılamaya yeterli kabul edilen özel, basitleştirilmiş bir hukuki yol olarak yasama amacını vurgulamaktadır. Bu durum, ayrı, genel bir maddi zarar talebini engellemektedir. FSEK 68’in “medeni ceza” yönü, ek maddi tazminatı gereksiz kılan her şeyi kapsayan bir mali çözüm olarak görülmektedir. Yargıtay İçtihatları Özeti: FSEK 68 ve 70 Birlikte Talep Edilebilirliği Karar Tarihi/Numarası Konu Kararın Özeti FSEK Maddeleriyle İlişkisi (Birlikte Talep Edilebilirlik) — — — — Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E. 2017/11-71 K. 2020/483 T. 30.6.2020 FSEK 68 ve FSEK 70/2 (Maddi Tazminat) Taleplerinin Birlikteliği. FSEK 68, kusur aranmayan özel bir “bedel” davası olup, haksız fiil sebebiyle açılan maddi tazminat (FSEK 70/2) davası ile karıştırılmamalıdır. FSEK 68/1 uyarınca hükmedilen bedel, hak sahibinin zararını rahatlıkla karşılayacağından, bu maddeye dayanılarak açılan bir davada ayrıca FSEK 70/2 gereğince maddi tazminat talep edilmesi mümkün değildir. FSEK 68 ve FSEK 70/2 birlikte istenemez. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, E.2005/8095, K. 2006/7919 FSEK 68 ve FSEK 70/1 (Manevi Tazminat) Taleplerinde Kusur Şartı. FSEK 68 ve FSEK 70/1 uyarınca tazminat talep edilebilmesi için davalıların kusurlu olmaları şart olmayıp, ihlal kabul edilen eylemlerin varlığı yeterlidir. FSEK 68 ve FSEK 70/1 kusur aranmadan talep edilebilir, bu da birlikte talep edilebilirliklerine engel teşkil etmez. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E. 2015/14042 K. 2017/1973 T. 30.5.2017 FSEK 68 ve FSEK 70/3 (Elde Edilen Karın Devri) Taleplerinin Birlikteliği. FSEK m. 68 kapsamında rayiç bedelin 3 katının FSEK m. 70/3 kapsamında elde edilen karla birlikte talep edildiği durumda, madde 68 kapsamında talep edilen miktar indirilecektir (m. 70/3 son cümle). FSEK 68 ve FSEK 70/3 birlikte istenebilir ancak FSEK 68’den indirim yapılır. V. Hukuki Stratejiler ve Öneriler Hak Sahibinin Seçimlik Hakları ve Dava Stratejisi Aynı mali kayıp için FSEK Madde 68 ve FSEK Madde 70/2’nin karşılıklı münhasırlığı göz önüne alındığında, hak sahibi kritik bir stratejik seçimle karşı karşıyadır. Karar, ihlalin özel koşulları, mevcut deliller ve müvekkilin hedefleri hakkında kapsamlı bir değerlendirmeye dayanmalıdır.

  • Seçenek 1: FSEK Madde 68’i Takip Etmek: Bu seçenek, fiili zararların veya ihlalde bulunanın belirli kusurunun ispatının zor veya pratik olmadığı durumlarda oldukça avantajlıdır. Tazminata giden yolu basitleştirir, yasal bir çarpan (varsayımsal lisans ücretinin veya piyasa değerinin üç katına kadar) caydırıcı bir etki yapar ve zarar değerlendirmesini kolaylaştırır. Ancak, genellikle bir ödünleşme içerir: ödeme ile kapsanan geçmiş ihlal fiilleri için diğer “ref’i” (ortadan kaldırma/imha) taleplerini engeller, çünkü ödeme geriye dönük olarak bu kullanımları meşrulaştırır.
  • Seçenek 2: FSEK Madde 70/2’yi Takip Etmek: Bu seçenek, hak sahibinin fiili mali zararlarını, ihlalde bulunanın kusurunu ve ihlal fiili ile zarar arasında doğrudan bir illiyet bağını açıkça ispatlamak için güçlü delillere sahip olduğu durumlarda uygundur. Önemli zararların sağlam bir şekilde ispatlanabilmesi durumunda potansiyel olarak daha yüksek bir parasal ödül sağlayabilse de, bu yol önemli ölçüde daha ağır bir ispat yükü taşır.
  • Birleşik Talepler (İzin Verilen Kombinasyonlar):
  • FSEK Madde 68 ve FSEK Madde 70/1 (Manevi Tazminat): Bu talepler, aynı ihlal fiilinden kaynaklanan farklı zarar kategorilerini (mali ve manevi) ele aldıkları için herhangi bir engelleme veya indirim olmaksızın eş zamanlı olarak takip edilebilir. Her ikisi de kusur ispatı gerektirmeme avantajına sahiptir.
  • FSEK Madde 68 ve FSEK Madde 70/3 (Elde Edilen Karın Devri): Bu talepler birleştirilebilir. Ancak, sebepsiz zenginleşmeyi önlemek için, FSEK Madde 68 kapsamında hükmedilen miktar, FSEK Madde 70/3 kapsamında iade edilen kar miktarınca indirilecektir. Bu, hak sahibinin hem yasal bir ceza/varsayımsal zararı hem de ihlalde bulunanın haksız kazancını geri almasını sağlar, ancak aynı ekonomik fayda için çifte tazminat olmamasını garanti eder.
  • FSEK Madde 70/2 (Maddi Tazminat) ve Diğer FSEK 70 Alt Hükümleri: FSEK Madde 70/2, FSEK Madde 70/1 (manevi tazminat) ve FSEK Madde 70/3 (karın iadesi) ile birleştirilebilir, çünkü bunlar ayrı talep başlıklarını temsil eder.
    İspat Yükü Açısından Farklılıklar
    FSEK 68 ve 70 alt hükümlerindeki farklı ispat gereklilikleri, dava stratejisinde kritik bir faktördür:
  • FSEK Madde 68: Hak sahibi, fiili zararları ve ihlalde bulunanın kusurunu ispat etme yükünden önemli ölçüde muaftır. İhlal olgusunun kendisi yeterlidir. İspat yükü etkili bir şekilde ihlalde bulunana geçerek eseri kullanma konusunda meşru bir hakka sahip olduğunu kanıtlamasını gerektirir.
  • FSEK Madde 70/1 (Manevi Tazminat): Manevi tazminat için hak sahibi sadece manevi haklarının ihlalini ispatlamalıdır. Manevi zararın varlığı varsayılır ve ihlalde bulunanın kusuru bir ön koşul değildir.
  • FSEK Madde 70/2 (Maddi Tazminat): Bu talep, ispat yükünün tamamını hak sahibine yükler. Hak sahibi, genel haksız fiil hukuku ilkeleri doğrultusunda, ihlalde bulunanın kusurunu, uğranılan fiili mali zararın belirli miktarını ve ihlal fiili ile ispatlanan zarar arasında doğrudan bir illiyet bağını tesis etmelidir.
  • FSEK Madde 70/3 (Elde Edilen Karın Devri): Hak sahibi, ihlalde bulunanın yetkisiz kullanımdan elde ettiği haksız kazancı ispatlamalıdır. Ancak, kusur veya hak sahibinin belirli kar kaybının ispatı gerekmez.
    FSEK 68, 70/1, 70/2 ve 70/3 arasındaki farklı ispat yükü gereklilikleri rastgele değildir. Bunlar, farklı bağlamlarda dava riskini tahsis etmek ve adaleti basitleştirmek için bilinçli bir yasama politikasını temsil etmektedir. Fiili zarar veya kusurun ispatının doğası gereği karmaşık olduğu durumlarda (örneğin, FSEK 68’in tasarımında kabul edildiği gibi birçok fikri mülkiyet davasında), hak sahibi üzerindeki yük hafifletilir, böylece hakların uygulanması teşvik edilir. Tersine, daha kesin, telafi edici bir yaklaşımın amaçlandığı durumlarda (FSEK 70/2), ispat yükü daha yüksek kalır. Bu durum, FSEK’in fikri mülkiyet davalarında içsel ispat güçlüklerini ele almak için özel yasal araçlar sağlamak suretiyle, hak sahipleri için güçlü koruma ile hukuki süreçlerde adalet ve orantılılık temel ilkelerine bağlılık arasında bir denge kurmayı amaçladığını göstermektedir.
    FSEK 68’in açıkça bir “medeni ceza” olarak nitelendirilmesi , ikili bir işlevi olduğunu ima eder: sadece telafi edici değil, aynı zamanda cezalandırıcı ve caydırıcı bir unsuru da taşır. FSEK 68 seçildiğinde FSEK 70/2’nin (maddi tazminat) talep edilmesinin engellenmesi , yasa koyucunun “medeni cezanın”, aksi takdirde 70/2 kapsamında talep edilecek tüm maddi kayıpları karşılamaya yeterli olduğunu düşündüğünü güçlü bir şekilde göstermektedir. Bu, yasama organının, cezai bir bileşeni zımnen içeren sağlam, ancak basitleştirilmiş bir mali çözüm sağlama niyetine dair güçlü bir beyandır.
    FSEK 68’in “medeni ceza” yönü, hak sahiplerinin bu yolu seçerek, fiili kaybın kesin, kalem kalem hesaplanması yerine, tazminat ile cezai bir unsuru birleştiren yasal bir tutarı tercih ettikleri anlamına gelir. Bu, özellikle yaygın ancak bireysel olarak küçük ihlallerde, kesin fiili zararların niceliksel olarak belirlenmesinin orantısız derecede maliyetli olacağı, ancak çarpanın caydırıcı etkisinin arzu edildiği durumlarda özellikle faydalı olabilir. Bu durum, telafi edici, cezalandırıcı ve caydırıcı amaçları tek bir yasal çerçevede birleştiren fikri mülkiyet hukuku çözümlerinin benzersiz doğasını daha da vurgulamaktadır.
    VI. Sonuç
    Özet ve Temel Bulgular
    Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (FSEK), fikri ve sanatsal hak ihlallerini ele almak için kapsamlı, ancak nüanslı bir çerçeve sunar ve bu çerçeve öncelikli olarak FSEK Madde 68 ve Madde 70 üzerinden işler.
    FSEK Madde 68, bir “medeni ceza” olarak işlev gören ve “farazi sözleşme ilkesi” altında çalışan benzersiz bir “üç kat tazminat” mekanizması kurar. Bu maddenin temel avantajı, fiili zararların veya ihlalde bulunanın kusurunun ispatına gerek olmamasıdır. Ancak, FSEK Madde 68’i seçmek, genellikle ödeme ile kapsanan geçmiş fiiller için diğer “ref’i” (ortadan kaldırma/imha) taleplerini engeller.
    FSEK Madde 70, üç farklı talep türünü kapsar: manevi tazminat (m. 70/1), maddi tazminat (m. 70/2) ve karın iadesi (m. 70/3). Manevi tazminat (m. 70/1) ve karın iadesi (m. 70/3) kusur ispatı gerektirmez , zararın niteliğine veya sebepsiz zenginleşmeye odaklanır. Buna karşılık, maddi tazminat (m. 70/2) genel haksız fiil hukuku ilkelerine dayanır ve kusur, fiili zarar ve illiyet bağı ispatını gerektirir.
    Eş Zamanlı Talepler:
    En kritik bulgu, FSEK Madde 68 ve FSEK Madde 70/2’nin (maddi tazminat) aynı mali kayıp için genellikle karşılıklı olarak münhasır olduğudur. Yargıtay, FSEK Madde 68’in zararları karşılamaya yeterli ve kapsamlı bir medeni ceza olarak kabul edildiğini ve çifte tazminatı önlediğini tutarlı bir şekilde belirtmektedir.
    Ancak, FSEK Madde 68, FSEK Madde 70/1 (manevi tazminat) ile meşru bir şekilde birleştirilebilir, çünkü bu talepler farklı türde zararları (mali ve manevi) ele almaktadır.
    Ayrıca, FSEK Madde 68, FSEK Madde 70/3 (karın iadesi) ile birleştirilebilir, ancak önemli bir uyarı ile: FSEK Madde 68 kapsamında talep edilen miktar, sebepsiz zenginleşmeyi önlemek için FSEK Madde 70/3 kapsamında iade edilen kar miktarınca indirilecektir.
    Hukuki Çıkarımlar ve Gelecek Perspektifi
    FSEK, fikri mülkiyet tazminatı için sofistike ve nüanslı bir çerçeve oluşturarak, hak sahipleri için etkin caydırıcılık ve basitleştirilmiş tazminat ihtiyacını, sebepsiz zenginleşmenin önlenmesi gibi temel hukuk ilkeleriyle dikkatlice dengelemektedir.
    Hukuk uygulayıcıları için bu durum, davalara son derece stratejik bir yaklaşım gerektirmektedir. FSEK Madde 68 ve FSEK Madde 70/2 arasındaki seçim, tüm ispat yükünü ve potansiyel sonucu belirleyen temel bir karardır. İhlalin özel niteliği, delillerin mevcudiyeti ve gücü (özellikle kusur ve fiili zarara ilişkin olarak) ve müvekkilin nihai hedefleri (örneğin, hızlı çözümleme veya ispatı daha zor olsa bile maksimum olası tazminat) hakkında kapsamlı bir dava öncesi değerlendirme hayati önem taşımaktadır.
    Yargıtay’ın tutarlı duruşu, bu taleplerin farklı niteliğini ve çifte tazminatı önleme ilkesini pekiştirerek, yargısal uygulama için net bir rehberlik sağlamaktadır. Bu karmaşık etkileşim, FSEK davalarındaki bu incelikleri etkin bir şekilde yönetmek için özel uzmanlığın kritik ihtiyacının altını çizmektedir.
    Yargıtay tarafından belirlenen açık ayrımlar, engellemeler ve indirim mekanizmaları , FSEK kapsamındaki fikri mülkiyet davalarının basit bir “her şeyi talep et” yaklaşımından çok uzak olduğunu göstermektedir. Bunun yerine, sofistike ve bilgiye dayalı stratejik karar alma süreçleri gerektirmektedir. FSEK 68 ve FSEK 70/2 arasındaki temel seçim, tüm ispat yolunu ve potansiyel tazminat kapsamını belirlemektedir. FSEK 68’in manevi tazminat (FSEK 70/1) veya karın iadesi (FSEK 70/3, indirimle de olsa) ile birleştirilmesine izin verilmesi, yasama organının farklı zarar kategorileri arasında kapsamlı tazminata izin verme niyetini göstermekte, aynı ekonomik kayıp için çifte tazminatı titizlikle önlemektedir. Bu karmaşıklık, hukuki profesyonellerin dava öncesi titiz bir analiz yapmasını gerektirmektedir. Her bir maddenin nüanslarının, ihlalin özel fiili matrisinin ve müvekkilin önceliklerinin (örneğin, tazminatın kolaylığını önceliklendirme, potansiyel zararları maksimize etme veya ihlalin tamamen durdurulmasını sağlama) derinlemesine anlaşılması, optimal ve etkili bir hukuki strateji oluşturmak için çok önemlidir. Bu karmaşık etkileşim, FSEK konularında özel hukuki uzmanlığın vazgeçilmez değerini vurgulamaktadır.
    FSEK’in yenilikçi yaklaşımı, özellikle Madde 68 ile, genel medeni hukuk ilkeleri kapsamında dava edildiğinde genellikle benzersiz ispat güçlükleri sunan fikri mülkiyet ihlalleri için pratik ve etkili bir hukuki çözüm oluşturma yönündeki yasama çabasını örneklemektedir. Geleneksel detaylı zarar ve kusur ispatı gerekliliklerini aşan bir “medeni ceza” getirerek, yasa, fikri mülkiyetin uygulanmasında içsel zorlukları açıkça kabul etmektedir. FSEK 68 ile hangi taleplerin birleştirilebileceği ve hangilerinin birleştirilemeyeceğinin (örneğin, 70/2’yi engellerken 70/1’e ve indirgenmiş 70/3’e izin vermesi) dikkatli bir şekilde kalibre edilmesi, güçlü hak korumasını adalet, orantılılık ve usuli etkinlik ilkeleriyle dengeleme yönündeki sofistike bir girişimi ifade etmektedir. Bu düşünceli yasama tasarımı, FSEK’i, belirli hukuk alanlarının genel hukuk ilkelerini (haksız fiil hukuku gibi) kendi benzersiz operasyonel ihtiyaçlarına nasıl uyarlayabileceğine ve iyileştirebileceğine dair dikkate değer bir örnek olarak konumlandırmaktadır. Bu, hem hak sahiplerini koruyan hem de uygulamasında pragmatik olan bir çerçeve sunmakta, benzer ispat karmaşıklıkları ve uygulama zorluklarıyla boğuşan diğer hukuk alanları için değerli içgörüler ve dersler sunma potansiyeline sahiptir.

#FSEK #FSEK68 #FSEK70 #telif #telifihlali #teliftazminatı #madditazminat #manevitazminat