İçeriğe geç
Anasayfa »  AYM’den Emsal Karar: Evlilik İradesinde Esas Olan Sözlü Beyandır

 AYM’den Emsal Karar: Evlilik İradesinde Esas Olan Sözlü Beyandır

⚖️ Evliliğin Yok Hükmünde Sayılması Davasında AYM’den Dönüm Noktası Niteliğinde Karar

Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi, 27 Şubat 2025 tarihli ve 2019/33669 başvuru numaralı kararında, “evliliğin yok hükmünde olduğuna” dair mahkeme kararını aile hayatına saygı hakkının ihlali olarak değerlendirdi.

💍 Olayın Özeti

Başvurucu H.D., 1989’da Türkiye’de evlendiğini, eşiyle Almanya’da 22 yıl boyunca fiilen birlikte yaşadıklarını ve üç çocuk sahibi olduklarını belirtti.

Eşi E.D. ise 2013’te Türkiye’de evliliğin yok hükmünde olduğunun tespiti davası açtı; gerekçesi, nikâh sırasında Türkiye’de bulunmadığı ve nikâh defterindeki imzanın kendisine ait olmadığı iddiasıydı.

Akyazı Asliye Hukuk Mahkemesi, grafoloji bilirkişi raporuna dayanarak imzanın E.D.’ye ait olmadığına kanaat getirdi ve evliliğin yok hükmünde olduğuna karar verdi.

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi de bu kararı onadı.

Başvurucu, 22 yıllık bir evliliğin yalnızca imza tartışmasıyla “yok sayılmasının” hem kendisini hem de çocuklarını ağır şekilde etkilediğini belirterek Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulundu.

📜 Anayasa Mahkemesi’nin Değerlendirmesi

Mahkeme, kararında evliliğin özünün imza değil, tarafların resmî memur önünde karşılıklı sözlü irade beyanı olduğunu vurguladı.

İmzanın bulunmaması veya biçimsel eksikliklerin, evliliğin geçerliliğini ortadan kaldırmayacağını belirtti.

🔹 AYM’nin Temel Tespitleri

Evlilik akdinin kurucu unsuru sözlü irade beyanıdır. Nikâh defterindeki imza yalnızca ispat vasıtasıdır. İyi niyet (dürüstlük) ilkesi, uzun yıllar fiilî bir aile hayatı sürdüren eşlerin korunmasını gerektirir. Şekil eksikliğine dayanarak bu birliğin yok sayılması hakkın kötüye kullanımıdır. Yargılama eksik yapılmıştır. İlk derece mahkemesi yalnızca bilirkişi raporuna dayanmış, tanık beyanlarını, düğün fotoğraflarını ve Almanya’daki belgeleri tartışmamıştır. Devletin pozitif yükümlülüğü vardır. Aile hayatını doğrudan etkileyen davalarda mahkemelerin özel dikkat, özen ve titizlikle hareket etmesi gerekir.

🏛️ Kararın Sonucu

Aile hayatına saygı hakkı (Anayasa m. 20) ihlal edilmiştir. Yeniden yargılama yapılmak üzere dosya Akyazı Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmiştir. Başvurucunun manevi tazminat talebi reddedilmiş, ancak yargılama giderlerinin ödenmesine karar verilmiştir.

🔎 Hukuki ve Toplumsal Önemi

AYM’nin bu kararı, Türk aile hukukunda şekilcilik ile maddi gerçeklik arasındaki dengeyi yeniden kuruyor.

📌 Kararın mesajı net:

“Evlilik bir kâğıt değil, bir hayat birlikteliğidir.” “İyi niyetli eşin evliliğini şekli eksiklikle geçersiz saymak, hukuk düzenince korunamaz.” “Mahkemeler, yalnızca belgeye değil, hayatın olağan akışına da bakmalıdır.”

Bu yönüyle karar, aile birliğini koruma, iyi niyetli eşin statüsünü koruma ve şekilci yargı anlayışına karşı dengeyi sağlama açısından emsal niteliktedir.

💬 Sonuç Yerine

Anayasa Mahkemesi, aile hukukuna insani bir bakış getirmiştir:

“Evlilik bir imzadan ibaret değil; yıllar süren ortak yaşam, emek ve iradedir.”

Bu karar, ilerleyen yıllarda hem aile mahkemeleri hem de Yargıtay içtihatları açısından yön gösterici bir dönüm noktası olacaktır.

📚 Kaynak:

T.C. Anayasa Mahkemesi, H.D. Başvurusu (B. No: 2019/33669, 27.02.2025)

Resmî Gazete: 27.10.2025 – Sayı: 33060

🏷️ Hashtagler

#AnayasaMahkemesi #AileHukuku #AYMKararları #Evlilik #AileBirliği #İyiniyet #TürkMedeniKanunu #Hakİhlali #Adalet #YargıKararları #ZEKLegal