İçeriğe geç
Anasayfa » Zeki Müren Filmi Davası ve Ölüm Sonrası Kişilik Hakları: Hukuki Bir İnceleme

Zeki Müren Filmi Davası ve Ölüm Sonrası Kişilik Hakları: Hukuki Bir İnceleme

Yayın Tarihi: 16 Ekim 2025
Yazar: Hukuk Uzmanı
Kategori: Hukuk, Medya ve Eğlence Hukuku, Kişilik Hakları
Etiketler: Zeki Müren, ölüm sonrası kişilik hakları, biyografik filmler, TMK Madde 24, Yargıtay içtihatları


Giriş

Türk sanat müziğinin ikonik figürlerinden Zeki Müren, “Sanat Güneşi” unvanıyla bilinen ve 1931-1996 yılları arasında yaşamış bir sanatçıdır. Müren’in hayatı, müzik kariyeri, sahne performansı ve özel yaşamı, Türk kültüründe önemli bir yer tutmaktadır. Ölümünden sonra mal varlığını Mehmetçik Vakfı ve Türk Eğitim Vakfı’na vasiyet etmesi, mirasçılarının hukuki konumunu güçlendirmiştir. Yapımcı Mustafa Uslu tarafından hazırlanan “Adım Saklı Kalsın” adlı biyografik film projesi, Müren’in mirasçıları tarafından açılan dava ile gündeme gelmiştir. Mahkeme, filmin gösterimini ve tanıtım fragmanını yasaklamış, fragmanın bulunduğu taşınabilir belleği “gizli delil” olarak kasaya kaldırmıştır.

Bu karar, Türk hukukunda ölüm sonrası kişilik haklarının korunması açısından önemli bir emsal oluşturmaktadır. Bu yazı, davanın hukuki temellerini, ilgili yasal düzenlemeleri ve sektör üzerindeki etkilerini kapsamlı bir şekilde inceleyecektir.

Zeki Müren’in Hayatı ve Film Projesi

Zeki Müren, Bursa doğumlu olup klasik Türk müziği eğitimi almış, 1950’lerden itibaren radyo, plak ve konserlerle ün kazanmıştır. Kariyeri boyunca 600’den fazla beste yapmış, sinema filmlerinde rol almış ve sahne sanatlarında yeniliklere öncülük etmiştir. Müren’in vasiyetiyle mirasçı konumuna gelen vakıflar, filmin Müren’in özel hayatına izinsiz müdahale ettiğini iddia etmiştir. “Adım Saklı Kalsın” filmi, Müren’in hayatını dramatize etmeyi amaçlamakta olup yapımcı Uslu, projenin sanatsal bir ifade olduğunu savunmuştur. Ancak mirasçılar, filmin vasiyete aykırı olduğunu ve şeref ile haysiyetine zarar verebileceğini öne sürmüştür. Dava, 2025 yılı itibarıyla devam etmekte olup, tanıtım fragmanının festivallerde gösterilmesi üzerine açılmıştır. Mahkeme, fragmanda potansiyel olarak aşağılayıcı unsurlar tespit etmiş ve gösterimi engellemiştir.

Türk Hukukunda Ölüm Sonrası Kişilik Haklarının Korunması

Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 24. maddesi, kişilik haklarının korunmasına ilişkin temel hükümleri düzenlemektedir. Maddeye göre:

  • Genel Koruma: Hukuka aykırı kişilik hakkı saldırılarına karşı hakimden korunma talep edilebilir (TMK m. 24/1).
  • Ölüm Sonrası Koruma: Ölen kişinin kişilik hakkı, yakınlarının şikayeti üzerine korunabilir; yakını bulunmayanlarda savcılık devreye girer (TMK m. 24/3).

Bu düzenleme, “postmortem kişilik hakları” kavramını yansıtır ve üç ana alanda uygulanır:

  1. Ad ve Kimlik Hakkı: Ölen kişinin adı, imajı ve kimliğinin izinsiz kullanımı engellenir. Müren davasında, filmin Müren’in adını ve imajını kullanması bu hakkı doğrudan etkilemiştir.
  2. Şeref ve Haysiyet Hakkı: Hatıra, itibar ve onurun karalanması yasaklanır. Mahkeme, fragmanda itibar zedeleyici unsurlar olup olmadığını değerlendirmiştir.
  3. Özel Yaşamın Gizliliği: Mahrem bilgiler ve özel hayat detayları izinsiz paylaşılamaz. Vakıflar, bu hakkı savunarak dava açmıştır.

Anayasa’nın 20. maddesi özel hayatın gizliliğini, 26. maddesi ifade özgürlüğünü korur. Ancak mahkemeler, ifade özgürlüğü ile kişilik hakları arasında denge kurarken ölüm sonrası korumayı önceler. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 8. maddesi de aile ve özel hayatı korur. Yargıtay içtihatları, benzer davalarda mirasçı ehliyetini geniş yorumlamıştır; örneğin Neşet Ertaş filmi davasında mirasçı izni zorunluluğu vurgulanmıştır. 1 Müren davası, vasiyetle belirlenen mirasçıların (vakıflar) koruma talep edebileceğini teyit eder.

Dava Süreci ve Kararın Analizi

Dava, 2025 yılı başlarında Mehmetçik Vakfı ve Türk Eğitim Vakfı tarafından açılmıştır. İddialar şu şekildedir:

  • Film, Müren’in özel hayatına izinsiz müdahale etmekte ve vasiyetine aykırıdır.
  • Tanıtım fragmanı, şerefini zedeleyebilecek unsurlar içermektedir.
  • Yapımcı, mirasçı izni almadan projeye başlamıştır. 8

Mahkeme, ihtiyati tedbir kararı vererek filmin gösterimini ve fragman yayını yasaklamıştır. Fragmanın “gizli delil” olarak kasaya kaldırılması, delilin korunmasını amaçlayan olağanüstü bir tedbirdir (HMK m. 389 vd.). Karar, Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nde görülmüş olup, temyiz aşamasında Yargıtay tarafından onanması beklenmektedir.

Kararın hukuki gerekçeleri:

  • Dengeleme Testi: İfade özgürlüğü ile kişilik hakları arasında denge kurulmuş, ölüm sonrası koruma ağır basmıştır.
  • Mirasçı Ehliyeti: Vasiyetle mirasçı olan vakıflar, “yakın” sıfatıyla dava açma hakkına sahiptir.
  • Kamu Yararı Unsuru: Müren’in kamusal figür olması, özel hayat detaylarının dramatizasyonunu meşrulaştırmaz.

Benzer davalarda (örneğin Ahmet Kaya veya Naim Süleymanoğlu biyografileri), mahkemeler mirasçı iznini zorunlu görmüştür.

Kararın Sektörel ve Toplumsal Etkileri

Bu karar, Türk sinema sektöründe biyografik yapımlar için yeni standartlar belirleyebilir:

  • Yapımcılar İçin Uyarı: Mirasçı izni almadan proje başlatmak, maddi kayıplara yol açabilir. Uslu’nun önceki projelerinde benzer sorunlar yaşanmıştır.
  • Sanatsal Özgürlük Sınırı: İfade özgürlüğü korunurken, ölüm sonrası haklar sınır çizer. Bu, sansür tartışmalarını alevlendirebilir ancak bireysel onuru önceler.
  • Toplumsal Yansıma: Müren gibi ikonik figürlerin hatırası, kültürel miras olarak görülür. Karar, toplumun ünlülerin mahremiyetine saygı beklentisini yansıtır.

Gelecekte, yapımcılar “life rights agreements” gibi sözleşmelerle riski minimize edebilir. Fikri ve Sanat Eserleri Kanunu (FSEK) kapsamında telif hakları ile kişilik haklarının entegrasyonu tartışılabilir.

Sonuç

Zeki Müren filmi davası, ölüm sonrası kişilik haklarının Türk hukukundaki gücünü göstermektedir. TMK m. 24’ün sağladığı koruma, mirasçıların hatırayı savunmasını sağlar ve biyografik yapımlarda etik sınırları belirler. Bu karar, sanat ile hukuk arasındaki dengeyi hatırlatırken, gelecek projeler için rehber niteliğindedir. Hukuk profesyonelleri ve yapımcılar, bu emsali dikkate alarak daha sorumlu yaklaşımlar geliştirmelidir.


📞 Zeki Müren filmi davası, sadece sanat ve ifade özgürlüğü değil, ölüm sonrası kişilik haklarının sınırları açısından da Türk hukukunda önemli bir dönüm noktasıdır.

Benzer şekilde bir biyografik yapım, kişilik hakkı veya miras hakkı konusunda hukuki desteğe ihtiyaç duyuyorsanız, uzman ekibimizle iletişime geçebilirsiniz.

📧 E-posta: emre@emrekurt.av.tr

📱 WhatsApp: 0551 942 20 34

🌐 Web: www.emrekurt.av.tr

💼 ZEK Legal, Türkiye ve Birleşik Krallık’ta faaliyet gösteren bir hukuk bürosu olarak, medya, sanat ve fikri mülkiyet alanındaki uyuşmazlıklarda müvekkillerine stratejik ve uluslararası standartlarda danışmanlık sağlamaktadır.

#ZekiMüren, #ÖlümSonrasıKişilikHakları, #BiyografikFilmler, #TMK24, #Yargıtayİçtihatları, #İfadeÖzgürlüğü, #MirasHakkı, #NeşetErtaşKararı, #LifeRightsAgreement, #TürkMedeniKanunu, #FikriMülkiyet, #SanatHukuku, #MedyaHukuku